55.Bölüm

700 514 3
                                    

Mavis sizin ne işin var burada? der demez boynuma atladı

Evet 5 çocuk onlardı.Benim bütün dünyam onlardı işte.

Ne kadar Brendon bizi istemesede kurtulduk dedi Angelina kötü bir bakış atarken.

Sizin aranızda ne geçti?dedim topuklu-yani eziyet-olan ayakkabıları giymeye çalışırken

Hepsi aynı anda "Boşver" dedi.Ben de Brendon a yaptığım gibi omuz silkerek "Tamam" dedim.DejaVu yaşıyoruz napayım?

Siz ne yapıyorsunuz biz burada ne yapıyoruz?dedi Mark.

Heh!Bu arada küçükhanım dedi bana yaklaşarak "Bazı yangınlar senin söndüremeyeceğin kadar büyük" dedi.

Gizemli konuşanlar en sevmediklerim.Sırlar en sevmediklerim.Ama malesef ki ben onların arasında büyüdüm.

Dediklerini düşünmeye tenezzül etmeden tekrar ayağıma baktım.

Şu aptal ayakkabı bir türlü girmediği için hala kapıda dikiliyorduk.Mark'ın sorusunun cevabı bu;Şu aptal ayakkabı işte...

En sonunda parmağımdan bir tanesini kırma tehlikesiyle karşı karşıya kalsamda giymiştim.Yarı düşerek yarı kalkarak dışarı çıktığımda magazin standın önünden koşarak bize geldi.Koşarak değil uçarak.

Arkdaşlarrr!diye bağırdım.Az ötede mi konuşsak hani zaten konuşçam ya ben?

Biraz gittikten sonra nasıl hissediyorsunuz diye sordu bir tanesi;Nasıl hissediyim?dedim.

Ne veriyim abime?

Arkamdan bir ses duydum;Maria...Mark az önce öyle demese her şey güzel gidiyordu.

Brendon Heyecandan heyecandan diyerek geçiştirmeye çalışsada bir tanesi Mark'ın dibine sokuldu.Hösst biraz git ileri.Çok yakın duruyorsunuz hanfendicim.

Siz neyi oluyorsunuz?dedi Mark'a.

Kardeşiyim dedim.Kardeşim.Sen abuk subuk bir şey demeden en mantıklı cevabı veriyim dedim kendimce.

Biz Mark'la neyiz?Arkadaş mı? Sevgili mi?Kader ortağı mı? Kanka mı?Yoksa sadece hayatta kalmak için arkadaş rolü mü yapıyoruz?

Sonunda magazin dağıldı ve standa çıkabildim.O ne saçma bir diyologtu ya...

Ve müzik başladı;Ne kadar güvende hissetmesem de yani şarkının tam tersi bir hayat yaşasam da böyle yazmak istemiştim.Benim tam zıttım olan bir şarkı.

Mark'ı görebiliyordum
Ne kadar şaşkın baktığını
Her şeyin bir yalan olduğunu anlatmaya çalıştığını
Ve benim bu yalanın tam ortasında olduğumu söylediğini
Belki de onun dediği gibi benim söndüremeyeceğim yangınlar da vardır
Turuncu değil simsiyah olan alevler
Biz belki de bir sır yüzünden ölmeye mahkumduk
Lanetli olarak anılan çocuklar olmaktı bizim tek yaptığımız
Dışlanmaktı normal olmamaktı
Dünyayı değiştirmek amacıyla kendimizi değiştirmekti
Ve bunun uğrunda benim ne kadar saçma şeyler yaptığımı söylüyordu gözleri
Tıpkı bir alev gibi parlıyorlardı
Buna zorunlu olmadığımı anlatmaya çalışıyordu
Ama sonunda her zaman olduğu gibi acı çektiğimi anlayamayacak kadar saftı
Hiç bir şeyden haberi yoktu
Onun sırları benim canımı yaktığı kadar yakmıyordu.

Şarkı....Şarkıda aslında bunu anlatmak istemiştim.Bunları yaşadıktan sonra kendimizi avutmak için söylediğimiz sözleri.Güvende olmamız ve sadece söyleneni yapmamız gerektiğini.

Halk bu şarkıdan sadece melodileri çıkarmıştı, müziği...ama içinde milyonlarca sır vardı


















▪Yeşil Sır▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin