24&25-

6.6K 255 15
                                    

Aradan iki ay geçmişti ama ne Simla'yı bulabilmişlerdi ne de Kuzey'i. Ben oğlumu çok özlemiştim. Kuzey kaçırıldığından beri ne yemek yiyor ne de uyuyordum ama oğlum gelmiyordu. Ne zaman bu sorunlar bitecekti, ne zaman normal aileler gibi olabilecektik bilmiyordum. Aras desen eve gelmiyordu. Kendini suçluyordu durmadan. Evet suçluydu ama o da böyle olsun istemezdi ki.. Onun tek suçu Simla'nın gerçek yüzünü görememekti.

Odamdan çıkıp mutfağa indim. Melike abla mutfakta yemek hazırlıyordu. " Günaydın, otur sana bir şeyler hazırlayayım."

Sandalyeye oturup boş boş etrafı izlemeye başladım. " Aras için yemek ayarlar mısın? Günlerdir yemek yemiyordur eminim."

**
Şirkete girdiğimde herkes kendi halindeydi. Aras bu durumda olursa mimarlık şirketi de ayakta kalmazdı bir şeyler yapmalıydım. Hemen Aras'ın odasına girdim. Pencerenin kenarındaki koltukta oturuyordu.

" Sen haklıydın Çisem. Oğlum benim yüzümden kaçırıldı."

Elimdekileri masanın üzerine bırakıp yanına gittim. Yüzünü avuçlarımın arasına alıp baş parmağımla sakallarını okşadım. " Geçecek hayatım, oğlumuz gelecek. Lütfen kendine gel artık. Onun istediği de bu zaten senin batışını görmek. Biz oğlumuz için güçlü kalmak zorundayız."

Aradan bir saat geçmişti Aras'ın yemek yemesini sağlamış ardından da korumayla eve yollamıştım uyuması için. Ben buradaki işleri düzene sokmaya çalışacaktım. Tüm çalışanları toplantı odasına çağırdım.

" Merhaba, ben Çisem Ilgaz. Aras Ilgaz'ın eşiyim. Biliyorsunuz ki iki ay önce oğlumuz Kuzey kaçırıldı hâlâ bulunamadı. Aras bu konudan dolayı çok üzgün. Günlerdir eve gelmiyor, yemek yemiyor, uyumuyor. Sizlerden ricam herkes işinin başına dönsün. Bir süre şirketi ben idare etmeye çalışacağım. "

Çalışanlar kendi aralarında fısır fısır konuştuktan sonra ufak tefek minyon bir kız ayağa kalktı. " Çisem Hanım, ben Zeynep Yılmaz. Aras Ilgaz'ın asistanıyım. Biz Aras Bey ile önceden dört aylık bir plan yapmıştık. Müşterilerin listesi de bende mevcut ama Ezgi hanım izinli olduğu için bir türlü harekete geçemedik."

Ayağa kalkıp Zeynep'in yanına gittim. " Siz kendinize düşen işleri yapın. En azından şirket ayakta kalsın. Ben bir yolunu bulacağım."

**
Elimdeki müşteri listesiyle birlikte Rüzgar'ın ofisine gittim. Rüzgâr konuyu bildiği için pek bir şey sormamıştı. O da mimardı o yüzden ondan yardım isteyebilirdim.

" Saçmalama Çisem. Tabiki yardım ederim. Sen hiç merak etme. Ezgi de evden halletmeye çalışıyor zaten. Sen de yorma kendini. "

" Oğlum yok Rüzgar. Ben perişanım, Aras perişan. Evdekiler desen kimse konuşmuyor. Kim bilir nereye götürdü oğlumu, kim bilir ne yaptı. Bir yandan da şirketi ayakta tutmaya çalışıyorum."

Rüzgar  bana sıkıca  sarıldı. Sarılışına karşılık  verdim. Daha sonra Rüzgar'a teşekkür edip oradan ayrılıp eve döndüm. Aras uyanmış oturuyordu. Yanına gittim.

" Neredeydin? Çok merak ettim seni. Şirkette işler karıştı, oraya gitmem lazım. " Kolundan tutup onu durdurdum. " İşler yolunda merak etme. Müşterilerle Rüzgar ilgilenecek. Çalışanlarla bir toplantı yaptım herkes birikmiş işlerini halletmeye başladı bile. "

**
SİMLA( EDA) -

Kuzey'in karnını doyurduktan sonra uyutmuştum. Kaldığımız yer çok da güvenilir bir yer değildi ama yinede başımızın çaresine bakıyorduk. Bu kadar korku yeterdi bence onlara. Aslında Aras'ı kendime aşık edip bitirecektim onu ama Çisem'in bir suçu yoktu. Abimi öldüren kocasıydı.

SEN  BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin