3.Kısım:Yeşil Krallık

732 530 14
                                    

10 YIL SONRA

28.10.1200

10 yıl boyunca her şey güzel gidiyordu ta ki dün akşam bu günlüğü bulana kadar.

Monica'nın verdiği günlük.Bana çocukluğumu bütün kötü geçmişimi unutmak istediklerimi hatırlattı.

Günlüğün üstünde ise Yeşil Sır yazıyordu.

Evet bütün o okuduklarınız günlüğün yani Yeşil Sır'ın içinde yazanlardı.En azından birlikte okumuş olduk fena mı?

En azından okumayı 9 yaşında sökmüş birine yardımcı oldunuz.Şimdi mi?Yatakta oturup boş boş tavana bakıyorum."Hayat kısa"ya da bu durumda -o çakinin ,10 yıl içinde adı bile değişmedi-dediğini değil Hayat boş hayat saçma hayat...Tamam intahara meilli konuşup sizi korkutmayacağım.Yapmam ben öyle bir şey.Ben onun için yaşayacağım.Anladınız siz.

Klasik bir 10 yıl olduğu söylenemez ama en azından normalliğe ilk adımımı attım.

16 yaşındayım ve 10 yıldır burada yaşıyoruz neredeyse orman manzaralı huzur dolu bir evde.

Tamam çok huzur dolu olmayabilir ama en azından çok büyük.Evet 10 yıldır bizi bulamadılar bulmasınlar da zaten.Ben ne kadar bu evde yaşamak istesem de Mark artık başka bir eve çıkalım diyor.Sonuçta beyfendi zengin Doktor oldu doktor!Benim civcivim o yakışıklı çocuk Mark Petrowna sırf bizi buradan kurtarabilmek için doktor oldu.Ben daha iyisini nerede bulayım demi?

Daha okulu bitirmesede çalışmaya başladı ve biliyorsunuz doktorlar büyük bir maaş alıyor.

Diğerleri mi?Mavis 17 yaşında muhteşem ve çok güzel bir kız.O da çok zeki ben demiştim zeki diye.O Mark'a yardımcı olmak için eczacı ya da kelimenin aslı neyse işte o olmak istiyor.Ondan çok farklı olan ikizi Matt ise 17 yaşında(evet ikizlerin aynı yaşta olamsı çok garip).O da mimar olmak istiyor herkes bizim için çalışırken ben ne olmak istiyorum biliyor musunuz?

Avukat olmak istiyorum.Benim hakkım savunulmadı ama ben insanları savunmak istiyorum.Tamam daha 16 yaşındayım ama en büyük hayalim bu.

O büyüleyici güzelliğiyle küçük kız Angelina ise piskolog olmak istiyor.

Bütün insanları rahatlatmak ve sakinleştirmek istyor.Şu an 13 yaşında.

Bütün 10 yılımız su gibi geçti.Daha da önemlisi günlükte en çok dikkatimi çeken yer;En kısa zamanda ölebileceğini unutma Maria.

Yok daha ölmedim canııım.Hasta falan da değilim.Küçükken uydurduğum bir şey olabilir mi?Sonuçta benim hayal gücümü biliyorsunuz.

Bunları düşünürken Mavis yemeği hazırlamıştı ve beni çağırıyordu.

Yine o klasik akşam ve bezelye yemeği.Ama Mark için normal bir akşam değil çünkü yarın üniversite sınavı var ve haftalardır çalışıyor.Çalışkan cocuğum benim.

Odasının önünden geçerken;Son gün ders çalışılmaz diye seslendim.

Çok biliyorsun küçük hanım diye gülerek salona geldi.

Of!Daha zihin açıcı bir şey yok muydu?diyerek masaya oturdu.

Artık sen doktor olunca başka yemekler de yeriz diye söylendi Angelina.Kız sen var ya az fena değilsin!

Yemek bttikten sonra odama geçip masaya oturdum.Tek bir okuma kitabı vardı elimde;Tahmin ettiğiniz gibi The Walking Dead.

En az 15 kez bitirdiğim için kitap okumayıp elime bir ders kitabı aldım.Çalışkan olduğumu sanmayın hele matematik falan hiç benlik değil.Elimdeki de ingilizce kitabı zaten.

Angelina içeri girdi ve hemen kendini yatağa attı.Bana laf atmayı da unutmadı;Hani sen demiştin ya zekiler ders çalışmazmış diye sen niye çalışıyorsun ki?Bir zamanlar kendimi korumak için söylediğim bu yalan şimdi bana dönmüştü.

Ama zeki olmak için önce çalış sonra ne istersen yapabilirsin.Hem şimdi çalışırdan ilerde rahat olursun.Sanki 50 yaşında gibi konuştum kim kaçtı içime.

Ödevim  yok diye sızlandı ve çarşafı üstüne örttü.

Yarın yine bir şikayet gelirse görücem ben seni dedim ve kitabı kapattım.

Ne şikayetimi gördün ki?dedi boğuk bir sesle.

Sayıyım mı dedim alayla.Bunun dövmediği kız kalmadı be.Okuldaki kız nüfusunun üstünde kız dövdü.Erkekler buna korka korka bakıyor biz ailesi gibi gidip müdürle konuşuyoruz daha ne şikayeti olabilir?

Gayet kendinden emin bir şekilde;Ama yarın Cumartesi Maria dedi.Al lafı da yedin ben bununla yaşayamam.

Kitabı kapatıp yatağa uzandım.Evet alarm icat edildi ilk defa alarmla uyandım.

Mark'la odalarımız çok uzaktı ama son sese almış olmalıydı.Herkes uyandıktan sonra giyindik ve Mark'ın okuluna gittik.Sınavın başlamasına az kalmıştı.

Müdürün sesiyle birlikte onu uğurlamak için sarılırken Başarıcaksınız prensim dedim gülerek.

Sen hala gönlümüzün prensisin tamam mı?dedim ve gitti.
Bir kaç saat boyunca bir bankta oturup boş boş bekledik.

Kapıda onu görünce aynı anda ;

Nasıl geçti ?diye bağırdık.

İyi dedi  ve daha fazla yorum yapmak istemedi.Sonuçta soruları bize mi soracaktı hele bana.Ben birini yaşatmak için değil öldürmek için doğmuşum bir kere.

Sonunda eve geldik Mavis odama geldi;Bak Mark çok stresli cadılar bayramı yaklaşıyor ve ona bir şaka yaparak rahatlamasını sağlayabiliriz.

Kim yapacak daha doğrusu nasıl bir şaka olacak?Şeker mi şaka mı?dicez ne dicez?

▪Yeşil Sır▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin