Vapur iskeleye yanaşmış,şarkı bitmiş etrafta bizi alkışlayan insanlar.. Başımla herkesi selamladım biraz bende utanmıştım tabi.Zümrüt'ün elinden tuttum ve vapurdan indik.Eminönün'e gelince balık ekmek yenmezse olmazdı.Balık teknelerinin olduğu yere doğru yürüdük.Önce balık ekmekleri yiyip sonrasında biraz çarşıları gezdik.
Deniz kıyısındayız diye mi böyle sesin mavi,sözün mavi be kadın..
-Ee ne zaman gidiyoruz oraya
+İlerden tramvaya bineceğiz.
Tramvay durağına doğru yürümeye başladık.Gelen ilk tramvaya bindik. Kırmızı siyahlı kareli gömleği,hiç makyajsız o bembeyaz yüzü,gömleğinin açık düğmesinden görünen aşkımızın başlangıç köprüsü olan köprücük kemiklerindeki dövmesi,lacivert kotu,beyaz ayakkabısıyla ben bakışlarımı ondan alamıyorum.Bu nasıl bir şey nasıl bir his anlatamam ama çok özel ve güzel bir duygu..
ineceğimiz durağa gelmiştik.
+Biraz bir yürüme yolumuz var sonra varmış olacağız..
Biraz yürüdükten sonra kulenin dibine gelmiştik.
-Biliyorum burayı Siraç Galata kulesi en çok gelmek istediğin yermiş..
+nerden biliyorsun sen bakalım?
-Şey.Kütüphaneden kitap alırken bir kitabının arasından not düşmüştü de okumuş bulundum bende tabi o notu... Kızdın mı izinsiz okudum diye.
+Kızmadım,kızmadım. Bak yukarı da çıkacağız ama önce şurada oturup bir çay içelim ve ben sana biraz anlatayım buranın hikayesini olur mu ?
-Merakla bekliyorum hemde hadi.
+ Şimdii.Roma geleneklerine göre birbirini gerçekten çok seven çiftlerin Galata Kulesi'ne ilk kez birlikte çıktıklarında, onların mutlaka evlenecekleri inanılırmış.Bu dönemde yaşayan birbirine sevdalanmış iki genç varmış. İkisi de aşklarından yanıp tutuşuyorlarmış ve gözleri birbirlerinden başkasını görmüyormuş hiç. Ama gençler ailelerini bir türlü ikna edememişler evlenmeye. Tek çareleri kalmış Galata Kulesi'ne birlikte çıkmak. O zamana kadar kavuşamaz denilen ne aşıkları kavuşturmuş bu kule, ikna edilemez denilen ne aileler çocuklarının evliliğine razı olmuşlar. Olsa olsa Galata Kulesi'ne çıkmak bizi kurtarır diye düşünmüşler.
Ama genç adamın içini kemiren ve sevdiğinin bilmediği bir durumu varmış. Delikanlı daha önce bu kuleye çıkmış,hem de başka bir kız ile birlikte çıkmış. O zaman daha delikanlı toymuş, sevmediği bir kızı kandırmak için Galata Kulesi'ne çıkarmış, kandırmış tabi ama sonra sevdiği ile karşılaşınca diğer kızlara kapatmış yüreğini ama büyük bir vicdan rahatsızlığı da varmış içinde. Gecelerce düşünmüş ama açamamış içini genç kıza. Sonunda genç kızın ısrarlarına dayanamamış ve bir gece gizlice Galata Kulesine çıkmışlar birlikte. Büyülü bir gecede İstanbul'un muazzam olan o manzarası tüm ihtişamıyla önlerine serildiğinde tüm kalbiyle kavuşmayı dileyen genç kız artık umutsuzlukların çözüleceğine inanmış ama genç adamın gözleri hep gölgeli, hüzünlüymüş. tam o anda gökyüzü delinmiş, karanlık hava şimşeklerle birlikte aydınlanmış, o güne kadar görülmemiş bir yağmur başlamış. Aşıklar şaşırmışlar, ne yapacaklarını bilememişler, koşarak kaçmışlar kuleden. Genç adam gerçekleri kıza anlatmak zorunda hissetmiş ve yolları bir daha birleşmemek üzere ayrılmış sonrasında. O günden sonra kuleye çıkan aşıklardan biri daha önce Galata Kulesi'ne başkasıyla çıktıysa eğer bu tılsımın bozulacağına inanmışlar.
-yaa kavuşamadılar demek ben şuan çok üzüldüm.. Sen hiç çıktın mı bu kulenin tepesine biriyle peki.
+Gerçek aşkın tılsımını bozmak istemediğim için çıkmadım.Ta ki gerçek aşkı bulana kadar da çıkmayacağım diye söz verdim kendime.
-Bir gün çıkarsın belki..
+O gün bugün hadi bakalım hanımefendi yukarı çıkıyoruz birde oradan bakalım şu manzaraya nasılmış..
-Bana hep böyle güzel bak sen.Sen baktıkça gözlerindeki mavi oluveriyorum ..
Kulenin en tepesine çıktık el ele.Tüm istanbul ayaklarımızın altındaydı.
+Gel bak burada şu Titanic sahnesini yapalım geç öne
-Siraç ya nereden geliyor aklına tamam hadi..
(Saçlarının kokusu bir anda tüm ciğerlerime doldu,ne onun gibi kimse kokabilir,ne de onun gibi kimse bakabilir)
+Zümrüt
-Efendim Siraç
+Şimdi biz İstanbul'un hangi semtindeyiz.
-Eminönü.. Doğru değil mi evet Eminönü
+ Bak bir akşam üzeri, Eminönü'nde Galatayı aşk belledim sana. Asaf misali düşün bende 6 harfine takıldım kaldım. Ne de güzel diyordu birde '' Sana gitme demeyeceğim ama gitme Lavinia diye'' Sen benden hiç gitme olur mu ? Gitme ki şair etme beni,şair adam ölü adamdır.Ölü sayma beni.Yaşarken ölü saydırma beni..
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Kuşu.
قصص عامة''Ve seni benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği '' YENİDEN DOĞUŞ..