Anka Kuşu.

KÜL.

Konuşmuyorduk. Kırgınlıklarımız vardı ikimizinde birbirimize. Ne o arıyor beni ,ne de ben arıyordum onu ..Ne o ne yaptığımı soruyordu nede ben .

Vakit akşam oldu. Akşam olduğunda çok yalnız hissederim ben kendimi. Gecenin karanlığı da korkutmuştur her zaman beni .O yüzden hep biri olsun isterim yakınlarımda,yanımda.

Defalarca aradım.Son kez aradığımda meşgule attı ve aradan çok bir zaman geçmedi mesaj geldi telefonuma. Epey uzun bir mesajdı. Okumaya başlarken mesaja son satırını okumaya ömrüm yetmeyecek diye düşündüm..

Şuan 5.kez okuyorum mesajı. Anlayamadım ne demek istediğini. Ya da salağa yatıyorum işte ne bileyim. boşverin.Sonuç olarak,o mesajı okudum ve anladım,algıladım. Bana ait olamayacağından bahsediyordu ve son cümlesi de hoşça kal diye samimiyetsiz ve bir o kadar da pislik bir cümleydi..Aradım onu ve hak etmediğimi söyleyip,bunu yapmamasını istedim ondan,rica ettim.Rica dediğime bakmayın yalvardım aslında.Tabi ne söylediysem de dinlemedi beni.istemedi zaten..

Gitmekten bahsetti. Başkasını seviyor oluşunu anlattı bana uzun uzun.. "irtibatı keselim" gibi bir cümle kullanmaya kalktı.konuşmasına izin vermedim.Susturdum.

Durduramadım kendimi engel olamadım ağladım.Utanmadım ve ağladım telefonda.

-Bu kadar çocuksun işte sen kendini karşımda bu hale düşerecek kadar aptalsın ve ayrılmayayım diye ağlayan bencil bir insansın. dedi.Sonrasında gözümden düştün gibi birkaç cümle saymaya devam etti.

Ağladım diye kullandı bana bu cümleleri.

Sahi neydim ki ben onun gözünde? Yoruldum bende gerçekten.Beklemekten, özlemekten.. Benimle konuşmadığın her dakika "acaba ne yapıyor" diye düşünerek delirmekten,Kıskanmaktan delirdim.

Neyse konuşmanın devamında;

-Çıkıyorum hayatından. Böylesi daha iyi olacak, en azından gözünün önünde olmayacağım böylece sen de çıldırmayacaksın.Benim yüzümden üzülmeyecek,ağlamayacaksın da . Özür dilerim.. . ..dedi.

Tek kurabildiğim cümle Beni sensiz bırakma oldu..Ama karşımda uzunca bir sessizlik.Cevap yok.Bu beni kaçıncı terk edişiydi hiç bilmiyorum ama bu son olmasın istedim. Daha çok terk etsin beni. Terk etsin ama temelli gitmesin istedim. Ben bunu hak etmedim. Telefondaki dıt sesini duyana kadar konuşmaya devam ettim.Yada yalvarmak ne demek isterseniz siz artık.

...

Birkaç saat sonra;

Kopardın tüm vücudumdaki parçalarımı tek tek.Sen kırarken kalbimi etrafa saçılan parçalarım sana zarar vermesin diye kendimi siper ederken parçalandı benim tüm vücudum.Ama kan vücudumdan değil de gözlerimden aktı sadece.Sen beni kustun içinden.Karanlık bir gece vaktinde sen beni kendinden kopardın.Doğruyu söylemem gerekirse kafamı vücudumdan koparsaydın bu kadar canımı acıtamazdın.

Ağlamaya devam ederken ben telefondan bir şarkı çalmaya başladı.Müzik listemden olsa gerek varlığından bile habersiz olduğum bir şarkı doğru söylemek gerekirse.Durdu gözümden akan yaş.Durdum birkaç dakika,sildim yanağıma akan yaşlarımı.Kalktım ayağa banyoya gittim yıkadım yüzümü.Doğruldum aynaya baktım.Gülümsedim.''Nasıl darmadağın ettin beni be dedim'' Bir an canım sigara istedi.İçmek istedim ama sana içmeyeceğim konusunda söz verdiğim aklıma geldi.Sözümde durdum içmedim.Bir bardak su içtim.Balkona geçip oturdum ayın geceyi ışığıyla aydınlattığı vakitti.Daha önce izlediğim bir filmin bir repliği vardı.Şöyle diyordu :''O gece düşündüm oturup.Oğlum dedim kendi kendime,Yolu yok bunun çekeceksin.İsyan etmenin bir faydası yok,kaderin böyle,yol belli,eğip başını usul usul yürü.O gün bugündür usul usul yürüyorum işte'' Beni terk ettiğin o gece bu repliği aklıma kazıdım iyice..

Hiçbir şeyin değilim artık.Hesap sorarken sana artık birbirimize hatır bile soramayacağız.Sesini duyabilmeyi bırak,hayallerimde bile olmayacaksın artık.En fazla yazdığım yazıların kahramanı olabilirsin işte.

Aşk üç harfli bir hastalık.Benim sana olan hastalığım.Şimdilerde insanlara verdiğim tek öğüt sakın aşık olmayın,kimseyi deliler gibi sevmeyin çünkü sonunuz dört duvar arasında sıkışmış olur.

-