29. Bölüm

4.6K 356 205
                                    


İYİ OKUMALAR.....💜🙆

Yoongi karşımda duran çocuğa doğru adım atmaya çalışıyordu ama ellerimle yavaşça ittirip engelliyordum. En sonunda Yoongi beni önünden çekip çocuğa yaklaştı ve bileğinden tuttu. 

''Ona dokunan elini kırarım senin Sang Ho.''

Ee ismini bildiğine göre önceden tanışıyorlar mı yani? Sang Ho bileğini Yoongi'nin elinden kurtarıp pis pis sırıtmaya başladı.

''Oda bu kadar güzel olmasın, benin suçum mu?''

Söylediği lafla gözlerim adeta kocaman olmuştu, Yoongi ise kaşlarını çatmış şekilde yumruğunu sıkıyordu. İşlerin iyiye gitmeyeceğini anladığımda Yoongi'nin elini tutmak istedim ama izin vermedi ve yumruğunu Sang Ho'nun yanağına geçirdi. Refleks olarak ellerimle ağzımı kapatıp küçük çapta bir çığlık attım. Etrafta ki bir kaç insan kavgayı görüp yanımıza gelmek için bize doğru yönelmişti ama Sang Ho gülerek eliyle gelmemelerini işaret etti.

''Sorun yok, sadece şakalaşıyorduk.''

Bir kez daha vurmaması için ya da bir şeyler yapmaması için Yoongi'nin önüne geçip ellerimle yüzünü tuttum.

''Belli ki sinir etmeye çalışıyor, oyununa gelme.''

Arkamdaki hareketlenmeyi duyunca sesin olduğu yöne döndüm. Sang Ho elinin bir köşesiyle patlayan dudağından akan kanı silerek ayağa kalkıyordu. Yediği yumruğa ve patlayan dudağına aldırmadan hala gülmeye devam edebiliyordu, gerçekten ilginç. Dengesini sağladığında Yoongi'ye doğru bir adım atıp ağzında ki kanı Yoongi'nin önüne tükürdü.

''Hadi ama insan kardeşine yumruk atar mı? Hiç değişmemişsin.''

Kardeşine derken? Yoongi tek çocuk diye biliyordum, acaba mecazi anlamda mı söyledi? Yoongi kolunu belime dolayıp beni kendisine çekti ve işaret parmağıyla Sang Ho'nu göğsünden ittirdi.

''Seni bir daha etrafımda ya da etrafımızda görmek istemiyorum Sang Ho. Şimdi git eskiden olduğu gibi babana anlat yediğin yumruğu.''

Sang Ho hiç istifini bozmadan gülmeye devam ediyordu. Sadece başını sallayıp ''Bakarız.'' dedi. Çocuğun verdiği cevaplar ve sinir bozucu gülüşü yüzünden kavga büyüyecek diye korkuyordum, bu yüzden gözlerimi Yoongi'ye dikip dudaklarımı büzdüm.

''Hadi artık lütfen, gidelim.''

Beni onaylar şekilde başını sallayınca derin bir oh çektim. Biraz ilerledikten sonra çokta kalabalık olmayan bir kafeye oturup sipariş verdik. Yoongi hala sinirini üzerinden atmış gibi görünmüyordu ama sormazsam da ben meraktan çatlayacaktım. Sandalyemi yanına yaklaştırdım ve başımı göğsüne yaslayıp elimi omzunda gezdirdim.

''Sakinleş biraz.''

''Elimde değil. O çocuğu görünce öldürmemek için kendimi zor tutuyorum.''

Başımı kaldırıp yüzüne baktım ardından elimle çenesinden tutup yüzünü bana doğru çevirdim ve  Yoongi'nin de bana bakmasını sağladım. 

''Sang Ho tam olarak neyin oluyor?''

Eliyle saçlarını dağıtıp derin bir iç çekti.

''Üvey babamın eski eşinden olan çocuğu, kısacası üvey kardeşim. Toplasan aynı evde iki veya üç hafta kaldık ama o üç haftada kendisinden nefret ettirmeyi başardı.''

Yoongi durduk yere birine bu kadar sinirlenmezdi, demek ki fazlasıyla damarına basmış. Zaten Sang Ho'nun hal ve hareketlerinden de az çok belli oluyor nasıl biri olduğu. Siparişler masamıza geldiğinde Yoongi oturduğu yerde doğrulup gülümsedi.

Side School  /Min Yoongi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin