18-

6.8K 284 16
                                        

*Bölümleri normalde  word programında  yazıyorum  ama iki kez yazdıklarım  gitti. Sinirden  öldüm. *

Gözlerimi  açtığımda  karnımda gezinen kollarla irkildim. Aras yorgunluktan  kızarmış gözleriyle bana bakıyordu.

"Aras?"

Hızla yatakta doğrulup oturur pozisyona geçtim. Hızlı hareket  ettiğim için miniğim içimde tepiniyordu. " Ne zaman geldin? Ne oldu? Anlatsana ya.."

Aras bana sıkıca sarılıp  alnıma bir öpücük  kondurdu. " Bitti güzelim bitti. Babam ilk kez babalığını  gösterdi. Karnım çok aç, devamını  kahvaltıda  anlatırım."

Kahvaltı masasına  oturduğumuzda saat epey geç olmuştu. Aras üç gündür  nezarethanedeydi  onu çok merak etmiştim. Bebeğim  için sakin  olmalıydım. Hızlıca bir şeyler hazırlayıp yerlerimize geçtik. Aras hem yemek yiyor hem de olanları anlatıyordu. " Avukat  aracılığıyla  görüştüm onunla. Tüm suçu  üstüne almış. İlk kez bir boka sürüklemedi aksine o boklardan kurtardı  beni. "

Aras çok yorgun olduğu  için  duş alıp yatmıştı. Uyumadan önce de  köfte, patates  ve makarna  istediğini  söylemişti. Melike ablanın  kasapta hazırlattığı  köfteyi  buzluktan  çıkarıp  çözülmesi  için  bir  kenara bırakıp  kaynayan  suya kalem  makarnayı döktüm.

Patatesleri de soyup yıkadıktan sonra hepsini eşit ölçüde doğrayıp önceden hazırladığım buzlu suya attım. Makarnayı  da   süzüp sosisle birlikte kavurup  altını  kapattım. Patatesleri  kızartma  makinesine  atıp pişmesini beklerken tavada köfteleri kızarttım. Yemek neredeyse hazırdı. Masayı da kurup  uykucu  kocamı kaldırmaya gidecektim. Masayı hazırladıktan  sonra merdivenlere  yönelecekken  zilin sesiyle kapıya yönelttim adımlarımı. Kapıyı açtığımda  karşımda Bilge'yi görmeyi beklemiyordum. Geçmesi  için  kenara  çekildim.

" Şey.. Ben  abimle konuşmak için geldim. " Onu salondaki  tekli koltuğa  oturtup bende  karşısına oturdum.

Bilge  çok güzel bir kızdı. Ama çok inatçıydı. Babasının  ölümünden  hep bizi sorumlu tutmuştu  ama öğrenmişti  gerçekleri. Öğrenmeseydi  şimdi burada olmazdı.

" Abin senin  için  çok endişelendi Bilge. Onu çok üzdün. Ben gidip abini  kaldırayım, yemekten sonra  konuşursunuz."

**

Aras hiç konuşmamıştı kardeşiyle. Yemekten sonra  Bilge mutfağı toparlamama  yardım etmişti. İkisini  bahçeye gönderdikten  sonra bende odaya çıkıp kitap  okumaya başladım  ama konuşmalarını  duyabiliyordum.

" Abi, beni affet ne olur. Ben çok aptallık  ettim, seni suçladım. Özür dilerim." diyordu Bilge ağlayarak.

Aras bir tepki vermedi  ama üzgün  olduğunu  anlayabiliyordum. " Sana nasıl  kıyabilirim ki.."

İkisi de susmuştu. Balkondan  kafamı  uzatıp  baktım. Birbirlerine  sarılmışlardı. Okuduğum  daha  doğrusu  okumaya çalıştığım kitabı bırakıp aşağı indim. Dolaptan  üç tane Magnum  çıkarıp tepsiye  koydum, yanına da bir kaç şişe  su  koyduktan  sonra tepsiyle  beraber bahçeye çıktım.

" Size dondurma getirdim." Bilge bana  bakıp gülümsedi.

" Ben artık gideyim. Halam geç kalma demişti. " Aras'a  baktığımda  kaşlarını çatmıştı. Bilge'yi  kolundan tutup oturttu.

" Başlatma halana. Yarın gidip eşyalarını  toparlarız. Burada kalacaksın  bundan sonra. " Bana baktığında  bende başımla onayladım.

" Evet canım. Ben de odanı hazırlatırım. "

**

Aradan bir kaç gün geçti. Aras eve çok geç  geliyor yüzüme bakmadan da  yatıp uyuyordu. Bu hâli iyice sinirimi  bozuyordu. Artık ben de onunla konuşmuyordum. Sabah tek başına kahvaltısını yapıp işe gidiyor, gece de geldiğinde bir şeyler atıştırıp yatıyordu.

Uyanır uyanmaz hazırlanıp  salona  indim. Aras  salonda oturmuş kahvesini  içiyordu. Beni görünce kaşlarını çatarak  baktı.

" Nereye gidiyorsun? "

" Doğuma 4,5 ay var. Madem bu evde herkes kafasına göre yaşıyor ben de işe geri dönmeye  karar verdim."

Ayağa kalkıp yanıma geldi. " Seni çok  fazla şımartmışım  ben. Benimle inatlaşma, üzülen  sen olursun. Eski Aras'ı  özlediysen merak etme  o  Aras  geri döndü." 


SEN  BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin