"Merhaba tatlım!"Gözlerini koskocaman açmıştı.Göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırıp Mark'a baktım.Yapabileceğim en hızlı hareketle kolumu kapatıp koltuğa oturdum.
"İki gündür neredeydin,Mark?"İyice yaklaşmıştı.Inanılmaz bir biçimde gülümsüyordu.Kıyamet yakın galiba.
Mark kafası karışmış bir şekilde bana baktı ve sonra yüzünü -annesine-çevirdi.Alışık olmadığını biliyordum.
"Sen beni önemsemezsin ki!"Sesi titremişti.Mark'ın tatlı sesi yankılandı:"Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim!"
Bu kadının onunla herhangi bir temas kurmamasına seviniyordum ama aynı zamanda bu çocuğun annesinin olmamasına da üzülüyordum.Bu kadar çelişki de ne bileyim....
"Öyle şey olur mu tatlım?Seni çok ihmal ettim biliyorum.Bir daha gitmezsen sevinirim."
Sevmediği insanları zehirlediği gibi sevdiği insanları da zehirliyordu.Önce kendi tarafına çekecekti,böylece ondan nefret etmeyecekti.Sonra planlarına onu da katıcaktı.Bu filmlerdeki kötü kadınlardan bile daha kötüydü.
Gözlerini nedensiz bir şekilde üstümde hissediyordum.Ne kadar daha küçüleyim bilmiyordum.Zaten çok büyük bir yer kaplamıyordum ki!
"Bu kız kim?Tanıdık gelmedi."
Ölüm fermanımı kendi ellerimle imzalamış biri olarak söylüyorum:Kendinize iyi bakın!Hepinizi çok seviyorum,gitme zamanı geldi....
Yüzümü ona döndüm.Acı veriyordu,bu yüze bir dakika bile daha fazla katlanmak acı veriyordu.
Mark yardım etmek istercesine konuşmaya başladı:
"Maria Carta.A...arkadaşım."
Batırdın beni çocuk!Adımı biliyor,zevk içinde beni öldürme planları yapıyor...diyemedim.
Ağzını şaşkınlık içinde açtı."Ah!Maria.Ne kadar büyümüşsün?"
Ne diyon ya sen?Sen ne diyon,ne diyon?Büyüttün mü ki beni?Hayatımı kararttın kadın sen!"Ni kıdır buyımıssın sın?"
Bir de soruyor musun?"Tanışıyor muyuz ki?" Salağa yatmak hayatımı kurtarabilirdi. Sen kabuslarımın başrolüsün diyemedim. Seni her düşündüğümde tiksiniyorum....bunları dediğim gün ya yeniden yaşayacaktım ya da tekrar tekrar ölecektim. Iki seçenek de beni eşit derecede mutlu ederdi.
"Maria,beni tanımadın mı?Ben Sophia!Çok küçükken tanışmıştım seninle.Lackock'tan bir gün buraya geleceğini biliyordum."Çirkin dişleriyle gülümsedi."Ne de olsa çok sıkıcı yer."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪Yeşil Sır▪
FantasySır#1#Işıklar söndü,alevler parlamaya başladı.Her şeyin bitmesi için bir kıvılcım yetecekti... "Nefes almıyor." Ellerim kana bulanmış bir şekilde öylece duruyordum.Midem bulanıyordu,kafamda sinir bozucu bir uğultu vardı. "Orada öylece oturamazsın,gö...