⚫ FİNAL ⚫

3.4K 87 57
                                    

Keyifli okumalar...💫

(28.Bölümden Hatırlatma)

Alican kutuyla birlikte yer diz çöktü. Sonra yavaşça kutuyu açıp Miray'a baktı.

"Ömrümü ömrüne adamak istediğim kadın, olacak çocuklarımın annesi olur musun? Benimle bir ömür geçirir misin? Bana elma soyup sonra da bıçağın ucuna takıp bana verecek kadınım olur musun? Benimle evlenir misin sevgilim?" dedi Alican.

Miray dolan gözleri ile bir Alican'a bir yüzüğe bakıyordu. Bu sefer mutluluktan gözleri dolmuştu. Kafasını salladı.

"Evet. Evet, seninle evlenirim." dedikten sonra Alican yavaşça kalkıp kutudan yüzüğü çıkarıp nazikçe Miray'ın parmağına taktı. Sonra ellerini Miray'ın beline koyarak Miray'ı kendine çekti.

"Seni çok seviyorum." diyip Miray'ın bir şey demesine izin vermeden dudaklarını genç kızın dudaklarına hapsetti.


FİNAL "29.BÖLÜM"

Miray içinde bir türlü dindiremediği heyecanla uçağa bindi. Geçen 4 yılın ardından ülkesine dönüyordu. İçi içine sığmıyordu. Teyzesini, amcasını, Aleyna'yı öyle özlemişti ki onları göreceği ve hep onların yanında olacağı için çok mutluydu. Ve kendi öz teyzesini, amcasını da çok özlemişti. Yazdan yaza gidiyordu elbette ama yetmiyordu Miray'a. Başladığı okulu yarım bırakmak istememişti. Bu nedenle okulu bitirmiş ülkesine dönüyordu. Bundan sonraki stajını Türkiye'de tamamlayacaktı.

Alican? Onu soruyorsunuz değil mi? Alican bu dört yılda çok değişmişti. Acayip yakışıklı olmuştu Miray'a göre. Alican yaptığı hatadan sonra gelip özür diledi, evlenme teklifi etti. Bunu hepimiz biliyoruz. Alican, Miray'ın yanına dönünce ilk iş derslerine daha çok asıldı. Belki yanlış bir düşünce ama Ece'yi hayatından çıkardıktan sonra hiçbir kızla arkadaşlık kurmadı. Arkadaşları hep erkek oldu. Ama en iyi arkadaşı Murat'tı, gözünü açmasını sağlayan kişi. Murat, daha sonra Alican'ı öyle yumrukladığı için özür dilemiş ama Alican "Lafı bile olmaz. Asıl ben teşekkür ederim, senin sayende yaptığım hatayı fark ettim." demişti. O da zaten o yıl mezun olmuştu ama arkadaş bağları kopmamıştı.

Alican inşaat mühendisi olarak mezun olup babasının şirketinin başına geçti. Emekliye ayrılan Ahmet Bey, orası senin burası benim geziyordu. Tabii her kadın gibi Melahat Hanım'da kocası ile bu konuda tatlı tatlı atışıyordu.

Alican, bugün Miray'ın geleceğini bildiği için şirketteki işlerini erkenden bitirip eve geçti. Onun için hazırlanacaktı. Onu havaalanından alıp eve getirecekti. Alican'ı asıl heyecanlandıran bu değildi. Asıl heyecanladığı şey iki ay sonra evlenecek olmaları idi.

Miray, uçakta yerini bulup oturdu. Gece heyecandan uyuyamamıştı. Bazenleri durup dururken aklına o gece geliyordu. Evlenme teklifi aldığı gece. Biliyordu çok hızlı karar vermiş, çok çabuk affetmişti. Ama zaman değerliydi. Gitti mi geri gelmiyordu. Affettiğine pişman değildi ama ya affetmeseydi ve pişman olsaydı? Ömür boyu bu pişmanlıkla yaşamak istemezdi. O anda sadece anı yaşamak istemişti. Geçmişinin geleceğine engel olmasını istememişti. Bundan pişman değildi. Parmağındaki tektaşa baktı. Baktıkça ilk günkü gibi hâlâ heyecanlanıyordu. Gece uyuyamadığı için kendisini huzurla uykunun kollarına attı Miray.

2 Saat Sonra

"Hanımefendi! Uyanın!" diyen hostes ile Miray yerinden sıçrayarak uyandı.

Miray şaşkın şaşkın etrafına bakarken herkes telaş içindeydi. Kimisi bağırıyor, kimisi ağlıyordu. Sonra pilotun sesi duyuldu. Miray duyduğu cümleler ile olduğu yerde taş kesildi.

Yetim Kızın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin