9.Bölüm

930 724 43
                                    

Nolur şarkıyı dinleyerek okuyun!Hepinizi çok seviyorum°♥°




"Mark!"Gözlerim kocaman açılmıştı."Mark!Orada mısın?"Kapıyı tıklattım,ses yoktu.Tüm gücümle bağırdım:"Mark!"Ses yoktu,yerini şimşekli yağmura bırakan güneşin dışında hiçbir ses yoktu.

Sinirli bir şekilde odayı dolandım.Yatağın altı,dolabın içi,tuvalet,yemek odası....yoktu.

O sırada gözüme bir şey takıldı.Sarımsı duvarların arasında kırmızıya kaçan bir iz.Kalbim yerinden çıkacak gibiydi,duvarın yanına gittim.Duvara elimle bastırdım,soyulmaya başlamıştı.Duvarın içinden kocaman bir oyuk açılmıştı.Bir yazı vardı.Akışkan,gittikçe bulanıklaşan ve duvarın yarısını kaplayan bir yazı....

"Sana acı çektirmeye devam edeceğim..."

Boğazımdaki buz bütün ruhumu kaplarken eğildim.Yatağın altına baktım,dün günlüğü oraya itmiştim.Elimi yatağın altında gezdiriyordum ama elime hiçbir şey geçmiyordu.

Dün gecenin bir hayal ya da bir kabus olup olamayacağını düşündüm.Sonra ayağımdaki yara izini farkettim,dün gece olmuştu.Kabus ya da hayal olamazdı;"Keşke öyle olsaydı..."dedim kendi kendime.

Feneri elime alıp yatağın altına tuttum.Gördüğüm tek şey kocaman bir boşluktu.Neredeydi bu kitap?Düşünmeye bile gerek yoktu;Hayatımı karartıp gitmişti,sonsuza kadar...

Kapının çalmasıyla kendime geldim.Kafamı yatağın altından çıkarmaya çalışırken bir kaç kez vursam da sonunda başarmıştım.Doğrulup kapıya doğru yöneldim.İçimden;Mark olsun...diyordum.

Kapı gıcırtılı bir şekilde açıldı.Karşımda görünüşü bile beni bayıltmaya yetecek biri vardı.

Sophia...

Buruk bir gülümseyle kapıya iyice yaklaştım.Ne diyeceğimi bilmiyordum,-ona güveniyor muydum-onu bile hatırlamıyordum.Ama mahvolan yüzü ve titreyen bedeniyle kesinlikle kendisi değildi.Dün geceyi hatırladım:

"Sophia öldü,sıra her an sana gelebilir..."

Sonra nedense aklıma bir şey takıldı.Bu oyunlar,bu yazılar,ölümler...sadece beni üzmek içindi.Sanki onlar ben ağlayınca kahkahalara boğuluyorlardı.Bu durumda benim mutlu olmam için onların üzülmesi gerekiyordu.Bu kişilerin kim olduğunu bilmesem de bir gün onlar ağlayacak ve ben gülecektim.

"S...Sophia!"Ne dediğim farkında bile değildim çünkü düşünceler beynimi boğuyordu.Gerçi söylenecek çok mantıklı bir şey de yoktu.

"Kurtulduk Maria!Özgürüz,ruhumuz özgür."Kulaklarımda bir ses yankılandı :"Siz ölüceksiniz ve ruhum sonsuza kadar özgür kalacak...

Çamur dolu yüzüne,titreyen ve sürekli farklı bir tarafa dönen gözlerine bakıyordum.Bu kesinlikle Sophia değildi.

"İyi misin?"Hafiften korkmaya başlamıştım.Kendimi geri çektim.

"İyiyim...tatlım.Şu işimi de bitireyim daha iyi olacağım."Gülümsemesi kayboldu,yüzü değişti,koyu gri gözlerin yerini kıpkırmızı olmuş korkutucu gözler aldı.Kendimi bir adım daha geri aldım.Elimin titremesini durdurmaya çalışırken bir acı hissettim.Sophia tamamen değişmiş,yerini tam anlamıyla bir "cadı"almıştı...

Kendimi kısa sürede yerde buldum.Iyi hissetmiyordum,doğrulmaya çalıştım.Elindeki şey....sert şey...adamı öldürdüğü.Beynim sulanmaya başlamıştı.Kendimi geri çekip uzaklaştım.Gözleri beni buldu ve gülümsedi:

"Benim hayatımı aldın...şimdi senin hayatını da ben alacağım."

Elindeki cisim bacağıma geçtiği anda yığıldım.Kanın sıcaklığı bütün bedenimi acıyla yıkarken kaçmaya çalıştım.Malesef bu sefer kırılmaya meilli bir kapı ve kapının arkasında yardım etmeye çalışan birisi yoktu.Tek başımaydım...Mark yoktu.

"Bana bir beden bulduğun için çok teşekkürler.O salak ikizlerden çok sıkılmıştım.Hem ünlü,hem de çok şey biliyor...Ama biraz fazla cesur.Iki saniyede ölebilecek,zavallı bir kız için hayatını tehlikeye atacak kadar.Hiçbir zaman özgürlüğüne kavuşamayacağını bile bile....Yazık oldu."

Yüz değişti.Ikizlerden birinin yerini aldı.Sonra tekrar Sophia'nın yüzüne döndü.Anlamıyordum,onu öldürmeye çalışırken ona iyilik yapmış olmama inanamıyordum.

Sonra kayboldu,yerini yerde;kanlı bir yazıya bıraktı.

"Çok yakınında....aslında her şey çok yakınında.Ama her şeyin altında saçma şeyler arıyorsun.Ve bu yüzden kurtulamayıp,zavallı durumuna düşüyorsun.Eğer yanında olsaydım sana biraz daha dayanmanı söylerdim....çünkü hikayenin sonunu biliyorum;

"Bu tatlı masalın sonunda herkes öldü...çünkü kimse bir şey yapamadı.Ve ruhum sonsuza kadar özgür kaldı...."

Doğruldum.Bacağımdaki acıya biraz daha dayanmalıydım.Bütün şifreleri bir araya toplamaya çalışırken beynim bulanıyor,bu koca oda bir anda daralıyordu.Şimşek çakmaya devam ediyor,korkutuyordu.Arkama baktım,oda bomboştu.Gülen bir yüz,alev gibi parlayan gözler eksikti.

Şu anki tek dileğim gerçekten değer verdiğim tek insana bir şey yapmamış olmasıydı....







▪Yeşil Sır▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin