30.Bölüm

661 479 6
                                    

Merhaba Arkadaşlar!Evet bu bölümden sonra hepsi ÖLECEK.
Bu ölmeden önce son konuşmaları.
Ama öldüler diye kitap bitmedi aslında kitabın amacı buydu.Şarkı Monster (meg and dia)

İyi okumalar!

Uyandığımda dişlerimi.çok sıktığımdan başım çatlıyordu.
Ayağa kalkmaya çalıştım ama bacağımda başım gibi çok ama çok ağrıyordu.Daha dün neler olduğunu biliyorsunuz!
En sonunda kalkmamaya karar verdim ve tekrar yattım
Hasta oldum derim çok kolay.
Bugün okula da gitmeyeceğim, bırak dersi  dinleyecek halim o kadar yolu yürümeye mecalim yok.

Mavis odaya girip "kahvaltııı!"diye başımda su dolu bir sürahiyle beklemese  gitmezdim zaten de neyse.

Topallaya topallaya banyoya gittim.Su...suda bir gariplik vardı.Elimin içinden geçiyor ama asla yıkanmıyordu.Bütün tuhaflıklar bununla da kalmayıp elim nereye giderse su o yöne akıyordu.En sonunda suyla oynamayı bırakıp kahvaltıya indim.

Herkes mutlu güleryüzler falan noluyor ne kaçtı sizin içinize!Ya da en doğru soru benim içime ne kaçtı!

Aslında şu an gergin olmam gerekiyor öyleyim de zaten.Onu görmeyene kadar bütün kahvaltı güzeldi.Şimdi onun iğrenç yüzünü gördüm ve...

Angelina;Maria günlüğünü bulmasına izin verme sadece beni dinle git onu sakla diye fısıldadı.
Kız bu ne adrelin dur bir karnımız doysun!

Elinde benim günlüğümle mutfağa geldi.

Angelina;Oraya ne yazılırsa gerçek olur diye bir efsane var.Yeşil Sır Efsanesi.Üstüne bir şey yazmasına izin verme dedi.

Masadan kalktım ve günlüğü elime aldım ve odanın bir köşesine fırlattım.

Mark;Maria ne yapıyon ya?dediğinde arkamı döndüm.

Gü..günlük diye mırıldandım.Neyse boşverin dedim ve masaya tekrar oturdum.

Sen iyi değilsin dedi tekrardan.Siz...ikiniz ne karıştırıyorsunuz dedi masadan kalkarken.

Hiiç hiç bir şey dedim güven vermeyen bir sesle.

Küçükkende aynısı olmuştu hatırlıyor musun?dedi Mavis.Hazır hastaneye gitme şansımız varsa gidelim dedi usulca.

Hayır diye bağırdım elimi masaya vururken.Delirmedim deli değilim ben...Koltuğun üstündeki çantayı elime aldım ve hızlıca kapıya gittim.

Gözlerine bakılırsa hiç uyumamışsın.Ne oldu?...Gerçekten dedi Mark.

Gerçekten mi?Gerçekleri söylemek gerekirse...çocuklarla arkadaş olup büyüyünce asla onların peşini bırakmayan hatta onları ölümle tehtit eden bir ruh görüyorum.Al sana gerçekler.

Bir hastaneye gidelim mi? dedi sessizce.

Git-mi-yo-rum dedim alaycı br sesle.

Sen gitmezsen ben gidiyorum diyerek beni kucağına aldı

Ya bıraksana diyerek ayağımı sallıyordum ama eğer hemen şimdi bırakırsa gerçekten hastanelik olabilirdim.Yer cam parçalarıyla doluydu da:)

Seni nasıl inandırabilirim?dedim.

Neye?dedi.

Evde bir ruh olduğuna dedim sessizce.Sokaktan geçenler duysa beni Psikiyatriye değil tımarhaneye yollarlardı çoktan.

Akşama kadar bekle eğer o zaman ölürsem bu dediklerimin hepsine inanırsın ha eğer ölmezsem bana deli diyebilirsin.

Psikiyatri bölümüne aldılar.Konuşma/Terapi yazan bir odaya girdikten sonra sert bir şekilde kapıyı kapattılar.

Sorunun nedir?dedi sakin bir sesle.Masadaki mavi mürekkeplerden birini alıp okul çantamın içindeki Yeşil Sır'ı çıkarttım.Ve bir şey dileyin dedim.

Ne?dedi anlamamamış bir tavırla.

En çok istediğiniz şey ne?Ya da bir şey söyleyin işte!

Odama öğle yemeği servisi...dedi inanmaz gözlerle bakarken.

Mavi mürekkeple "Odaya yemek servisi"yazdım.Bir kaç dakika sonra masanın üstünde bir tepsi belirdi.Hafiften tebessümle karşılık verdim.

Sizce bu bir hastalık mı?Ben delirmiş miyim?diye fısıldadım

Ağzı açık kaldığında Gözüm cama takılmıştı.Ve sonradan Monica'ya.Elinin içinden aniden çıkan bıçağa ve onu doktora saplayışını,Doktorun açık kalan ağzından girerek bir vücüda sahip oluşunu sadece izledim tepki vermeden.

Kapı...Tek kurtuluş yolu.Sertçe kapıyı açtım ve dışarı fırladım.

Mark elimi tuttu "Noldu"diye seslendiğinde bir yalan bulamadım.Boşver biz gidelim diyerek onu çekiştirdiğimde kapı açıldı.

Malesef hastamız delirmiş.Doktorun değil Monica'nın sesiydi.Melek yüzlü şeytan.

Acilen terapiye başlamamız gerekiyor.Tabi ölmezse diye fısıldadıktan sonra bana göz kırptı.

Gözümü açtığımda bir odadaydım.Psikiyatri tedavi odası...

O  iğrenç şeyin sözlerine inanıp benimkine inanmadınız öyle olsun.

Mark içeri girdi.Uyumadın mı?dedi.

Ne uyuması?Ya Mark inanmıyor musun?Ben delirmedim de-lir-me-dim.

Doktor öyle söylemedi ama dedi .

O şu an ölü biri içinde başka biri var.Işte bunları bildiğim için deli sayılıyorum ya...Tamam akşam olmasına 3 saat kaldı eğer öl...

Ölmiyeceksin Maria.Heh!Eğer ölüceksen bile 'bu hikayeye ne kadar inanmasam da-senin yanında olucağım.Her zaman.

Ey!Sen bu gidişle yalnız ölürsün diyenler çatlayın şimdi.

▪Yeşil Sır▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin