BÖLÜM-11

2.2K 85 20
                                    

(Düzenlendi.)

(10.bölümden hatırlatma.)

Nihayet baloda eğlence başlamıştı. Tabii balo okul tarafından düzenlendiği için alkol almak yasaktı. Bu nedenle balo bitiminde arkadaşları bara gitmeyi teklif etmiş ama öyle ortamlardan uzak durduğu için yorgunum diyerek reddetmişti.

Taksi evin önünde durduğunda ücreti ödeyerek indi Alican. Evin kapısına geldiğinde cebinden anahtarı çıkararak eve girdi. Işıkların sönük olduğunu görünce Miray'ın odasında olduğunu anladı.

Merdivenleri çıkıp odasına yönelecekken duyduğu ses ile yerinde bekledi. Yanlış mı duymuştu yoksa Miray onun adını mı söylemişti? Ses gelmeyince  tekrar odaya girecekken bir kez daha duydu o sesi. Olduğu yerde kaldı.

"Alican..."

Miray onu mu sayıklıyordu?

11.Bölüm

Alican umusamadan odasına girmek istemişti ama vicdanı el vermemiş Miray'a bakmak için odasının önüne geldi. Normalde Miray kapısını açık bırakmazdı ama bu sefer açık olmasına şaşırdı.

Odaya girip ışığı yaktığında şaşırdı. Miray'ın alnında terler birikmiş yüzü kıpkırmızı yatıyordu. Hızla yanına gitti. Elini alnına koyduğu an geri çekti. Ateşi çok fazlaydı. Bu durumda ne yapacağını bilemeyen Alican hemen Miray'ın çantasından kimliğini alıp cebine koydu. Sonra da cebinden telefonunu çıkarıp taksi çağırdı.

Taksi gelene kadar hemen üzerine bir tişört, eşofman ve  hırka giyerek cüzdanını alıp çıktı odadan. Miray'ın yanına gidip pikeyi üstünden kaldırmak istediğinde Miray'ın cılız sesini duydu.

"Lütfen... Alma... Çok üşüyorum."

"Miray şimdi hastaneye gideceğiz tamam mı? İyi olacaksın. Lütfen o pikeyi bırak. Ateşin daha da yükselecek." dediğinde pekala Miray'ın onu dinleyecek hâlde olmadığının farkındaydı.

Taksi gelmeden hemen Miray'ın dolabından eşofman altı ve hırka alarak o telaşla nereden bulduğunu bilmediği poşete koydu. Koyduktan sonra aşağıdan gelen korna sesi ile taksinin geldiğini anlamış Miray'a bakmıştı. Onun ayağa kalkamayacağını anlayınca kollarını belininin ve bacaklarının altından geçirerek Miray'ı kucağına aldı. Aldığı anda fark ettiği tek şey şu oldu: Çok zayıflamıştı.

Hızlıca merdivenleri inerek kapıyı ardından kapatarak çıktı evden. Kucağında birinin geldiğini gören taksi şoförü arabadan inip kapıyı açtı bu genç ikiliye. Alican açılan kapı ile Miray'ı oturur pozisyonda arabaya koymuş daha sonra kendisi diğer taraftan oturmuştu.

"En yakın hastaneye lütfen." dedi sakin sesle. Sakin olmalıydı yoksa yanlış bir şey yapabilirdi. En kısa sürede hastaneye geldiklerinde Alican Miray'ı kucakladığı gibi acilen giriş yapmıştı. Onun bu girişini gören hemşireler hemen yanına sedye ile gelmişti.

"Hastanın nesi var?" diye sordu hemşire.

"Yüksek ateş." dedi sadece.

Onlar giderken Alican işlemleri halletmek için danışmaya gitti. Giriş işlemlerini yaptırdıktan sonra Miray'ın yanına gitti. Başındaki doktor ile Miray'ın kontrol edildiğini anladı.

Kısa süre sonra biten kontrol ile doktor dışarı çıkacakken Alican durdurdu onu.

"Ne oldu?" diye sordu Alican sadece.

"Siz hastanın yakını mısınız?" dediğinde Alican onaylamıştı.

"Hastaya ateş düşürücü serum bağlanacak. Ateşinin nedeni soğuk algınlığı, mikrop değil. Ne yaşadı hasta bilmiyorum ama çok stres altında kalmış. Bazen aşırı stresler de yüksek ateşe neden olabilir. Mümkün olduğunca stresten uzak tutun. Çünkü stres de hafife alınmayacak bir şeydir. Düzensiz kilo kaybına ya da alınımından tutun hafıza problemlerine kadar ciddi olaylara sebep olur. O yüzden hastayı stresten uzak tutun. Serum bitince çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun." diyerek ayrıldı Alican'ın yanından.

Yetim Kızın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin