Side School /Min Yoongi (Tamamlandı)

13. Bölüm

İYİ OKUMALAR......💜🙆

Yoongi'nin cevap vermesini beklerken açılan soyunma odasının kapısıyla ikimizde başımızı o yöne çevirdik. Gelen Jimin'di. Biraz da olsa bakışların da gariplik sezmiştim. Sanırım Yoongi ile bu kadar yakın durmamız pek doğru gözükmüyordu sonuçta o benim yakın arkadaşımın sevgilisi. Jimin'in sesiyle silkelenip bir adım geri çekildim.

''Antrenman başlıyor hadi.''

Yoongi elindeki formayı hızla üstüne geçirip soyunma odasından çıktı. Bense salak gibi dediğim cümlenin utancını yaşıyordum. Bir şeyi de düşünüp söylesem kafamı kıracağım. Bu kadar dibime girince kendime hakim olamayıp saçma şeyler söylüyordum ne yapayım. Odada biraz daha kalıp kendime gelince bende odadan çıktım. Tribünde oturan Yu Jin'i gördüğümde gidip yanına oturdum. Bana ''Neredeydin?'' dercesine bakışlar atıyordu.

''Seni arıyordum bulamadım.''

Jimin topları almaya giderken bende peşine takıldım.

Başımı aşağı yukarı sallayıp Jimin'lere doğru baktım. Isınma amaçlı atış yapıyorlardı. Jimin potadan baya uzağa gidip bana gülümseyerek baktı.

''Bu senin için Eun Mi.''

Acaba basket olacak mı diye havalanan topa gözlerimi dikmiştim. Topun girdiğini görünce küçük çaplı bir çığlık attım.

''Yess be!''

Jimin'in gülmesiyle bende gülmeye başladım. Onlar kendi aralarında tekrar atış yapmaya yöneldiğin de bende Yu Jin'e baktım.

''Dün Yoongi ile görüşemedik demiştin. Yoongi seni ziyarete gelmedi mi?''

''Hayır.''

Yu Jin'in cevabıyla resmen afallamıştım. Kendi kendime 'nasıl yani' diye düşünüp duruyordum. Daha çok şey öğrenmek istiyordum bu yüzden bütün bedenimi Yu Jin'e doğru döndürdüm.

''Siz hiç sarıldınız mı? ya da öpüştünüz mü?''

''Evet.''

''Hangisine evet diyorsun?''

''İkisine de.''

Başımı anladım dercesine sallayıp önüme döndüm. Bir an olsun Yu Jin'e duyguları azaldı mı diye düşünmüştüm ama bir kızın koluna bile dokunmasına tepki gösteren Yoongi, ona sarılıp öpmüştü. Birde salak gibi seni tanımama izin ver dedim. Gerçekten ne yaptığımı sanıyordum ben. Kafayı yemek üzereyim kesinlikle.

İstemeden de olsa sinirle oturduğum yerden kalkıp basketbol salonundan çıktım. Duyduklarım yüzünden boğuluyor gibi hissediyordum ve hava almaya ihtiyacım vardı. Yukarı kata kafeye ulaştığım da kendimi dışarı atacakken kolumun tutulmasıyla duraksadım. Arkamı döndüğüm de bunun o kız yani Min Jee olduğunu fark ettim. 

Şuan onunla uğraşacak havamda değildim. Kolumu elinden sıyırmak için hızla çekmeye çalıştığım da oda bırakmamak için direniyordu. O kadar sinirlenmiştim ki farkında olmadan sesimi yükselttim.

''Çek şu elini.''

''Hayır.''

Boşta kalan elimi kolumun üzerinde ki eline yerleştirip kendisine doğru ittim. Arkamı dönüp gitmek istedikçe önüme geçip beni tahrik ediyordu. Yoluma devam etmek için kendimi zorluyordum ki beni omuzlarımdan ittirip konuşuncaya kadar.

''Yoongi sırf bana gıcıklık olsun diye senin tarafını tuttu biliyorsun dimi? Yoksa senin gibi birini kesinlikle korumaz.''

O kadar sinirimin üstüne bu salağın gelip böyle konuşması beni daha çok sinirlendirmişti. Ben sanki bilmiyordum Yoongi'nin beni istemeyerek koruduğunu. Gerçeklerin de yüzüme çarpılmasıyla kendime hakim olamadım ve Min Jee'nin saçlarını elime dolayıp başını aşağı eydim. Bir yandan da öfkeyle bağırıyordum.