İYİ OKUMALAR....💜🙆
İyi ki Jimin'in duyacağı bir ses tonunda söylememişti, yoksa yarım saat Jimin'e açıklama yapmak zorunda kalacaktım. Yanımız da Jimin varken Yoongi'ye cevap veremezdim ama herkesin Jimin'le aramda bir şey olduğunu düşünmesi ilginç. Sonuçta sadece arkadaş olduğumuz açıkça ortada. Bir şeyler olduğunu anlamaması için Jimin'e yaklaşıp tebessüm ettim.
''Aile yemeği bu gündü dimi?''
Başını olumlu anlamda sallayıp güldü.
''Sana iyi eğlenceler o zaman. Benim eve gitmem lazım.''
Tekrar gülümsedim ve yanından geçerek sahanın kapısından çıktım. Biraz Jimin'i geçiştirmiş gibi oldum ama Yoongi ile aynı ortamda daha fazla kalmak istemiyordum. Jimin'den dolayı imalı bakışlar attığını yan dururken bile anlamıştım. Eve doğru ilerlerken cebimdeki telefonun titremesiyle çıkarıp gelen mesaja baktım.
Yu Jin: 'Evde misin?'
İçimden hiç cevap verme isteği gelmiyordu. Tamam Namjoon demeden önce de Yu Jin'in bana eskisi gibi davranmadığını biliyordum ama bunu başka insanların bile fark etmesi beni üzmüştü. Hem şu öpüşme konusu fazlasıyla kafamı karıştırıyordu. Yu Jin öpüştük derken Yoongi'nin inkar etmesi çok garip. Bu zamana kadar Yu Jin'in bana karşı hiç yalan söylediğini görmemiştim ama Yoongi'de çok açık sözlü biriydi. Bir şey olmuşsa inkar etmez.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kapısına geldiğim evime girdim. Yine bütün tayfa bizim evde oturmuş oyun oynuyordu. Ah gerçekten şu duruma bir anlam veremiyordum. Hayır muhabbet etmeyeceksiniz niye bir araya geliyorsunuz? Salona girip herkese başımla selam verdim. Her zamanki gibi Tae ve Jungkook maç yapıyordu, Namjoon'la Jin ise telefonlara gömülmüştü. Namjoon'la göz göze geldiğim de bu günlerde moralimin bozuk olduğunu anladığı için kollarını açıp yanına gelmemi bekledi. Elimde ki her şeyi koltuğun üstüne bırakıp gidip Namjoon'a sarıldım.
Ona gerçekten minnettarım. Tae olsun olmasın beni her zaman kardeşiymişim gibi sahiplenir korurdu. İkinci abim desem de olur. Bu günler de Yu Jin'le olan şeyleri fark eden tek insan olup onunla konuşması güzeldi tabi ama Yu Jin'in artık umursayacağını sanmıyordum.
Aslında Namjoon'un bana kızgın olmasını beklerdim, sonuçta telefonuna gelen özel mesajı okumuştum. Belki de aynı duyguları yaşadığımız için birbirimize destek olmamız gerektiğini düşünüyordur. Çünkü o Yu Jin'i seviyor bende Yoongi'yi. Tamam Yoongi olduğunu bilmiyorlar ama Jimin'den şüphelenseler de birini sevdiğimi biliyorlar. Namjoon'un kulağıma eğildiğini fark ettiğim de bir şeyler söyleyeceğini anladım.
''Bir sıkıntın olduğun da benimle paylaşabilirsin Eun Mi. Yu Jin'in Yoongi aşkı yüzünden arkadaşına ayıracak vakti olmuyor malum.''
Fısıldadığı için kimse duymamıştı ama sesinde sinirli bir tını vardı. Her ne kadar benim için zor olsa da bu durum onun için de zordu. Eminim her gün Yoongi ve Yu Jin'i beraber görüyordur. Namjoon'un aksine ona tebessüm ederek baktım.
''Kafasına göre takılsın boşver. Bir gün anlayacaktır hatasını.''
Başını sallayıp derin bir iç çekti. Yorgunluktan gözlerim kapanmaya başlıyordu, biraz daha burada kalırsam Namjoon'un göğsünde uyuyup kalacaktım. Başımı kaldırıp beline sardığım kollarımı çektim.
''Ben yatmaya gidiyorum. Herkese iyi geceler.''
Salondan çıkacağım sırada Tae arkamdan seslendi.
''İnsan aşık olunca biraz zor uyur ama yinede sen bilirsin.''
Jin'in otuz iki diş sırıtan yüzünü görünce gerçekten çok utanmıştım. Tae'yi öldürmek istiyordum hemen söylemiş miydi yani? Adımlarımı hızlandırıp hemen odama çıktım. Aslında Tae doğru söylüyordu. Uykumdan ölecek gibi olsam da yatağa yatıp başımı yastığıma koyduğum da bütün uykum kayboluyordu ve Yoongi'yi düşünüyordum, şuan da olduğu gibi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Side School /Min Yoongi (Tamamlandı)
FanfictionSonunu düşünmeden söylenilen bir yalan insanın hayatını nasıl etkiler? "Iyi mi ? kötü mü ?"