Anka Kuşu.

.

...

Kafamda bir sürü düşünceler vardı. Ayaklarım beni yine bu şehre getirmişti. Evimin önüne..

Aradan 1 yıl geçmiş ben adım atmaya bile korkuyorum binadan içeriye girmeye .Ama yapacağım tabiki.Zaten birazdan karanlık da çökerdi.Binadan içeri girdim merdivenleri yavaş yavaş çıktım.Evimin kapısı aralıktı.Hırsız girmiş olabilme ihtimalini düşünüp tedirgin oldum.

+Kimse var mı ?

Ses yoktu .Cesaretimi toplayıp içeri girdim.Her yer dağınıktı sanki burada bir harp çıkmıştı.. Ve bir o kadar da pis.. İçeri girdim salona doğru yürüdüm. Çalışma odamın ışığı yanıyordu birkaç adım daha attım.Sırtı kapıya dönük,saçları toplu,omuzları açık beyaz bir elbise giymiş biri oturuyordu yerde.

Bu elbise... Kalbim öyle deli atıyordu ki hızına yetişmek mümkün değildi.

+Zümrüt...

Yüzünü sese doğru şaşkınca çevirdi.Anlamsızca yüzüme baktı.Sakallarım ve saçım uzamıştı sanırım tanımaktı biraz zorluk çekti..Bir hızla yerinden kalktı. ''Siraç sen misin?'' diyerek koşmaya başladı. Boynuma sarıldı. Kokusu... Kokusu yutkunmama sebep oldu.

-Ben özür dilerim her şey için.Sana inanmadım,bırakmam dedim gittim,pişman olmam dedim oldum.. Lütfen bana bağışla o ellerini yeniden,kalbini acıtmış olan o kırmızı rengi bağışla bana.Beni sana bağışla, izin ver tüm kırmızılarını beyaza çevirelim. Gitme...

..

Dışarıda yağmur başlamış,damlaları odanın penceresine vuruyordu.Elimden tuttu kapıya doğru çekti beni aşağıya indik. Sokağın ortasında durup kaldırdı gökyüzüne doğru başını gülmeye başladı. '' Hala kararmamış bak gökyüzü,gökyüzü hala lacivert tıpkı gülen gözlerin gibi..''

'' Burası dünya Siraç.Bu dünyanın gülünecek bir yanı yok ama benim dünyamın gülünecek yanı sensin.'' diye bağırdı.

O gün birbirimize belki bir daha hiç yakın olamayacağımızı düşündüğüm ,birbirimizden habersiz ıslandığımız o yağmurlu geceyi,bu akşam birbirimize en yakın olduğumuz ve sarılıp ağlayarak beraber ıslandığımız yağmurlu bir akşam ile değiştirdik.

''Ve seni benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği Zümrüt...''

Anka kuşu bu yağmurlu akşamda küllerinden yeniden doğup kurtarıcı kuşuyla yedi vadiyi de aşıp gerçek yolculuklarına uçmaya karar verdiler..