Ne güzel bir son değil mi?
Bunlar yaşanmadı tabiki.. Ben bu evde Zümrüt ile bir daha hiç karşılaşmadım.Sarılmadık.Özlediğim dediğim kokusu dolmadı bir daha ciğerlerime.Dışarı da yağan yağmurda tekrardan birlikte ağlayarak ve sımsıkı birbirimize kenetlenerek ıslanmadık. Ben onun gülünecek dünyası olamadım.
Kapım aralıktı geldiğimde belli ki en fazla yarım saat önce buradaydı.Ne hissettiyse bu evde kapıyı bile aralık bırakıp gitmesine sebep olmuş. Evime kokusu sinmiş.. ''Pişman olacaksın ama beni bir daha bulamayacaksın'' demiştim ona pişmanlıklarıyla gelmiş belli.
Kutuyu da açmış demekki mektubu da bulup okumuş.Giydiyse eğer eminim çok yakışmıştır elbise ona.Ortalığı biraz dağıtmış...
Bu şehre geri dönmeye karar verdiğimde eğer onunla karşılaşırsam onu affetmeyeceğim asla diye çıktım yola.Karşılaşsaydık eğer gururum,inadım onu affetmemem için beni zorlayacaktı zaten.Zaman çok şeyi iyileştirdiği gibi çok şeyinde üzerini kapatmayı sağlıyor işte.Şuan bu eve sinmiş olan kokusu burnumu sızlatmıyor.Aslında o gün,o hastane koridorunda kalbimdeki onun için yaşama tutunmuş serçeyi vurduğunda bitmiş bizim masalımız.İnanmak istememişim sadece.
Ben belki de eski bir yarama benzettiğim için sevdim.O da hayatına girmiş olan insanlara benzetemediği için aşık oldu belki de bana..Yada bunu aşk sandı...
...
Kapı gıcırtısıyla bu düşüncelerden sıyrıldım.
-Siraç oğlum iyi misin sen ? kaç dakika oldu senden ses çıkmayınca bakayım dedim.
+Gel annem gel.İyiyim.Evin hali ortada işte işimiz zor.
-Sen buna mı üzüldün misler gibi yapar annen burayı.Kalk bakalım sen yerden.Hem bir yerden başlayalım da böyle yatılmaz .Nereden başlayacağını seç sen oturmakla olmaz
+Anılardan annem,anılardan..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Kuşu.
Ficción General''Ve seni benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği '' YENİDEN DOĞUŞ..