Annem yerine koydum seni. 16 yaşında öğrendim. Annelerin bile gücünün yetmeyeceği şeyler varmış...
Tarih: 02.04.2018
Saat: 20.15
Sen bir aptalsın! Hiçbiriniz mutluluğu hak etmiyor! Haksızlıkla yaşayın. Bu sizi aşağı çekecek... Bir gün herbiriniz kendini benim kadar kötü hissedecek. Fazla sürmez atlatmanız. Zekanızın değil unutkanlığınızın göstergesi! Rahat olun. Aptal olduğunuzun farkına varmayacaksınız...
Boş bakarken gözlerim... ağlamamak için zor dururlar.
Benliğim ayakta bile duramazdı, etrafımda olmasa kalın duvarlar.
Yardım etmiyor dualar anne, artık vazgeç şundan.
Boş bakar gözlerim... dışardan bakanlar anlayamaz.
Uyuşturucu değil bu, ayık durmanın cezası.
Ödülü ne fark eder?
Kelimeler farklı, acılar evrensel...Vurduğum duvardan gelen ses, aklımdan hiç çıkmayan o sesine karıştı. Hem unutmak istemem hem de kurtulmak isterim tüm acılardan. Hipokondriyal sanrılar... Fazlasıyla gerçekçi...
Sen bir aptalsın sevdiğim! Verdiğin karardan döndün. Zararlısın sen sevdiğim. Bir uçurumdan atlayıp ölmen lazım. Benden farkın yok! Hastalıklısın sen de sevdiğim. Benden daha çok isteyeceksin ölmeyi. Seni de yakacak ateşim. Mesaj atmaya devam et. Yavaşça zehirleyeceğim seni. Aman merak etme he, farkına varamayacaksın.
Sen beni öldürmeye kıyamadıkça, ben acı çekeceğim. Gözümde değerin yok fakat sevgin vardır hala bir yerlerde. En boktan zamanlarda aklıma misafir olur, ben de unuturum. Unutmaktan ve düzelmekten nefret ederim. Değişecek hiçbir şey kalmamışken attığım her kahkaha, mutsuzluğuma ihanet... Işıklara dalar gözlerim. Ama merak etme, yakında düzelir. Sesimin ulaşamayacağı yerde ol demiştim. Neden okuyup anlamaya çalışıyorsun lan! (Gelecekte yazdıklarımı okuyup ne söylemek istediğimi anlamaya çalışacaklara; yani bana, sevdiğime ve okuyuculara ithafen söylenmiştir.)
Düzeltiyorum. Uyku olmasa yaşanmaz olur bu dünya. Çünkü uyurken ölenler, sabah diriliverirler. Geçmişten habersiz, yaşarlar geceye kadar...
Suratınızı sikeyim! Diptesiniz.(Çevremdeki insanlar) Bense hiçbir yerde...
Üzülmeyi orospum yaptığım zamanları da unuttum. Sen bir salaksın sevdiğim! Sevgilinin üzülmesi için yapmak istemediğin her şeyi yaptın. Sadece kalbimi değil, hayata bağlılığımı da aldın. Avuçlarında... Yavaşça yere bırak. Ve şimdi Siktir Git!
Bu sefer giderken arkanı dönersen, seni ben vururum. Dönmezsen de vicdansız olacaksın gözümde. Seçim senin.
Çaresizlik sana yakışıyor. Hayatın ve ben arasındaki seçimde, ölümü seçmek zorunda kalacaksın.Hoşgeldin cehenneme. Burası kötü duyguların doğduğu yer. Burası senin memleketin. İkimiz de yanıcaz. İYİ EĞLENCELER...
Yananı görür Allah da umrunda olmaz ufak dertleriniz. Hava kararınca gözlerim açılır. Gerçeklerle yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Öğrendikçe değersizleşiyor gibi hayat. Bu durum bana kola şişelerini anımsatıyor. Gerçekler çevirmeye devam ediyor kapağı. Son bir gerçek... Son bir çeviriş ve gazı kaçıyor aniden. Havası kaçmaya başlıyor hayatımın. İstersen fazla nefes almaktan de, istersen oksijen eksikliğinden...
Boğulur insan en sevdiklerinin elinde. İster seçim senin de, ister kader... Nefes alamıyorum! Fazla gerçeğe şahit oldum. Ağır geldiğinden değil de(!) Fazla sıkıcı hayat.
Sikik duvarları yumruklarımla uzaklaştırdım.
Hayatın sefaletini çiğneyip rezaletini yuttum.
Nezaketi öğrenip iğrençlikte yarıştım.
Bulabilseydim benim gibi birisini,
Birlikte dünyayı değiştirebilirdik.
Ne yaptıysa yalnızlık yaptı...Yokluğunuz beni heyecanlandırmıyor. Olmamam gereken yerdeyim. Ölümü fısıldıyorum kulaklarına. Sen hala duymadın mı? Sevdiğim...
Seviyorum acılarla oynamayı. Biraz yurttaki salaklarla konuşayım. Normal bir insan gibi davranmak da güzeldir.
Çık karşıma sevdiğim! Seviyorum kalp atışımın hızlanmasını. Yalanlar söyle. Hoşuma gidiyor. Bitmeyecek bu oyun. Tek değişmeyecek gerçek hiçbir şeyin kesin olmadığıdır.Annem yerine koydum seni. 16 yaşında öğrendim. Annelerin bile gücünün yetmeyeceği şeyler varmış.
Çok dargınım sana. Ne söylesen yalandır. En sevdiklerin öldürür seni. İkimiz de varlığını unutmuştuk içindeki canavarın. Sevdiğim de bir insandı. Melekmiş gibi düşünmekse benim hatam. Hatasız insan olmaz. Ben insan olmayı istememiştim oysa. Melek olmalıydım ben de. Kusursuz bir yaşam... Hepsi hayal!
Damarlarıma sığar da kanım, gözlerimden akmaz.
Göğüs kafesine sığmaz da kalbim, bileklerimden akar.
Önümüzde yaz...
Yazlarında kış...
Kışlarında don...
Sonlarında başlangıç yok!Sürekli düşünen adam delirir. Yüksek duygusal zekaya sahip herkes acı çekmeye mahkumdur. Kimi kurtulur. Kimi ise daha çok saplanır bataklığa. Hangisi doğru? Tanrı benim zaten. Kendi hayatımda yönetici. Yüzümün güzel olması için Allaha çok dua ettim çocukken. Kıyamet kopsa da gitsek. Uyusak da yeniden başlasak. Tanrım adım kadar eminim ki ben hayattayken koparmayacaksın kıyameti. İsrafil, suru ağzını götürmüş, Bi kenarda bekliyedursun...
Tek duam oldu son günlerde: "Allahım, sana inanmamı sağla." Olacak belki bir gün. Kimi bir orospuya kimiyse yaratıcıya aşık olur. Şimdi anlıyorum ne denli bir boşlukta kaldığınızı. Eğlenin dostlarım, geçiyor günleriniz.
Mutlu olmak için değil, doğmadan önceki konumlarına geri gelmek için yaşar insanlar. (Günahsızlık)
Dünya bir durak. Kimilerine göre bir dolap. Kimilerine göre ise bir otobüs... Çoğunuz cehennemde indirileceksiniz. Değer bilmeyin. Siz böyle mide bulandırıcısınız...
Saat:21.17Not: Bu yazımda, sözlerimi siz öznesi adı altında bütün insanlığa söylemekteyim. Okuyucuların, hakaretleri ve kötü sözleri kendi üzenlerine almamalarını rica ederim.
![](https://img.wattpad.com/cover/152170681-288-k538200.jpg)