32. Bölüm

3.6K 345 73
                                    


İYİ OKUMALAR....💜🙆

Giydiğim gömleğin yakasını çekiştirerek bir omzumun görünmesini sağladı ve dudaklarını oraya bastırdı. İttirmemek için kendimi o kadar çok sıkıyordum ki yumruk yaptığım elimin avuç içi tırnaklarımın baskısından kanamış bile olabilir. Başını omzumdan kaldırıp gözlerini gözlerime dikti.

''Geri çekileyim deme Eun Mi, yoksa son bir şans daha vermem Yoongi'ye.''

Gözlerimi kapatıp başımı 'Tamam' anlamında salladım. Beni öperken yüzünü görmek istemiyordum ama bu durumu fark etmiş olmalı ki eliyle çenemden tutup başımı hafifçe salladı.

''Seni kimin öptüğünü görmeni istiyorum Eun Mi. Şimdi gözlerini aç!''

Yavaşça gözlerimi açıp sinirli bakışlarımı Sang Ho'ya yönelttim. Bu durumdan zevk alıyor olmalı ki alttan alttan gülüyordu. Çenemde ki parmaklarını sıkılaştırıp yüzümü kendisine yaklaştırdı. Yine gözlerim dolmuştu ve yine bir iki damla yaş yanaklarımdan süzülmüştü. 

Bu gün burada olanları ve şimdi olacak şeyi Yoongi'ye anlatabilecek miyim hiçbir fikrim yok. Başka birinin bana dokunma düşüncesi bile eminim ki Yoongi'yi çileden çıkarırdı. Belki Sang Ho'ya izin verdiğim için yüzüme bile bakmayacak ama ona zarar gelmesini istemediğim için izin veriyordum.

Sang Ho iyice yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. O kadar çok tiksinmiştim ki midem bulanıyordu. Karşılık vermemi bekler gibi bir hali vardı ama böyle bir şey kesinlikle olmayacaktı. Daha fazla bu işkenceye dayanamayacaktım bu yüzden Sang Ho'yu ittirmek için ellerimi kaldırdığım sırada kapının kırılmasıyla ikimizde şaşkınlıkla o yöne baktık.

En önde Namjoon, arkasında Yu Jin ve en arkada da donuk bir şekilde bakan Yoongi vardı. Yüzünü görür görmez daha fazla ayakta kalamadım ve yaslandığım duvardan aşağı doğru kaydım. Hızla ellerimle yüzümü kapatmadan önce gördüğüm tek şey Namjoon'un Sang Ho'nun yakasına yapışmış olmasıydı.

Kendimi daha fazla tutamadım ve tekrar ağlamaya başladım. Omzuma dokunan elle biraz ürküp başımı kaldırdım. Yu Jin kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı, ardından da soyunma odasından çıkarmak için kapıya yönlendirdi. 

Namjoon'un aksine Yoongi hala aynı yerinde durup öylece bana bakıyordu. Hızla yanından ayrıldığımız da Yu Jin beni okuldan çıkardı ve bahçede ki banklardan birine oturttu. 

''O çocuk kim Eun Mi? İyi misin?''

Yanaklarımda ki yaşları silip bakışlarımı Yu Jin'e yönelttim.

''Başımın dertte olduğunu nasıl anladınız?''

Yu Jin derin bir nefes alıp elimi tuttu.

''Yanına gelen kız spor salonunda bir erkeğin seni beklediğini söylediğinde Yoongi'dir diye düşündüm ama okulda Yoongi'yi tanımayan ve ilişkinizi bilmeyen neredeyse yok.
Kısacası çağıran kişi Yoongi olsaydı kız direk derdi Yoongi seni bekliyor diye. Bir şeylerden şüphelenince koşup üniversitenin kantinine gittim, Yoongi ve Namjoon beraber oturuyordu bende durumu anlatıp onları çağırdım.''

Başımı 'Anladım' dercesine salladım ve tekrar ağlamaya başladım.

''İçeri girdiğinizde ne gördün Yu Jin.''

Bir eliyle başını kaşıyıp dudaklarını büzdü.

''Sang Ho'nun arkası dönük olduğu için tam ne olduğunu göremedim ama fazla yakındı sana, onu söyleyebilirim sadece.''

''Teşekkür ederim Yu Jin. Sen olmasaydın o odadan çıkmam biraz zor olacaktı.''

''Teşekkür etmene gerek yok, arkadaşınım ben senin.''

Side School  /Min Yoongi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin