Kör bir kuyu olan karanlıktan korktum.O son hoşçakalından sonra karanlıkta kalmaktan korktum..
Mektubumun henüz ilk cümlelerindeyken zil çaldı. Açıp açmamak konusunda arada kaldım doğrusu.Sonra koştum bir umutla açtım.oydu gelen.Hiç bir şey söylemeden sarıldı boynuma.Birkaç dakika kadar öyle kaldık. İçeri aldım onu.Mutfağa gidip çay doldurdum fincanlara. Yanına döndüm.
+Neler oluyor ? Seni çok merak ettim ses cıkmayınca.iyi misin sen ?
-Ben.Ben artık görüşemeyeceğimizi söylemeye geldim.Buradan gidiyormuşuz.
Beynimden vurulmuşa döndüm o an.Sesi kafamın içinde yankılanıp durdu.
+Neden? Bu ani kararın sebebi ne ? Sebep ben miyim yoksa ?Benden mi hoşlanmadı baban.Zarar vereceğimi mi düşündü? Bak eğer öyleyse ben konuşayım lütfen.
-Ben gitmek istemiyorum Siraç.Sana geldim bu yüzden de.Yardım et bana.
Bunun bir çözümü olmalıydı.
+Bak şimdi sen eve geri git.Ne yapabileceğimizi düşünelim olur mu ? Yarında görüşürüz konuşuruz.
-Eve gidemem hayır.Özür dilerim.Seni de rahatsız ettim.Bilmiyorum neden ama evden cıkarken aklıma ilk gelen isim sen oldun. Burada buldum kendimi. İnsanın ailesini seçmesi mümkün değil ama seni seçebildim ben.Seçtim ve geldim.Gerçekten özür dilerim.Lütfen hiç gelmemiş sayalım.Seni rahatsız ettim ben.
+Zümrüt. Hayır dur. Gitmene izin veremem.Üstelik rahatsızlık da vermedin.
''Sen dibi görünmeyen bir kuyuda olsan ben gelir yine de sende boğulurum. Boğulurum da yine de bırakmam seni.Benim yıkıklarımdan nasıl bir ben doğurdun sen.Anlamsız,ürkütücü gecelerime sebep olan kabuslarımı sen güzel rüyalara çevirdin şu iki günde. Bunları unutup da gitmene izin veremem, bırakamam seni. Sen beni bu kadar kısa zamanda böylesine iyileştirmişken tekrardan ben yaramı kaldırıp da soyamam.'' diyemedim elbette tabiki ama aklımdan bile geçirmiş olmam yeterdi.
O gece sabaha kadar konuştuk. Babası onu bir başkasıyla evlendirmeyi düşünüyormuş.Beni de üst üste kapıda görünce tabi bu durumdan rahatsız olmuş.Ve tabi birkaç özel sebepler de varmış.Anlatmadı.Bende üstelemedim.
Sabah olmuştu.Zümrüt uyurken bende çıkıp babasıyla konuşmaya karar verdim.Sessizce evden çıktım ve evlerinin önüne gittim.Zili birkaç defa çaldım.Kapıyı açan olmadı.Aralık bırakılmış perdeden içeriye baktım bir hareketlilik yoktu.Kimse de görünmüyordu.O sırada binadan biri çıktı.
+Ali Bey'e mi baktınız ?
-şey evet ben burada yaşayanlara bakmıştım da.
+Baba kız yaşıyor burada. Ama Ali Bey sabah elinde bir çantayla çıktı binadan.Kızını da hiç görmedim doğru söylemek gerekirse.
Teşekkür ettim ve oradan ayrıldım.
Anlaşılan gerçekten tek sorun beni Zümrütle görmesi değildi. Peki ama Zümrüt'ü bile ardında bırakıp gidecek kadar mühim olan şey neydi. Hem şimdi ben Zümrüt'e ne diyecektim? Nasıl derdim baban evde yok seni bırakıp gitmiş diye.Bunları düşünürken ben evin yolu yarılanmıştı bile.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Kuşu.
Fiksi Umum''Ve seni benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği '' YENİDEN DOĞUŞ..