.

40 6 0
                                    

Olur ya açarsın en sevdiğin bir şarkıyı yada türküyü.Onu dinlerken söyleyen sanatçı ağlatır seni.Hoş ağlatan şarkının hissettirdiği,hatırlattığı anılar mı yoksa söyleyen sanatçının sesinin yüreğine dokunuşunda mıdır bilinmez.Öyle dokundu işte sesi.Önce kulaklarıma sonra kalbime.. Dudaklarından ruhuma işledi o söylerken şarkıyı.

Şarkı bitti.Tam karşımda oturuyordu gülümsedi eğdi başını yana doğru..

''Abla sesin çok güzelmiş cidden ya büyüledin resmen sesinle bizi.''

''Teşekkür ederim.Ama çok abartmayalım tabi.''

''Valla çoğu sanatçıya taş çıkarırsın Beliz şanşlısın ha canın sıkıldıkça ablana şarkı söylet sen.''

''Tekrar teşekkür ederim düşüncelerin için okan.''

..

Cesaret edemedim nedense konuşmaya.Yerdeki taşlarla kumların üzerinde şekiller çizdim.Sustum etmedim tek kelam.Bundan sonraki muhabbetlere de pek katılamadım.Kendimi tuhaf hissettim.İçimde bastırdığım duygular beni kendime kötü hissettirdi.

''Biz buradayız sanırım bu gece?''

...

''Siraç?''

Sese doğru kaldırdım başımı.

+Efendim

''Biz burada mı kalacağız bu gece?''

+Yoo kalkabiliriz.

''Kalsak daha iyi aslında.Ben pek gece yolculuk yapamam da.''

+O neden ?

''korkuyorum..''

+Benim için farketmez.Siz ne derseniz uyarım.Gençler ne düşünüyor.

''onlar hallerinden memnun baksana.''

+Yalnız hazırlıklı da değiliz nasıl olacak ?

''Ya hava güzel yere sereriz getirdiğimiz örtülerden.İsteyen araba da da yatar.olmaz mı ?''

+olur.Sorun yok

''Tamam o halde.''

+Tamam

''Ya sen hep böyle misin ?''

+Nasıl mıyım ?

''Standart cümlelerin hiçbir şeye itirazında yok.''

+İtiraz mı edeyim şimdi yani ?

''Yok yok gittim ben tamam.''

...

Saat epey ilerlemişti.Hanuell arabaya yatmış.Diğerleri de hala ateşin başında sohbet ediyorlar oyunlar oynuyorlardı.Sabahlayacaklarını söylemişlerdi zaten.Bende arabadan sessizce ufak defterimi aldım ve birde kalem az ileriye oturdum.Manzara karşı belki bir şeyler yazabilirim diye düşündüm.Bir şeyler karalamaya başladım.


''Ortamı bulmuşken şu kitabın için yazı yazıyorsun sanırım.Oturabilir miyim?''

+Tabi gel otur.Yok kitap için değil öyle bir şeyler karalıyorum işte. Aslında uzun zamandır pek iyi şeyler yazamıyorum.Hayat şartları işte,yazamıyor insan..

''İlhamda gerek tabi.Birde yazdıracak bir unsur öyle değil mi ?''

+Tabi bazen onlara da ihtiyaç duyuluyor.

''Ee yazdın mı bir şeyler peki.okuyabilir miyim yazdıklarını?''

+Az bir şeyler yazdım tabiki.

''Yada sen mi okusan ? okur musun ?''

+Tabi.

Bir huzur var gözlerinde.Kaç şarkıya denk düşer bilmem.Sen güldüğün zaman tüm gökyüzünü önüne seresim geliyor.Yine de en büyük mavi sensin,en büyük gökyüzü,uçsuz bucaksız mavi deniz.. İstiyorum ki tüm ömrüm göz kapaklarına ait olsun.Huzuru bulayım sende.Ben bir ömür gözlerinden,kirpiklerinden,bakışlarından başlar gülüşünde bitiririm tüm cümlelerimi.Sen gülme ama yine de.Sen güldükçe daha da güzelleşiyorsun ve ben sana baktıkça sarhoş oluyorum.Gecenin bir vaktinde yaz aylarının sonuna doğru sen kokuyor üstüm başım.Adın kaç harfse o kadar doluyorsun ciğerlerime..

