21-

6.9K 245 16
                                    

Aras resmen çıldırmıştı.  Korumasız dışarı çıkamıyor, eve tıkılı  kalmıştık  resmen.  Kuzey'im  bir aylık olmuştu  bile.  Sanki bir  aylık değil de dört aylık gibi duruyordu oğluşum.

Aras bugün  eve gelmeyeceğini  söylemişti ben de Ezgi'ye  haber verip gelmesini  söyledim. Ezgi'nin  kocası  da  şehirdışına çıkmıştı. Bizim evin önü  koruma  doluydu. Hem girişi  hem de arka kapıyı  çevirmişti korumalar.  Nedenini  bilmesem de Aras en iyisini  bilirdi.

Kuzey'i  salondaki  sallanan  koltuğa  yerleştirip  mutfağa girdim. Aras bana  kurutulmuş ananas, muz  falan almıştı. Hepsinden  tabaklara koyup  içeri götürdüm. Ezgi gelmiş, Kuzey ile oynuyordu. O da yakında bebeğini  kucağına  alacaktı.

" Bak, sana neler getirdim." Ezgi şimdiden  aşermeye  başlamıştı bile. Zavallı Rüzgar gecenin üçünde  avakado, ananas  bulmak için yollara  düşüyordu. Hatta bir keresinde Ezgi boyoz  istedi diye İzmir'e  gidip boyoz  yedirmiş..

" Kuzey'i  yatırıp  geliyorum.."

Kuzey'in  odası önceden benim kitap  okuma odam olan odaydı. Aras o odayı  güvenli hâle  getirmek  için çok uğraşmıştı. Göz tanıma sistemiyle  açılıyordu kapı. Kuzey'i  beşiğine yatırıp  telsizi  açık konuma getirdim. Kapıyı kapatıp  tekrar aşağı indim.

" Sana Rüzgar ile tanışma hikayemi  anlatacağım. Ben o zamanlar yirmi yaşındaydım. Biliyorsun biz Aras ile çocukluk  arkadaşıyız. Ayrıca aynı üniversitede   aynı bölümü  okuduk. Aras o zamanlar yirmi beş yaşındaydı. Sadece benimle muhabbet ederdi. Bir gün staj için bir mimarlık  ofisine gittim. Patronum son derece kaba, öküz  bir herifti.  Evet, o Rüzgardı. İki ay boyunca bana yapmadığını  bırakmadı. Ben çoktan  ona aşık olmuştum  bile ama o beni görmüyordu. Staj bitti. Onu bir daha göremem diye üzülüyordum  ama hep karşıma çıkmaya başladı. Ve biz sevgili olduk. Bana dediği  şey " Sevgili durumları  bana  göre değil, evlenelim." "

Hikayelerini  gülümseyerek  dinledim. " 5 senedir  bitmemiş  aşkınız, ne güzel.."

" Evet. Aşkımız hiç bitmedi."

Bir de bize bak. Sahi biz ne olacaktık? Boşanmak çözüm müydü? Dışarıdan gelen silah sesleriyle irkildim. Yavaşça cama yaklaşıp  perdenin  kenarından  dışarı baktım. Bizim korumalar bir bir yere seriliyordu. Gelen grup çok kalabalıktı. Bir şeyler yapmam gerekiyordu.  Aklıma Kuzey'in  odası geldi. Ezgi'yi  oraya götürmeliydim.

Hemen Ezgi'yi odaya çıkardım.

" Sakın  ses çıkarma. Çantanı  yanına  al. Eğer yarım saat sonra benden ses çıkmazsa Aras'ı  arayıp  haber ver. Lütfen kendine dikkat et, oğluma da iyi bak."

Dış kapının  kırıldığını  duymamla hemen göz taraması  yapıp  kapıyı açtım. Ezgi'yi  odaya sokup  tekrar dışarıdan  şifreyi  aktif hâle  getirip  odadan çıktım. Merdivenlerden  inecekken  hiç  görmediğim bir adam gördüm.

" Kesin  ateşi. "

Silah sesleri durmuştu. Adam karşıma dikilip sırıttı. " Zor mu kullanayım  yoksa kendi isteğinle gelecek misin? "

Öylece durdum. Ne konuşabiliyordum ne de bir şey yapıyordum. Adam elimi tutup  beni peşinde sürüklemeye başladı. Umarım  biz  evden çıkana kadar Kuzey ve Ezgi'nin  varlığını  anlamazlar.Arabaya bindik. Çok korkuyordum. Ama oğlumu ve arkadaşımı  tehlikeye atamazdım.

**

Ezgi-

Arka arkaya bahçeden  çıkan araba sesleri duymuştum. Hemen Aras'ı  aradım.

SEN  BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin