-Başkomiser Cenk-
Ard arda iki el silah sesi duyulmuştu.
" Yerlerini tespit ettin mi? " Onur olumsuzca başını bir sağa bir sola çevirdi.
" Kahretsin! " Ailesine bir şey söylememiştik. Daha çok üzüleceklerdi. Aras denen adam iyice zıvanadan çıkmıştı. Bir yıldır bu adamın peşindeydik ama ne zaman onu yakalamaya yaklaşsak adres değiştiriyordu.
-Aras-
" Seni öldürürüm anladın mı? Duydun mu beni? " Titrekçe kafasını salladı.
" Sen bizi salak mı sanıyordun? Caner'in hediyesini hatırladın değil mi? Bir duvar saati... İçindeki kamera sayesinde dosyanın o odada olmadığını biliyorduk. Tüm odaları araştırdık ve dosyalar şimdi elimde." dedim elimdeki dosyaları sallayarak.
" Umarım bir gün cezanı çekersin. "
Sinirle ellerimi saçlarımdan geçirip Çisem'i bağladığım ipleri çözdüm.
" Git duş falan al. Akşam evleniyoruz."
Odadan çıktığımda Çisem ağlamaya başlamıştı. Bana Ekin'i hatırlatmıştı. Ekin, benim eski sevgilimdi. Birbirimizi çok seviyorduk ama beni bırakıp gidecekti. Bana ihanet edecekti.
Ekin bizim pis işlerle uğraştığımızı biliyordu ama beni sevdiği için susmuştu hep. Ama bir gün çok şiddetli bir kavga etmiştik, polisi arayıp her şeyi anlatacağını söylemişti. Onu bodruma kilitleyip gitmiştim. Sinirim geçip de eve döndüğümde artık çok geçti. Babam , Ekin'in uçurumdan atladığını söylemişti. Onu özlüyordum.Şimdi de Çisem.. Onu sevmiyorum ama acı çekiyor, acı çekmesine dayanamıyorum. Ne kadar çaresiz olduğunu görüyorum, sessiz çığlıklarını duyuyorum ama bir şey yapamıyorum.
Odama girdikten sonra yatağa uzanıp kendime gelebilmek için içimden 10'a kadar saydım. Ardından kalkıp duşa girdim.
***
-Çisem-
" Gelinlik giymek istemiyorum!" Aras tek kaşını kaldırıp bana baktı.
" Siz kızların hayalinin bu olduğunu sanardım. Gelinlik giymeyen gelin mi olur? "
" Sence ben hayalimi mi gerçekleştiriyorum? Baksana şu halime!" Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Gelinliği yatağın üzerine bırakıp kapıya yöneldi.
" Giy ve aşağı in!" Emrini verdikten sonra odadan çıkıp gitmişti. Bilge'nin yardımıyla gelinliği giymiş hazırlanmıştım.
" Yenge çok güzel oldun!" Bilge'ye kötü kötü baktım. Bu kız da bir acayipti. Beni daha bir saat öncesine kadar tanımıyordu hemen yenge demeye başladı.
" Hadi inelim artık. " Bilge'ye yalvarmıştım polisi araması için ama kabul etmemiş hatta üstüne üstlük abisine söylemişti.
Aşağı indiğimizde Aras kalabalıkta bir kaç adamla konuşuyordu. Yanına doğru yürüdüğümde beni farketmişti. Hızlı adımlarla yanıma geldi.
" Güzel gözüküyorsun avukat. Sakın bir aptallık yapma. "
" Annemle konuşmak istiyorum. Silah sesini duyunca ne kadar korkmuştur, lütfen bu kez sadece onunla konuşacağım. " Kolumdan tutup beni kalabalıktan uzaklaştırmaya başladı.
" Seni öldü bilecekler. En ufak şekilde onlara ulaşmaya çalışırsan hepsini öldürürüm. Tamam mı? " Ayakta kalabilmek için koluna tutunmuştum. Kafamı salladım.Nikâh memuru geldiğinde masaya geçmiştik. Beni öldürselerdi bu kadar canım yanmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİMSİN
Genç Kurgu" Sen benimsin " dedi mavi gözlerini gözlerime dikerek. " Ne olursun bırak artık gideyim. Daha ne kadar yanında tutacaksın beni? " Saçlarımdaki eli yavaşça boğazıma gitti. Tek eliyle boğazımı sıkarken diğer eliyle duvara yumruk atmıştı...