Tarih: 02.06.2018
Her şey düzeldi mi? Mutluyken bu günlükleri yazmak aklıma gelmiyor. O zaman ya bir sorun var ya da ben bela istiyorum. Çünkü bu deftere ne zaman bir şeyler yazsam, başıma hiç hoş olmayan şeyler geliyor. 27 Mayıs günü yazdığım günlükten sonra, başka problemim yokmuş gibi bir de ailemle kavga ettik. Nedeni derslerim. Nedeni sevdiğim kızdan başka hiç kimseye değer vermemem. Aradan bir hafta geçti. Hala soğuğum aileme karşı. Annemler yazdığım günlükleri okumuş. Sevdiğim kız ise gerçek olduğunu anlamak istemediğim rüyalar gördürüyor bana. Onu her şeyden çok seviyorum. O da beni çok seviyormuş. Dün öğleden sonra sarıldık doyasıya. Sanırım ona daha iyi geldim. Yine geleceğe yönelik sözler söylendi. Onun için anlık olduğunu düşünmemek elimden gelmiyordu. Kafasını omzuma koyarken başka omuzlara da kafasını koyduğunu düşünmemek imkansızdı. Her şeyden vazgeçersem neyim kalır? Bir hafta önce intihar beynimi kemirirken değişen şey nedir? Her şey daha kaç kere geçecek? Daha kaç kere tövbeler edeceğiz günah işlemeye devam ederken? Anlıyor musun beni?
Okulun sonuna doğru taktir alma ihtimalim düşük de olsa var. Sevdiğim kız ise disiplin cezası yüzünden belge alamıyor. Neden ceza aldığını anlatmak gereksiz olacaktır.
Beni önemsediğini, benim için endişelendiğini düşünmüyorum. Sevgisi ne kadar fazla olabilir bu durumda bilmiyorum. O benim sevgimin ne kadar olduğunu soruyordu. Ama bunu anlatmak mümkün değil...
Beni önemsemiyor çünkü onun için kendisi her zaman daha önemli. Proje ödevimi yapmadığımı söylediğimde benim için endişelenmek yerine, kendi projesinin ne kadar güzel olduğundan bahsetmesi gibi. Binlerce örnek yazarak harcamayacağım vaktimi. Gereksiz bilgileri aklımda tutarak da sürekli hatırlayacak değilim.
Ama kusura bakma canımın içi yaşadıklarımdan arta kalan duyguları aklımda tutmam şart. Sürekli aynı hataları yapmamam için... 3 ay boyunca verdiğin tüm acıları bir "Olsun" la geçiştirdim. Sana bir şans daha veriyorum, her şeyin güzel olabilme ihtimalini düşünerek. Umarım bu yazıdan sonra beni bekleyecek olan kötü şey "yokluğun" değildir. Zaten haftaya yaz tatili başlıyor ve göremeyeceğim seni. Hiçbir şeyin düzelmeyeceğini, senin aynı kalacağını ve beni üzeceğini düşünürken bir şans daha vermem sanırım sınırsız hakkın olduğunun göstergesi.Hala bir sürü sorun var. Ailemden nefret etmesi, duygularının sürekli değişmesi, bazen eskiden yaptığı hatalar yüzünden ondan soğumam, yaşattıklarının bende bıraktığı o kötü duygular, her an tartışabilme ihtimalimiz...
Araya girecek olan bir de mesafeler var. Üstelik birbirimizi sevdiğimizi söylesek bile sevgili bile değiliz. Her gece birlikte sevişme hayalleri kurduğu Muhammet'i, gündüzleri arayıp sormaması var bir de.
Yanıma gelirdin. Gerçekten özleseydin...Onun da sorunları var ve kafası çok karışık. Anlayışlı olmak benim görevim. Beni çok mutlu ediyor bazen. Bazen de yok olmak istiyorum. Çünkü verdiği acıyla yaşamıma devam etmem mümkün olmuyor. Umarım düzelirsin hayatım. Bana uyuşturucuyu anımsatıyorsun nedense. Verdiğin geçici mutluluğa muhtaç olma ihtimalim beni korkutuyor.
Sanırım hiç kimse bu kadar çok sevmemeli. Sonu ya hüsran ya da sonsuz huzur olacak. Ama şu an kendimden ödün vermeden onunla iyi geçinmem imkansız gibi. Yaptığı kötülüklere göz yumup üzüldüğümü söylememeye çalışmam birinci ödün verişim. Söyleyince her şey daha da kötü oluyor çünkü. Defalarca oldu aynısı. Önemsemedi bazen yeteri kadar. Bazen de anlamak istemedi. Anlasaydı zaten böyle davranmak istemezdi.
Yoksa anlayıp da böyle mi davrandı?...