Bu bölüm şu anki anı anlatan son bölümdür.3.bölümden itibaren hikayeyi en baştan anlatmaya çalışacağım♡
Sanırım,iki yıl önceydi;
"Hadi çıkalım artık!"Angelina yukarı kattan çantaları yamuk yumuk taşıyarak geliyordu.Bu hali oldukça komikti ama bir yandan acelemiz olduğu için onunla dalga geçemeyecektim.
"Mavis makyaj yapmayı bırak,zaten denize gireceğiz!"Brendon bağırarak kapıyı açtığında Mavis'in sinirli yüzüyle karşılaşmıştı.Bir anlık bocalamanın ardından toparladı.
"Her halin çok güzel zaten,sevgilim."
Kahkaha atmaktan merdivenlerden doğru düzgün inemiyordum bile.Her şey çok güzeldi.Florida,yaz güneşi,birazdan canımızın isteği her şeyi yapabileceğimiz gerçeği....Florida'ya daha önce neden gelmedim diye düşündürüyordu.
"Maria Hanım bugün fazla güzelsiniz."
Mark kıkırdayarak elimdeki çantaları aldı."Böyle bir prensese bu ağır çantaları taşıtırsam kendimi suçlu hissederim."Kalbim çıkacak gibiydi,onu seviyorum. Onu çok seviyorum...
"Prensimiz de baya iyi olmuş bugün."Arkamı dönüp hole doğru gidiyordum ki Brendon hafifçe benim sesimi taklit ederek:
"Biraz daha konuşmaya devam ederseniz...prenses ve prense bağırmak zorunda kalacağım."diye mırıldandı.
Mavis ve Angelina ayaklarında -aşırı gıcık sesleri olan- parmak arası terliklerle merdivenlerden indiklerinde hazır olduğumuzu anlayıp kapıyı açtım.
"Şapkalar alındı,Mavis'in isteyeceği bütün pahalı dondurmaları alacak kadar paramız var....ee evet tamamız."Brendon şakayla karışık bir şekilde dışarı çıktı.
"Aaa....Ben ne zaman senden pahalı bir şey istedim?"Mavis gülmekten kapatamadığı ağzını şakacıktan şaşırmış bir hale soktu.
"Tabi canım,öyledir."Brendon önden giderek arabayı çalıştırdı.
Artık tamamdık,her şey mükemmeldi.Hayatımda hiçbir kötü şey olmamış gibiydi.Sanki her zaman mutluydum ve mutlu olmaya devam ediyordum.
Mark aniden durdu ve yüzünü buruşturdu."Telefonum evde kalmış,siz sahile inin ben gidip alıyorum.Durakta beni bekleyin."
Bir şeylerin kötü gittiğini anlamıştım.Içimde çok kötü bir his vardı.Bu yüzden ben de onunla gitmek istedim.
Bir kaç dakika sonra eve gelmiştik.Evde ilk dikkatimi çeken posta kutusunun yönünün değiştirilmiş olmasıydı.Birisi girmişti,eve birisi girmişti.Korkudan ağlayacak durumdayken bunu çaktırmamak için zorlanıyordum.Girişte kalmaya karar verdim.Birine bir şey olacaksa da bana olurdu.
Aradan bir kaç dakika geçti,pencereden bunaltıcı bir sıcak geliyordu.Ilk başta yaz mevsiminde olduğumuz için umursamadım.Sonra sıcaklık daha da artmaya başlayınca merdivenlere doğru hızla koşmaya başladım.
Her şey o an olmuştu,ayağımı merdivene değmemle birlikte ayağım alev almıştı.Acıdan bağırıyordum ama alevlerin sesi artmıştı ve kendi sesim duyulmuyordu.Mark'ı kurtarmam gerekiyordu ama ona ulaşmam için merdivenlerden geçmeliydim.
Alevler korkutucuydu ve...ve ölebilirdim.Vazgeçtim,buradan ikimiz de kurtulamayacaktık.Daha yüksek sesle bağırmaya başladığımda onun beni duyduğunu hissettim.Ya da bu sadece bir halisünasyondu.Çünkü onun sesinin ardından tüm sesler kesildi ve kendimi yerde buldum.
...................................................................
Serum...kolum serumlarla kaplı.Hastanedeyim,ne olduğunu tam hatırlamıyorum.Kulağımda sadece -gerçek olup olmadığını hatırlamadığım- bir çığlık yankılanıyor.Onu kurtarmamı istediği için bağırmıştı....onu kurtarmam lazımdı.Belki de yaşıyordu,beni buraya getiren kişi onu da kurtarmıştı.
Lütfen öyle olsun...lütfen.
"Maria,uyandın mı?"Brendon'ın yumuşak sesi kulaklarıma geldiğinde içimi bir umut kaplamıştı.Onu da kurtarmış olmalıydı.
"Mark nerede?"Uzun süredir buna cevap düşünüyormuş gibiydi.Ama cevabı bana söylemiyordu...sadece susuyordu.
Gerçeği tahmin edebiliyordum ama bunu kendime itiraf edemiyordum.Lütfen...lütfen ölmüş olmasın.
"Biz...biz her şeyimizi kaybettik,üzgünüm."
Çığlıklarım boğazıma ulaştığında yeterince sesli olmadıklarını farkettim.Bir şey beni boğuyordu.
"Ne....ne demek,her şeyimizi?"Lütfen,lütfen düşündüğüm şey olmasın.
"Açık...açık olmalıyım."Ağlamamak için zor durduğunu farkedebiliyordum.
"Sadece ikimiz kaldık..."İki kısa bölümden sonra uzun bölümler gelecek merak etmeyin.Hikayeyi üçüncü bölümde başlatmayı düşünüyordum ve öyle oldu.Umarım sevmişsinizdir ve diğer bölümleri bekliyorsunuzdur.Hepinizi çok seviyorum...❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪Yeşil Sır▪
FantasySır#1#Işıklar söndü,alevler parlamaya başladı.Her şeyin bitmesi için bir kıvılcım yetecekti... "Nefes almıyor." Ellerim kana bulanmış bir şekilde öylece duruyordum.Midem bulanıyordu,kafamda sinir bozucu bir uğultu vardı. "Orada öylece oturamazsın,gö...