SIZI

esra

Korkuyla hiçbirşeyi hissedemezken tanıdık ve aşık olduğum koku burnuma gelince derin bir nefes aldım. Sonunda ellerini çekince kızgın bir şekilde karşımda masumca oturan can'a bakıyordum. Aklım çıkmıştı. Başucumdaki gece lambasını açınca yüzünü daha net görebildim.

"Aklımı aldın Can Allah seni napmasın"

Gülümseyip kokumu içine çekti.

"Allah seni bana yar etmiş ben daha ne isterim hatunum." Benden ayrılınca ellerimi tutup devam etti.yüzünde alaycı bir ifade vardı.

"Ayrıca senin aklında, kalbinde bende güzelim. aldım onları içime hapsettim"

Deyip yanağımı öptü. Saati görmemle hemen can'dan ayrılıp kaşlarımı çattım.

"Can saat gecenin biri sevdiğim. Sen bu halde nasıl geldin? Ayrıca odama nasıl girdin?"

"Seni özledim. Hasretine dayanamayıp balkonuna tırmandım. Bu arada yatarken balkon kapını neden kilitlemiyorsun sen?"

Evimizin birinci kat ve balkonumun hemen önünde kocaman bir ağaç olduğunu düşünürsek çokta şaşırmamak lazım.
Can halâ benden cevap beklerken annemin seslenmesiyle beni bir göt korkusu sarmadı değil. Annemi daha fazla endişelendirmeden odamdan çıkıp yanına gittim.

"Sera sen kendi kendine mi konuşuyordun yavrum. Eğer öyleyse erkek sesi çıkarabildiğini bilmiyordum."

"Yok annecim ne kendi kendime konuşması. Beni uyku tutmadı bende telefondan film açtım onu izliyordum. Kulaklığımı da bulamayınca ses sana gelmiş demekki"

Şirin bir şekilde anneme bakınca inanmış olacak ki bu saatte film mi izlenir yat uyu diye çemkirerek beni odama yolladı. Derin bir oh çekip odama gelince can'ın boylu boyunca yatağıma uzanmış olduğunu gördüm. 'Sen hayırdır' bakışlarımı yollamayı da ihmal etmedim tabiki.
Öylece ayakta can'a anlamaz bakışlar atarken yataktan kalkıp yanıma geldi.

"Bu gece seninle uyusam olmaz mı sera'm"

Itiraz edecektim ama can karşımda masum masum bakınca daha fazla dayanamadım ve benimle yatmasına müsade ettim.

Can'a abimin eşofmanlarından verip giyinmesi için odadan çıktım. Birkaç dakika sonra kapıyı sessizce tıklatınca can kapıyı açıp yatağa geçti. Rahatlığa bak sanki kendi yatağı. İç sesime hak verip dolaptan yorgan ve yastık alıp yer yatağı yaptım. Can anlamazca bana bakarken gözümle yer yatağını gösterip "Sen burda yatıcaksın" dedim.

"Hatunum. Kokunu özledim ben. Seninle yatsam olmaz mı? Hem beni bu halde orda mı yatıracaksın."

"Haklısın" Can onunla uyuyacağımı zannedip sevinirken benim yer yatağına uzanmamla yüzü düştü.

"Sera napıyosun gelsene buraya"

"Hayır can efendi ben burda uyuyorum. Sen orda. iyi geceler."

Deyip arkamda kızgın bir can bırakarak uykuya daldım.
........

Sabah üstümde ağırlık hissetmemle gözlerimi açmak zorunda kaldım. Benim burda ne işim var? Dün gece yerde yatmıştım. Kollarını ahtapot gibi bana saran can'ı hiçte yumuşak olmayan bir şekilde dürtünce sızlanarak uyandı. Beni görünce günaydın sevgilim deyip yanağımı öptü. Kollarından kurtulup ayağa kalktım.

"Can ben dün gece yerde uyumuştum. Senin yanında ne işim var?"

"Kıyamadım sana sevgilim. Sen uyurken alıp ait olduğun yere. Yani kollarımın arasına aldım seni"

"Iyi bok yedin can! Kalk bu kadar özlem gidermek yeter hadi giyin. Ben banyoya gidip gelene kadar toz ol"

Söylene söylene banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra annemi uyandırıp kahvaltısını verdim. Can gitmişmi diye bakmak için odama geldiğimde halâ gitmemiş olduğunu görmemle kaşlarımı çatıp yanına gittim.