Yetim Kızın Aşkı

BÖLÜM-8

(Düzenlendi.)

(7.bölümden hatırlatma.)

Odasına gelen Miray uzun süredir banyo yapmadığı aklına gelince yüzünü buruşturdu. Bir de Alican ona sarılmıştı. Ne utanç verici! Hemen kıyafetlerini yatağın üzerine kıyafetlerini ve iç çamaşırlarını ayarlayıp banyoya girdi. Yaklaşık kırk dakika içinde banyosunu bitiren Miray bornozuna sarınarak odasına geçti.

Bir güzel vücudunu kuruladıktan sonra eline aldığı iç çamaşırlarını giyindi. Elini taytına attığı anda 'pat' diye açılan kapı ile kapıya baktığında taş kesildi. Alican şu anda ona bakıyordu. Üzerinde iç çamaşırları varken. Miray öylece kalakalmış tepki veremiyordu.

"Ben... Iıı... Şey. Çıkayım ben en iyisi.

8.Bölüm

Alican çıktıktan sonra Miray öylece bir süre kapıya bakmıştı. Alican az önce Miray'ı iç çamaşırlarıyla mı görmüştü? Miray'ın hemen yanakları kızarmaya başlamıştı. Miray Alican'ın yanında bir kez bile bikini ile havuza, denize gitmemişti. Bundandı utangaçlığı.

Eline aldığı eşofman altını giyerken bir yandan da söyleniyordu. "Aptal Miray! Aptal! Ne diye kıyafetlerini almazsın yanına. Hadi almadın kapını niye kapatmıyorsun? Beni geçtim tek suç bende mi? Alican bilmiyor mu kapıyı çalmadan girilmeyeceğini? Özellikle de bir genç kızın odasına!"

Sonunda söylene söylene kıyafetlerini giyinmişti. Saate baktığında akşam yemeğine bir saat kalmıştı. Amcası eve saat 19.00'da geldiği için hep beraber yeniliyordu yemekler.

Bu süreçte amcasını ve babaannesini aramış konuşmuştu. Saate baktığında kimseyle konuşmaya vakit kalmadığını görünce aşağıya inmiş, mutfakta sofra hazırlayan teyzesine yardım etmişti. 

Amcası da geldikten sonra afiyetle akşam yemeği yenmişti. Miray yemek yerken olabildiğince Alican'a bakmamıştı. Utanıyordu. Bunu fark eden Alican gülümsemişti. Miray büyümüştü. Bunu bilmek nedense onu üzmüştü. O eski küçük Miray yoktu karşısında. Büyümüş genç kız olmuş Miray vardı. Aralarında her ne kadar bir yaş olsa da hep ondan daha büyük daha olgun hissediyordu.

Akşam yemeğinden sonra salona geçilmiş akşam çayı içiliyordu. Türk milletinin olmazsa olmazı. Akşam yemeğinden bir saat sonra filan televizyon karşısında çay içilir sonra meyve yenilir ve kapanış.

Miray'ın çayı pek sevmediğinden o bu aktiviteye katılmayarak müsaade istemişti. "Müsaadenizle ben odada ders çalışacağım." dedikten sonra Meliha Hanım ve eşi gülümseyerek onaylamışlardı.

Miray da odaya çıkarak çalışma masasındaki kitaplarına baktı. Fizik ve kimya çalışmaya karar verip onlarla alakası olmayan derslerin kitaplarını kaldırdı.

Aradan geçen bir saatin sonunda Alican da kalkmış odasına çekilmişti. Biraz tekrar yaptıktan sonra yatağın üzerine uzanarak telefonunda sosyal medyada dolaşmaya başladı. Bir müddet sonra aklına Miray düştü. Bir türlü aklından o sahneyi çıkartamıyordu. Yatağından kalkıp mutfağa gitti. Bir bardağa süt koyarak Miray'ın odasına geldi. Bugünkü olaydan nasibini aldığı için kapıyı çaldı.

Kapı sesini duyan Miray ders dinlemeyi bırakıp  "Gel." dedi. Gelenin Alican olduğunu görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oldu.

"Müsait misin?" dedi Alican.

"Evet. Ders dinliyordum." dedikten sonra Alican elindeki sütü ona vererek kapının yanındaki puflardan bir tanesine oturdu. Miray'ın süte şaşkınca baktığını gören Alican kahkaha attı.