Sessizlik oluştu.

''Eeee''

+Bu kadar bitti.

''Nasıl biter devam et bence.''

+Bakalım.

''Ya sen ne güzel yazıyorsun öyle ne güzel kalbin var ki senin bunları kalemine dökebiliyorsun''

Göz göze geldik..

+Bir gariplik var.. Bu beni rahatsız ediyor..

''Nasıl bir gariplik?''

Yutkundum çıkmadı cümleler dudaklarımdan.Çevirdim kafamı denize doğru.Sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.Tekrar Yıldız'a döndüm.

+Yazıyı devam ettirmeye çalışıyorum..

Kafasının salladı.

''Sen insanın dengesini bozarsın.'' Neyse ben gideyim Belizlerin yanına.İyi geceler.

+İyi geceler..

....

Sabahın erken saatlerinde kalktık toparlandık yola çıktık.Yolda bir yerde durup kahvaltımızı yaptık yaklaşık bir buçuk saat kadar süren yolun sonunda 7:30 da binanın kapısının önündeydik.Herkes evlerine dağıldı.Bende çıktım.Önce banyoya girdim sonrasında odama geçip uyudum.Yaklaşık 2 saat uyumuşum annemin yanağıma kondurduğu öpücükle uyandım.

-Günaydın oğlum

+Günaydın annem

-Kalk bakalım kahvaltı hazır hadi.

+Tamam sen in anne geliyorum.

Yatağın ortasına oturdum kendi kendime konuşmaya başladım.

''İki gündür tanıdığın insana karşı bir şeyler hissedemezsin Siraç.Onu bu kadar düşünme gecende gündüzünde.Başkasına olan sinirine yenik düşüp de can yakma... ''

Kalktım ayağa ''Sen kaybettin Siraç.Sevda oyununda sen kaybettin.''

...

İndim aşağıya yüzümü yıkadım ve kahvaltı başına oturdum.Bugün dışarı çıkmama kararı aldım.Evde oturacaktım tüm gün.Kahvaltıdan sonra bir fincana çay koyup salona geçtim bir film seçtim ve izlemeye başladım.

Fark ettim ki aslında filmi izlemiyor muşum.Film neredeyse yarıya gelmiş ama yoğunlaşamadığım için hiçbir şey anlamamıştım.Kapattım televizyonu.Balkona geçtim.Oturdum bir sigara yaktım.Yukarıdan yine sesler geliyordu.Hep de denk geliyordum böyle de ayıp oluyordu ama ister istemez kulak misafiri de oluyordum konuşmalara.Yıldız bir şeyler anlatıyordu..

''Tamam evet biri var.Çok yeni biri buna da tamam.Hep aklımda evet bunu da itiraf ediyorum.''

''EE abla bize değil ona itiraf et de bir eniştemiz olsun.''

''Söyleyemem.''

'' o neden ya''

''O adamın yaraları var.Çok yeni.Çok derin.Bende isterdim onun o elleri daha yanmadan onları tutmayı,Daha hissizleşmeden öpmeliydim onun o yanağındaki çukurları,Kalbi buz olmuş onun ve ben onu kalbi sıcakken sevmeliydim.Böyle çok zor her şey.Ateşi ellerimle tutmak gibi bir şey.İmkansıza tutuldum yani.Söyleyemem..''

''Ne garip bir şeymiş bu aşk ya.Sinirlendim bak.Kim bu onu söyle bari abla.''

''Olmaz.Adı da bende gizli kalsın.Sevgimde..''

...


Anka Kuşu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin