SIZI

BÖLÜM 7

Kapının çalmasıyla uykumdan uyanıp yatağımın içindeki telefonu aramaya başladım. Uzun uğraşlar sonucu telefonumu bulunca saate baktım. Saat gecenin dördüydü bu saatte kapı niye çalıyo ki??? "Seraaaa kızım kapıya baksana abin ağaç oldu orda kime diyorum acaba" tabi yaa bugün abim gelecekti de bu saatte gelmesi şart mıydı yani. Zil ısrarla çalmaya devam ederken komşular kapıma dayanmasın diye koşup abime kapıyı açtım. Kapıyı açmamla abimin "kış uykusu mübarek. Nerde kaldın kızım ağaç oldum burda" diye böğürmesi bir oldu. Abime gözlerimi devirip uykuma kaldığım yerden devam etmek için odama geri döndüm.
.....
Sabah yine ve yeniden alarmın o iğrenç sesiyle uyandım neyseki yarın haftasonuydu. Ayaklarımı sürüye sürüye yataktan kalkıp banyoya gittim. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra hemen okul formalarımı giyinip aşağı indim. Bugün abim olduğu için kahvaltıyı o hazırlayacaktı. Servis gelince hemen binip yerime geçtim. Abim dün hiç uyumadığı için kahvaltıdan  sonra okula beni ziyarete gelecekti. Servis durunca okula doğru ilerlemeye başladım. Sınıfa gitmeden kantine uğrayıp tost aldım ve sınıfa çıktım. Sırama geçip otururken can bana bakıp göz kırptı. Ben onu unutmuşum abim bugün gelip can'ın yanımda oturduğunu görünce delirir. Hemen tostumu ve çantamı sıraya koyup can'a döndüm."senin burdan kalkman lazım" dedim. Gülen yüzü birden düştü "burası benimde sıram beni istediğin zaman kovamazsın" dedi soğukça. Gözlerimi devirip boş boş baktım. Hala bana soğukça baktığını görünce açıklama gereği duydum."Bugün abim gelicek senin benim yanımda oturduğunu görürse olay çıkar bugünlük kalk diyorum sadece." Cümlemi tamamlayınca can'ın gözlerinin içi parladı resmen."ha sen ondan şeyettin"dedi."anlamadım"dedim. aslında anlamıştım ama işime gelmiyordu onun da benimle mutsuz olmasını istemiyordum.bana aşıktı bunu fark edebiliyordum ama benim gibi bir enkazdan ona yar olmazdı ona bunu yapamazdım. Zaten son senemizdi seneye beni unutur giderdi."iyi tamam da hoca yerleri değiştiğimizi görürse tekrar bizi beraber oturtur onunla konuşmak lazım" dedi. "Benim yanıma oturmayı sen istedin. Git şimdi konuş çok değerli hocanla beni ilgilendirmez." Dedim umursamazca. Can kafasını sallayıp yanımdan kalktı bende yarım kalan tostumu yemeye devam ettim.
.....
Can hocayı zor da olsa ikna etmişti. Şimdi ise sıramda tek başına oturmanın rahatlığı içerisindeydim. Ben sırama yayılmış hocayı dinlerken can önüme bir kağıt attı. Hiç bakmadan bende ona kağıdı geri attım. Bir kaç saniye sonra kağıdı tekrardan önüme atınca açıp okudum. "Karşımda bana nispet yapar gibi yayılmayı kes orası benim de sıram unutma!" Yazmıştı. Bakışlarım can'ı bulunca bana kızgın bir şekilde baktığını gördüm. Can'a piçimsi bir gülümseme yollayıp kağıda yazmaya başladım. "Öncelikle daha bir kaç gün önce burası benim sıramdı şimdi bana artislik yapma. Abimin dayağını yemek istemezsin ;) " yazdım. Ve kağıdı can'a fırlattım. Kağıdı okurken yüzü yavaş yavaş gülmeye başladı ve bana bakıp göz kırptı. Kaşlarım çatılırken zil çaldı bir şey demeden kalkıp bahçeye çıktım. Abim gelmişti. Yanına gittiğimde etrafa gözleriyle resmen ışın saçıyodu. Sonunda beni farkettiğinde gelip sarıldı. Beraber bir banka gidip oturduk. " eee sera varmı bir sıkıntı söyle ağzına sıçayım zaten elim kaşınıyodu" dedi abim.gözlerim birden can'a takıldı abimin arkası dönüktü ama ben gayet net bir şekilde görüyordum." Yok abicim ne sıkıntısı olucak allah aşkına kim bana karışabilir" dedim. Abim onaylar bir biçimde kafasını salladığı sırada telefonu çaldı.Abim telefonla konuşurken birden ayağa kalktı." Ne oldu abi kötü bişey mi var" diye telaşla sorunca "sanane sana hesap mı vericem yürü git sınıfına beni delirtme" diye bağırmaya başladı. Abimin bağırmasıyla bahcedekilerin hepsi bize taraf baktı. Abim onlara da dönün önünüze diye bağırınca hepsi korkuyla içeri kaçtı. Abim bana ters bir bakış atıp " kime diyorum sera yürü hadi yürü bi daha da bana hesap sormaya kalkma" dedi ve çekti gitti. Yine bütün sinirini benden çıkarıyordu. Ben hâlâ boş boş arkasından bakarken birinin omzuma dokunduğunu hissedince irkilerek arkama döndüm. " git başımdan can seninle uğraşamıyacam"dedim ve sınıfa gidip çantamı aldığım gibi okuldan kaçıp gizli yerime doğru ilerlemeye başladım.  her üzüldüğümde ya da canım sıkkın olduğunda buraya gelip ağlar rahatladım. Okul saatlerinde kimse olmazdı bu parkta. Hemen bakkala gidip sigara ve çakmak aldım ve her zaman oturduğum yere gittim. Sigaramdan bir duman çekip gözlerimi kapattım.yanımda bir hareketlilik hissedince gözlerimi açtım. Can yanıma oturmuş benim sigaramdan yakıyordu.gözlerini açmadan konuşmaya başladı" ağlama sil o gözyaşlarını" dedi. Agladığımı yeni farkediyordum. Elimin tersiyle gözümü silip sigaramdan bir duman daha çektim can ise hala gözü kapalı bir şekilde başını ağaca yaslamış duruyordu. Bende ona uyup başımı ağaca yasladım. Abimle aramız iyi gibi olsada sinirini sürekli benden çıkarırdı bağırıp çağırıp giderdi benim canımın yanmasını umursamadan.. birden can elini yanağıma koyup gözyaşımı sildi. "Ağlama nolur benim canım yanıyo sen ağladıkça anlatmak ister misin ben seni her zaman dinlerim." Dedi.Can'ın gözlerine bakıp kafamı iki yana salladım " olmaz can olmaz sana anlatamam sana bağlanmak istemiyorum lütfen yanımdan git" dedim ağlayarak.Can birden bana sarılınca gözyaşlarım daha hızlı akmaya başladı. Ben agladığımda biri bana sarılınca daha çok ağlardım yine öyle olmuştu ama bu sefer buna ihtiyacım vardı. Bende kollarımı can'ın boynuna sarıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Biraz olsun sakinleşince can'dan ayrıldım. Kafamı kaldırıp can'a baktığımdaysa şok olmuştum can ağlamıştı. Elimle can'ın gözyaşlarını sildim bu hareketime şaşırsa da sesini çıkarmamıştı. Paketten bir sigara alıp can'a uzattım sigarayı alıp yaktığı sırada bende kendime bir sigara alıp içmeye başlamıştım. Ne kadar süre konuşmadan oturduk hatırlamıyorum ama sonunda can ayağa kalkıp "öğle arası oldu hocalar şimdi yemeğe çıkmıştır hadi gidelim " dedi ve elini kalkmam için bana uzattı. Elini tutmayıp kendim kalktığımda bir şey demeden okula doğru yürüdük. Okula geldiğimizde herkes bana bakıyordu tam ağzımı açmış konuşuyordum ki can "dönün lan önünüze" diye bağırdı. Can'a dönüp " sana noluyo ben hallediyordum" dedim soğukça. Can ise gözlerime bakıp "aşık oluyorum" dedi.