Misafirlere kahve hazırlayıp servis ettikten sonra can'ın ayak ucundaki boş yere oturdum. Herkes afiyetle kahvelerini içerken adının özge olduğunu öğrendiğim can'ın kuzeni sürekli bize bakıyordu.
"Sera"
Adımın söylenmesiyle gözlerimi özgeden çekip can'a baktım.
"Efendim can. Bişey mi istedin? "
"Bana su getirir misin güzelim."
Gülümseyip mutfağa geçtim. Bardağa su doldururken özge de gelmişti. Dikkatle beni izliyordu. Sonunda sıkılıp;
"Bişey mi istedin?" Dedim soğuk bir şekilde.
"Sen can'ın sevgilisi olmalısın. Biz geldiğimize göre gidebilirsin. Ben bakarım can'a"
Sinirlerim tepeme çıkarken kapının önünde bizi duymuş olan dünya teyze geldi.
"Sera sevgilisine bakar özgecim. Annen seni çağırıyordu bak istersen."
Minnetle dünya teyzeye teşekkür edip sevgilime suyunu götürdüm. Boş bardağı yandaki sehpaya koyup tekrar yerime geçtim. Yaklaşık bir saatin ardından misafirler gittiğinde dünya teyzeye iş yaptırmayıp etrafı topladım. Işimi bitirince can'ın uyuduğunu gördüm. Dünya teyze mutfakta akşam yemeğini hazırlıyordu. Can'ın Yanağını okşayıp dudağına tüy hafifliğinde bir öpücük kondurup annemi aramaya balkona geçtim. Saate göre okul çıkış zamanı gelmişti.
"Annecim napıyosun?"
"Napabilirim kızım. Televizyon izliyorum. Sen çıktın mı okuldan?"
"Çıktım anne. Ama biraz geç kalabilirim. Bir arkadaşım yaralanmışta şimdi onu ziyarete gidiyorum."
"Tamam çok geç kalma tamam mı?"
Tamam deyip telefonu kapattım. Içeriye geçtiğimde biraz can'ı dikizleyip mutfağa geçtim.
Dünya teyze yemek yapıyordu."Yardım edeyim dünya teyze."
"Sen bugün çok yoruldun zaten kızım ben hallederim. Ama sohpet edebiliriz."
Bir sandalye çekip bende oturdum. Dünya teyze pirinç ayıklıyordu.
"Bugün bana gelinim dediğin için çok teşekkür ederim dünya teyze. Beni çok mutlu ettin. "
"Asıl ben teşekkür ederim. Bugün beni yanıltmadın."
Biraz daha sohpet ettikten sonra içeriye geçtim. Can'ın ateşinin olup olmadığını kontrol ettikten sonra yanına oturup izlemeye başladım. Yavaş yavaş gözleri açılırken beni görüp her zamanki gibi gülümsedi. alışmıştım onun gülen yüzüne. Gözüm saate takıldığında altıya geldiğini gördüm.
"Sevdiğim.."
"Yarim.."
"Seni böyle bırakmak istemesem de gitmem gerekiyo."
"Gitmesen. Burda kalsan? "
"Ama annem. Biliyosun."
"Biliyorum güzelim. Seni bırakmak isterdim ama malûm."
Dudağına kısa bir öpücük kondurup dünya teyzeye de veda edip eve doğru yürümeye başladım.
¤
Eve geldiğimde anneme üstümü değiştireceğimi söyleyip ona görünmeden odama kaçtım. Kısa bir duş aldıktan sonra mutfağa geçip yemek yapmaya başladım. Acaba emine ne haldeydi. Tamam çok yakın değildik ama benim zor zamanımda yanımda olmuştu. Benimde yapabileceğim bişey olamadığı için yemeğin altını kapatıp bir sigara yaktıktan sonra poyrazı aradım. Birkaç çalıştan sonra poyrazın sıkıntılı sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI
Teen Fiction"Sera" "Efendim" "Biz evlensek ya. Her akşam gördüğüm son, her sabah gördüğüm ilk yüz seninki olsun. Sana sarılarak uyuyup uyanayım. Hı olmaz mı?"