BÖLÜM -2

6.5K 193 21
                                    

(Düzenlendi)

Beynim bunu kabul etmek istemiyordu. Kardeşim ölmüş olamazdı. Bu kadarı da fazlaydı. Sadece bağırıp kapıları yumrukluyordum. Öfke nöbeti geçirdiğimin bilincinde bile değildim. O an sadece kardeşimi düşünüyordum. Bu acının tarifi yoktu. Önce babam, annem sonra kardeşimin öldüğünü kabullenmek zordu benim için. Ne kadar bağırsam da gerçeği değiştiremeyeceğimi biliyordum. Bedenim buna dayanamamış olacak ki bilindik karanlık sardı etrafımı.

*

Miray'ın bayılması üzerine hemen sedyeyle bir odaya taşınmış sakinleştirici yapılmıştı. Amcası Mehmet bey, yeğenin başında oturmuş sessiz gözyaşı dönüyordu. Kardeşini ve yengesini kaybetmişti. Yeğenini kaybetmişti. Acısını yaşayamamıştı. Hadi onun ailesi vardı. O acısını onlarla dindirebilirdi. Peki Miray? O acısını kiminle dindirecekti? Yeğenini tabii ki yalnız bırakmayacaktı.

Aradan geçen birkaç dakika sonra kapı açıldı. İçeriye Miray'ın teyzesi girmişti. Ağlamaktan kızarmış gözleri ile Miray'a bakınca tekrar dolmuş, sessiz gözyaşı dökmeye başlamıştı.

"Ah, yavrum." dedi ve Mehmet Bey'e baktı. "Başınız sağ olsun." dedi daha fazla devam edemedi. "Dostlar sağ olsun. Sizin de başınız sağ olsun." dedikten sonra eve uğrayacağını söyleyerek hastaneden ayrıldı.

Eve geldiğinde eşine Miray için birkaç parça kıyafet ayarlamasını rica etti. Onları aldıktan sonra tekrar hastaneye geldi. İçeri girdiğinde hemen koridorda Miray'ın sesini duydu. Bağırıyordu. Hemen sesin olduğu tarafa gittiğinde Miray'ı tutan görevlileri gördü.

"Bırakın beni! Kardeşimi göreceğim! Benim kardeşim ölmedi. O ablasını bırakıp gitmez. Yalan söylüyorsunuz!" diye bağırıyordu.

Teyzesi onu sakinleştirmeye çalıştıkça Miray daha da şiddetli bağırıyordu. Onun bu hâlini gören birçok kişi ona acıyarak bakıyordu.

Mehmet Bey elindeki poşeti bırakıp Miray'ın yanına koştu. Onu görevlilerden kurtarıp sıkı sıkı sarıldı. "Tamam kızım. Sakin ol. Sakinleş. Lütfen. Bak ben yanındayım." dediğinde Miray da çırpınmayı bırakmış kendisini amcasına teslim etmişti.

Miray'ın sakinleştiğini gören amcası onu yönlendirerek odaya çıkmak için yürümeye başladılar. Yerden poşeti aldıktan sonra asansöre bindiler.

Odaya geldiklerinde Miray'ı yatırdıktan sonra poşeti teyzesine verdi. Bir müddet sonra uykuya dalan Miray ile Mehmet Bey cenaze işleri ile ilgilenmek amacıyla tekrar çıktı odadan.

Cenaze işlemlerinin bir kısmını halleden Mehmet Bey geri odaya döndüğünde Miray'ın giyinmiş yatağında öylece karşı duvara bakarken gördü.

"Kızım evimize gidelim mi?" dedi Mehmet Bey.
Miray ise bir şey demeden sadece kafasıyla onayladı.

Çıkış işlemleri halledildikten sonra eve geldiler. Ev kalabalıktı. Çoğu akraba eve doluşmuştu. Onların yüzündeki acıyan ifadeyi görmek istemeyen Miray, üst kata çıktı. Odasına girdiği an komdinindeki resim çarptı gözüne. Aile resmi.

O resmi eline alıp yatağa oturdu. Şaka gibi geliyordu insana. Sanki birazdan şu kapıdan annesi girecekmiş de "Hadi kızım yemek hazır. Gel." diyecekmiş gibi. Sanki kardeşi kapıdan girip de "Abla bugün okulda neler oldu biliyor musun?" deyip hararetli hararetli bir şeyler anlatacakmış gibi. Sanki babası girip de "Benim prensesim ne yapıyormuş bakalım?" diyerek giriş yapacakmış gibi. Ama hayır. Bunların hiçbiri olmayacaktı artık. Miray artık bunları yaşayamayacaktı. Bitmeyen gözyaşları tekrar kendisini göstermiş yanaklarından aşağıya süzülüyordu.

Yetim Kızın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin