..

43 7 0
                                    

Bir zaman o bankta gözyaşım ve yağmurlar ıslandım. Çevremdeki insanlara aldırış etmeden.. Bir el hissettim omzumda.

''Peçete ister misin ?''

Başımı iki yana salladım sadece.

''İlk kez şahit oluyorum bu duruma.Seni izledim buraya geldiğinden beri.Yan bankta oturup denizi izliyordum bende.''

+Neye ilk kez şahit oluyorsun ?

''Bir erkeğin çocuk gibi ağlıyor oluşuna.''

Elimle şakaklarımı sıktım.

+Eğlenecek misin ?

''Hayır ne alaka eğlenme.Çocuk derken yanlış anlama bir çocuk masumluğu kadar..''

+Neyse boşver.

Gözümü denize doğru diktim.Uzun bir sessizlikten sonra;

''Aşk acısı.''

Sahte bir gülümseme oluştu yüzümde ona doğru döndüm göz göze geldik.Cevap veremedim.Tekrar çevirdim kafamı.Yüzüne bakmadan;

+Sormayacak mısın ?

''Neyi sormayacak mıyım?''

+Merak edip gelmedin mi yanıma,bu adam bu yağmurda neden burada oturuyor neden ağlıyor diye ? Demeyecek misin samimiyetsizce ilgileniyormuş gibi neden ağladığımla iyi gelir açılırsın da anlat bana diye ?

oturduk yanımdaki boşluğa.

''Geçmiş konuşuldukça var olmaya devam eder. Sorarsam ve sende cevap verip anlatmaya başlarsan eğer eskimez acın.Hiç geçmiş olmaz senin için sürekli hatırlamak.''

Sigara paketini açıp bana doğru uzattı.

''Sana bir şey sormayacağım.Bende oturacaktım burada sen gelmeseydin de.Karanlığın ortasında doğana kadar güneş oturalım.Boşver herkese denk gelen o mutluluk denk gelmese de bir acı mutlaka denk gelecektir.O da sana,bana gelmiş.Hatta direk ruhumuza işlenmiş bir sancı bu..Ve inan bana acının o doyumsuz tadına aşkla varılır zaten..

Uzattığı sigarayı aldım yaktım.Baktım karanlık gökyüzüne.Sanki bir tarafta geçmişim bir tarafta geleceğimi izliyormuş gibi baktım..Sıkı sıkı kapattım gözlerimi..

Gözlerim hala kapalıydı hafif yarıladım,sabaha karşı hiçbir şey olmamış gibi hiç gece yaşanmamış gibi tek söz söylemeden yanımdan kalktı ve gitti..Uyanık olduğumu farketmesin diye açmadım gözlerimi bakamadım nereye gittiğini..

Kehribarı andıran gözlerinle,solgun yüzünle,toprak rengi saçlarınla.. Kimdin sen..

Bİraz sonra bende kalktım oturduğum banktan.Belim boynum tüm vücudumda ağrı hissediyordum.Eve gittim.Direk banyoya attım kendimi.Bir süre aynaya baktım.Elimle sakallarımı yokladım.Acı,hayaller,mutluluk,koku.. her şey birikmiş sakallarıma.Çekmeceden makineyi çıkardım.Önce sol yanağımdan ilk makine darbesini vurdum.Keserken sakallarımı sol gözümden de yanaklarıma gözyaşım aktı.Bıyıklarımı keserken dudağımı makineye kaptırdım.Makineyi bırakıp peçeteyle kanın durması için bastırdım.Kan durduktan sonra aynaya baktım ayna buharlıydı.Sol elimle aynanın buharını sildim.Sakalsız halime baktım dakikalarca.

Tekrar makineyi alıp saçlarıma doğru yönelttim.Yarım saat kadar süren zamandan sonra tekrar aynaya baktım.Saçım 2 numara,sakallarım yok denecek kadar kısa.. lavaboyu temizleyip duşun altına girdim.

...

Banyodan çıktıktan sonra balkona geçip bir sigara yaktım.Annem hala uyuyordu belliki geldiğimi bile duymamıştı. Öyle dalmışım ki yaktığım sigarayı küllükte bırakıp ikinciyi yakmışım.Güldüm kendi kendime.''Geçecek Siraç..'' Bu da bitecek elbet... '' dedim.

- Günaydın oğlum

+Günaydın anne.

-Siraç bu ne böyle.

+Ne oldu anne ?

-Ee saçın sakalın.

+Olmamış mı ?

-Olmuş olmuş da sen hiç kesmezdin böyle.Hem neredesin sen kaça kadar bekledim ben seni.

+Geldiğimde uyuyordun anne uyandırmak istemedim bende.Sohbete dalmışız işte.

-Sen yine aç karnına sigara mı içiyorsun ?

+Anne..

-Kahvaltı hazırlıyorum söndür onu hadi.Bu halin ne senin gözlerin kan çanağı olmuş.

+Yorgunluktan anne. Hem ben yemeyeceğim bir şey birazdan çıkacağım zaten.

-olur mu hiç aç karnına .

+Olur olur annem.

-Siraaç

+Akşam konuşuruz anne.Geç kalmam.

Yukarı çıktım üzerime bir kot pantolon siyah bir de tişört giyip tekrar indim aşağı.

+Anne ben çıkıyorum.

Kapıyı kapattım o sırada Beliz merdivenlerden iniyordu bir anda yerinde kalakaldı.Şaşkın bir ifadeyle.

-Günaydın.

+Bakma öyle .

-Nasıl bakmayayım.

+Meraklı.

-Ama merak ediyorum zaten.

+Hadi aşağıya.

-Of sormuyorum zaten söylesen şaşardım.Tekrar huysuz olmuşsun çok güzel.İstifamı mı versem ben acaba

+Söylenme söylenme hadi in.

Arabaya bindik.

+Bakacak mısın böyle bana sürekli ?

-Bakmıyorum.

+Yakışmamış mı ?

-yoo yakışmış da geceden sabaha tuhaf geldi.

+Hanuell ne yapıyor ?

-Vay lafı değiştirmekte de iyiyiz.

+Beliz!

-iyi ne yapsın eve yerleşiyor işte.

+Bir bitmedi yerleşmeniz zaten.

...

İş yerini açtık.Bir iki saat hiç gelen giden olmadı sonrasında yine kalabalıklaştı.Beliz müşterilerle ilgilenirken bende sipariş verilen kitapların listesini hazırladım.. Aslında pek de yoğunlaşamıyordum hem yorgunluktan hemde dün gece ki yabancıyı düşünmekten.Tuhaf bir şekilde bana iyi gelmişti.Adını bile bilmediğimden yabancı kaldı.Bir teşekkür bile edemedim.

-Siraç abiii.

+Efedim Beliz neden bağırıyorsun?

-Ee kaçıncı seslenişim oldu bu ?

+Hadi ya.Kusura bakma.

-Sen iyi misin ? İstersen dinlen eve gidip ben hallederim buraları.

+yok olur mu öyle şey.

-Neden olmasın dinlen biraz yine kapatmadan gelirsin istersen.Yada gelmez ne olacak ben kapatır gelirim.Zaten bir şey yaptığın da yok.

+Sen yine söyleneceksin ben kalkıyorum.

Kapıya çıktım baktım Zümrüt'ün açmış olduğu işyeri kapalıydı.Tabi buraya gelmeye yüzümü kaldı ki..Arabaya binip eve doğru gittim.Yol üzerindeki markete uğramak için aracı park edip indim.Markette dolanırken gözüme arkası dönük biri çarptı.Dün geceki kızın saçları gibi toprak rengiydi onunda.Teşekkür edemediğimden olsa gerek aklımda kalmıştı.Kasaya doğru geldiğimde o da kapıdan çıkıyordu.Bu oydu dünkü kız.Elimdekileri kasaya bırakıp kapıya doğru koştum dışarı cıktım ama kimse görünmüyordu ortalarda. Tekrar içeri girdim.Kasaya yanaştım.Kendi kendime söylenmeye başladım.'' Yorgunluktan artık hayal görmeye başladın Siraç!.''

Anka Kuşu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin