1.Bölüm

51.5K 1.1K 494
                                    

" İyi ki doğdun Çisem, iyi ki doğdun Çisem. İyi ki doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki varsın Çisem..."

Neşeyle doğum günü şarkısı söyleyen iş arkadaşlarıma baktım. Kısa zamanda çok güzel arkadaşlar edinmiştim, hepsinin yeri ayrıydı benim için.

" Hadi! Dilek dile ve mumları üfle Çisem. Pasta yemek istiyorum!" Heyecanla ellerini birbirine çırpan Anıl'a baktım. Anıl bizim grubun oburuydu.

İçimden sevdiklerimle mutlu olmayı dileyip mumları üfledim.

" Ne gerek vardı bu kadar şeye. Çok teşekkür ederim. " dedim hepsine teker teker sarılırken. Hediyeleri de açtıktan sonra pastalarımızı yedik. Lavaboya gitmek için sandalyemden kalktım.

Lavaboya girdiğimde çabucak işimi halledip oradan çıktım. İçimden bir ses takip edildiğimi söylüyordu.Bizimkilerin yanına gitmek için aceleyle yürüyordum. Arkamdan birinin geldiğini hissettiğimde koşar adım masaya ilerledim.

" Gençler, artık kalkalım mı? Kim beni eve bırakacak?" Böyle de açık sözlüydüm işte.Caner gülerek yanıma geldi. O da bizim barodan bir avukattı. Pek samimi değildim onunla.

" Ben bırakırım zaten geç oldu. Bu saatte tek başına gidemezsin. " Çantamı ve hediye paketlerinin olduğu kutuyu alıp Caner'in peşinden çıkışa ilerledim.

Arabaya bindiğimizde bizim arkamızdaki arabayı farkettim.

" Caner, iyi bir sürücü müsün? " Gülümsedi.

" Bundan şüphen mi var? " Arkaya baktım. Araba hâlâ oradaydı.

" Arkamızdaki arabayı atlat. Takip ediliyorum. " Bunu söylerken gayet sakindim. Çünkü bu karşılaşabileceğim bir durumdu. Avukat olduğum için beni sevmeyen insanlar vardı. Başarılı bir avukattım ben övünmek gibi olmasın da.

***

Caner iyi bir sürücüydü. Arabayı atlatmıştık. Beni oturduğum sitenin önüne kadar bırakmıştı.

" Teşekkür ederim. Hem arabayı atlattığın için hem de eve bıraktığın için. " Hediye kutumu arka koltuktan alıp kapıyı kapattım.

" Rica ederim, iyi geceler. Kendine dikkat et."

Eve girdiğimde bizimkiler hâlâ uyumamıştı. Çınar koşarak yanıma geldi.

" Hediyelerine birlikte bakalım mı? " Çok yorgundum ama Çınar'ı  kırmak istemiyordum. Kafa salladım. Çınar benim abimin oğluydu. On yaşında olmasına rağmen çok zeki bir çocuktu.

Üzerimi değiştirip salona gittim. Çınar çoktan hediyeleri etrafa saçmıştı. Hepsi de çok güzel şeyler almıştı. Caner'in hediyesi bir duvar saatiydi. Gidip odama astım. Diğer hediyeleri de kaldırıp bilgisayarımın başına geçtim.

" Seni o deliğe tıkacağım Aras. Her seferinde paçayı kurtarıyorsun ama bu sefer kazanan sen olmayacaksın."

Aras denen herif babasıyla silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti yapıyordu. Küçücük çocuklara uyuşturucu sattırıyorlardı. Yaklaşık üç aydır onlar hakkında araştırma yapıyordum. Onları tutuklatacak bilgiler edinmiştim. Müvekkilimin oğlu onların batağına saplanmıştı. Çocuk daha on altı  yaşındaydı, uyuşturucu sattırıyorlardı. Bırakmak istediğinde izin vermemişlerdi. O da son çare polise başvurmuştu. O çocuk için, diğer çocuklar için yapmalıydım.Bugün beni takip eden kişi onlardan biriydi. Beni ortadan kaldırmak istiyorlardı. Dosyanın kopyasını annemin odasında saklıyordum.

Çınar odaya girdiğinde bilgisayarı kapatmış yatıyordum.

" Senin için endişeleniyorum hala."

" Sen bunları düşünme. Ben işimi yapıyorum sadece. " Yanıma kıvrılıp yattı. Ona sarılarak uyumaya çalıştım.

***

Sabah uyandığımda Çınar bilgisayarda oyun oynuyordu. Güçlükle yataktan kalktım.

" Günaydın uykucu." dedi keyifli sesiyle. Güldüm ve odamdaki banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra kıyafet dolabımın başına geçip kıyafet seçmeye başladım.Telefon çaldığında kahvaltı etmiş ortalığı toparlıyordum. Bugün izin günüm olduğu için annem Çınar'ı bana bırakmış alışverişe gitmişti.

" Alo, Çisem Hanım. Ben güvenlikten arıyorum. Silahlı kişiler sizi sordu. Hemen evden çık--" Lafı yarıda  kesilmişti.Silah sesi duyduğumda  ağzım  açık  kalmıştı. Çınar  korkuyla yanıma  geldiğinde  ona sarıldım.

" Korkma  bitanem. Bak, beni almaya  geliyorlar  sana bişey  yapmazlar korkma. Sadece beni dinle. Babaannenin  odasında döşemenin  altında  dosyalar  var. Bana bir şey olursa onu polise  götürün."

" Senin için korkuyorum." Çınar'a  sarıldım. Kapı çalmaya  başladığında  Çınar'ı  arkama  alıp kapıyı açtım.

İki tane iri yarı  adam bana silah  doğrultmuştu. Arkalarından  gelen adamı  gördüğümde ondan  nefret ettiğimi  farkettim. Çınar'ı  farketmişti. Bana doğru  geldiğinde  elimle dur işareti  yaptım.

" Çocuğa  dokunmak  yok. "

" Odaya girin, dosyayı  alın!"  Adamlar     kendi  evleriymiş  gibi odama girip  masanın   üzerine  koyduğum  dosyayı  alıp geldi.

" Vedalaş  onunla. " Mavi gözleri  çok tehlikeli bakıyordu.

Çınar'a  sarıldım  sıkıca." Sakın ağlama. Korkma tamam mı? " Kafa salladı.

Aras kolumdan  tutup beni asansöre bindirdi. Güvenlik  kulübesine  ulaştığımızda  güvenliği kolundan vurduğunu  farkettim. Arabaya bindiğimizde  korktuğumu  hissetmiştim.

" Korktun  mu avukat? Bir kaç güne ölmüş  olacaksın son günlerini iyi geçir. " dedi alayla. Güçlükle  yutkundum.

" Ben sana ne yaptım? Sadece adaleti  sağlamaya  çalışıyorum."

O sırada  araba  durdu. Kapı  açıldığında  arabaya tanıdık bir yüz bindi.Başımdan aşağı  kaynar sular dökülmüştü  sanki, korkuyla fısıldadım.

" Caner!"

SEN  BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin