Epey yorulmuştuk odalarımıza çekildik.Üst katta yatağımda uzanırken Zümrüt seslendi.
-Siraç.Çay demledim.Hadi kalk
Doğruldum yataktan merdivenlere doğru yöneldim.
+Geliyorum.
Aşağıya indim.Ortalarda yoktu.
+EE neredesin ? Zümrüt?
-Balkondayım buraya gel
Masa hazırlamış balkona.Çayın yanına da kek yapmış.
+Sen ne ara yaptın bunları ? Dinlenmedin mi geldiğimizden beri.
-Senin için yaptım.Umarım beğenirsin
.Son 15 gün benim için harika geçiyordu.Sevdiğim kadını görebilmek için gece yarıları sokağa dökülüp dolanmıyordum artık.Birkaç adım mesafemde ve aynı havayı soluyoruz. Bu harika bir rüya ve ben hiç uyanmak istemiyorum.
-Seninle bir şey konuşmam gerek Siraç
+Dinliyorum.
Elimdeki fincanı masanın üzerine bırakıp ona odaklandım.
-Gidelim buradan.
+Neden ? Hem nereden çıktı bu.Nereye gideceğiz?
-Ben burada yaşamak istemiyorum artık.Babamda döner zaten bulur alır beni .Artık istemiyorum ben onunla kalmak ve saçma işleriyle uğraşmak.Biliyorsun ki geldiğinde de o yapacağı şeyi yapacak.Ben senden kopmak istemiyorum.
+Evet biliyorum da kolay şeyler değil bunlar.Bir düzen var ve ne yaparız nereye gideriz hiç bir fikrimiz yok .
-Benim senden başka kimsem yok.Buradan gitmezsek sonumuzu yazacağız ama gidersek masalımızın başlangıcını.Gel de masalımızı yazalım.
+Yazalım... masalımızı yazalım. Bak ne diyeceğim sana yarın cumartesi iş yok biraz uzaklaşalım mı buralardan.Hem masalımızı yaşayacağımız yeri buluruz belki de.
-Nereye gideceğiz?
+Bilmem bilgisayarı getirebilir misin. Uçak biletlerine bakalım sabaha en erken hangi şehire varsa oraya gideriz.
Saat 8:00 de İstanbul'a uçak vardı.
+Ne dersin ? gidelim mi ?
- olur sen ne dersen ben tamamım.
+Tamam ben biletleri ayırırken sende birkaç bir şey hazırla sırt çantana.Sonrada uykuya sabah erken kalkılacak.Hadi bakalım.
..
Alarm sesine uyandım.Üzerimi değiştim.Aşağıya indim Zümrüt uyanmış hazırlanmış salonda bekliyordu.
+Taksiyi arayayım ben daha erken varırız hem.
Taksiyi aradım 5 10 dakikaya kapıya araç göndereceklerini söylediler.Onunla ilkleri yaşıyor olmak beni fazla heyecanlandırıyordu.İlk uçak yolculuğum olacaktı ve bunu ona söylemedim çünkü onunda ilk uçak yolculuğuydu ve korkuyor bana güveniyordu.
Evi son defa kontrol ettikten sonra kapıyı kilitleyip aşağıya indik.Taksi birkaç dakika sonra kapıya yanaştı.Bindik. Trafiğe denk gelişimiz yetişemeyeceğimiz korkusu yaşattı bize ama zamanında varmıştık. Yerimize geçtik ve uçağın kalkma saatini bekledik.
-Siraç şimdi bu uçak bizi hayallerimize götürecek. Bunu düşündükçe ben daha da heyecanlanıyorum. Bir de elini tutabilirim dimi yolculuk boyunca. Heyecandan bayılabilirim de çünkü.
+Tabi tutabilirsin.
Hostesin anlattıklarını dinledik kemerlerimizi taktık ve uçuş anonstan sonra başladı. Olur ya araba ile hızla giderken bir yokuşa denk gelirsiniz o yokuşa o hızla girince karnınızda tuhaf bir his oluşur.o hissin biraz daha fazlasını yaşıyorsunuz uçağın kalkışı esnasında.
Zümrüt ellerimi sıkıca tuttu. Kalkıştan sonra uçağın havada süzülüşü ve bulutların muhteşem güzelliği ile yolculuğumuz devam etti.Hatıra olsun diye yerden kaç metre yükseklikten dışarıyı cektik.
Yaklaşık 1 saat kadar süren yolculuğumuzun sonuna geldik.İstanbul'da anadolu yakasındaki havalimanına bileti kestirmiştim orada indik. Daha önce birkaç defa geldim ama hep otomobille gelmiştim. Kapıda bekleyen taksilerden birine bindik ve kadıköy'e doğru yola çıktık.
Yaklaşık yarım saat kadar süren yolculuğumuzun sonunda kadıköy'e ulaştık. İnince önce kahvaltı yapacağımız bir yer bulduk ve oturduk. En çok istediğim şeyi Kadıköy-modada ellerini tutarak yürümeyi yapacaktık. Karşı yola geçtik burada vapur iskeleleri vardı sıra sıra. Rıhtım boyunca yürümeye devam ettik. Mavi kokan şehirdeydik. Buram buram Ege kokan iki insan şimdide mavi kokan şehirdeydi.
Biraz yürüdükten sonra dinlenmek için taşların üzerine oturduk. Dalgalar taşlara doğru vurdukça deniz kokusu ciğerlerimize doluyordu.
-Siraç bak elimin hizasındaki yer neresi?
+Haydarpaşa Garı . Tren garı orası eskiden demiryolu hattının başlangıç yeriymiş.Hiç görmedin mi yeşilçamda bile. Kalk bakalım ayağa garı arkana alda bir fotoğraf çekeyim.Sonra da vapura gidelim.Buraya gelirken saatine bakmıştım 10 dakikası kalmış yetişelim ona.
-Nee.Vapura mı bineceğiz gerçekten? Hadi tamam kaçırmayalım hızlı yürü.
Fotoğrafını çektikten sonra Eminönü Vapur iskelesine doğru yürümeye başladık.
-Nereye gideceğiz?
+Seni götürmek istediğim bir yer var.Önce Eminönüne gideriz sonra da o dediğim yere
Kartımız yoktu köşedeki makinelerden istanbul kart aldım.İçine bizi gezdirecek miktarda para yatırdım. Vapura doğru yürüdük. Vapurun açık alanına oturduk ve kalkma saatini bekledik.
+Sen burada bekle ben martılar için simit alayım.Bize de çay
Az sonra vapurun kalkış sesini duydum.Zümrüt'ün yanına doğru gittim.
Martılar eşliğinde yolculuğumuza devam ettik.Simitler bitene kadar onlara attık.
+Biraz üşüdün sen sanki.Hadi içeri girelim.
Vapurun kapalı alanına geçtik kendimize boş bir koltuk bulduk oturduk. İçeride keman eşliğinde şarkı söyleyen bir adam vardı.
-Sesi ne kadar güzel değil mi Siraç
+evet gerçekten güzel bir ses.
o an aklıma yine hep hayalini kurduğum bir şey geldi.Bir gün gerçekten gerçek aşkı bulursam eğer çevredeki insanlara aldırış etmeden onunla ortalık yerde dans edecektim.
Elimiz uzattım.Şaşkın gözlerle bana baktı.
-Nereye gidiyoruz_
+Gel hadi sorma.
Kalktı o da ayağa
+Bak şimdi hiç etrafı düşünmek yok.Şuan ikimiz ve şarkıyı çalan kişi dışında kimse yok gibi düşün.istersen gözlerini de kapatabilirsin.
-Ne olacak anlamadım ben
+Dans.Hadi bırak kendini bana.
Elleri titriyordu avuç içimde. Arkada '' Sen yanımdayken'' şarkısı eşliğinde dans etmeye başladık. Şarkı bitene kadar devam ettik.Etraftaki insanların alkış sesleriyle o büyülü andan uyandık.
![](https://img.wattpad.com/cover/151806735-288-k974809.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Kuşu.
General Fiction''Ve seni benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği '' YENİDEN DOĞUŞ..