138.Gün (Ona mektup)

23 4 0
                                    

Tarih: 23.07.2018
Saat: 04.51

Doğru gün bu gün mü acaba? Aslına bakarsan bu yazıyı daha önce onlarca kez kafamda kurgulamıştım. Dikkatli dinle beni ....... .........*. Bunları senin okuman için yazıyorum.
 
En son neler yazdım günlüklere bilmiyorum. Bu yüzden içimden geldiği gibi anlatacağım. Okuyucular, siz de içinizden geldiği gibi anlayın.

  Benden ayrıldığın gece, bir kez daha sana olan güvenimi kırdığında... Sen, "Dışarıya çık, gez, dolaş, hayatını yaşa..." derken ben karanlık bir odada duvarları yumrukluyordum. Bu ayrılığa ikimiz de çok farklı pencerelerden bakıyorduk. Önceki günlerde olmayışın beni delirtmişti sanırım. Arada sırada yazdıklarımı okuyorum ve "Ben bunları gerçekten söylemiş olabilir miyim?" diye düşünüyorum.

Şimdi kesinlikle dürüst olduğum bir andayım. Dikkatli oku.

Her sabah güneşin doğuşunu izliyorum. Keşke sen de olsaydın, beraber izlemek çok keyifli olurdu. Her sabah uyanır uyanmaz ilk seni düşünüyorum. Bu acıyla yaşamak imkansız. Görüyorum ki tekrar eski günlerime dönmüşüm. Bir zamanlar öldüğümü söylerdim sana. Bir zamanlar kendimi öldüreceğimi anlatırdım. Bir zamanlar blöf yapardım. Beni görebilmen için ortaya hayatımı koyardım...

Beni tekrar sevebilmen için dünyaları verebileceğim zamanlar da oldu. Arkadaşlarıma bir daha onunla konuşursam bana vurun dediğim zamanlar da.

Sorun şu ki bir zamanlar gerçekten kafamda intihar fikriyle dolaşıyordum. Neredeyse kesindi öleceğim. Sonra tekrar sen geldin. Tek şansımdı güvenmek. Ben sensiz ne yapardım ki?
  Sonra tekrar gittin. Neden öldürmüyorum kendimi? Bir şey mi değişti? Hayır.

Bunları yazarken emin ol gözlerim yaşlı. Saat 05.10 bu gece rüyamda seni görmemek için uyumuyorum. İsterdim ki yanımda ol. Sana gördüğüm bütün rüyaları anlatayım. İsterdim ki yanımda ol. Güneşin doğuşunu birlikte izleyelim. Aklıma her getirdiğimde seni, kafama bir silahla ateş ettiğimi hayal ederek düşüncelerimi susturdum. Şu an kafamın içinde binlerce mermi var. Ama bu ilk değil. Verdiğin gibi almasını da biliyorsun acıları. Unutmuştum benden ayrıldığın günlerdeki yaptıklarını ve benim düşündüklerimi. Geçmişe dönüp bakınca o günler de bu günlerden farksız... Maalesef ki yaptığına kandırmak denir.

O gece. Ayrıldığın gece... ben yatağımdaki örtüyü dişlerimle koparırken sen sadece yazıyordun ağzına ilk gelenleri. Ne halde olduğumu görsen yapar mıydın ki? En azından bi sesimi duysaydın yapar mıydın ki? Bu sefer de dur diyemedim gidişine. Bırak mantıklı düşünmeyi iki kelimeyi bile yan yana getiremezdim biliyor muydun ki? Kaç kere dedim sana ama di mi mesajlaşarak olmuyor böyle diye. Neyse...

Peki ben nasıl yaşadım o geceden bu güne kadar?

Seni hatırladığımda kalp atışıma hakim olamıyorum. Sikeyim aşkı. Lanet olsun yazmaya çalıştıkça kendimi öldürmek istiyorum. Bu sefer kafama sıktığım kurşunlar da kurtaramayacaklar beni. Sonuna kadar yazmak zorundayım.

Yazdıklarımı wattpad de yayınlama kararını benden ayrıldığın gün almıştım.

Şimdi eski sana sesleniyorum...
Her gece başka vücutlara sarıldığımı hayal ettiğim için affet beni. Yanına gelemediğim için affet. O büyülendiğim bakışlarını bir daha görebilmek için aşağılanmaya göz yumduğum için affet. Bu kadar göz yaşı döktüğüm için affet. Mutlu olamadığım için affet. Yok olmana engel olamadığım için affet. Ölmek istediğim için de affet beni.

Tam bir aydır. Tam bir aydır nerdeyse hiç ağlamadım senin için. Bu gece tişörtüm sırılsıklam. Nedeniyse whatsapp ı tekrar yüklemem ve senin fotoğrafını görmem. Uzun zaman sonra... Şimdi tekrar anlayabiliyorum bu hisle yaşamaya alışamayacağımı.

O gece sen bana çok fazla sorun gördüğünü yazarken. Ben telefonu, tüm gücümle sıkıyor ve istemsizce titriyordum. Tıpki az önce de olduğu gibi. Tekefonu duvara fırlattım hiçbir sey düşünmemeye çalıştım. Nasıl olurda düşünmeden durabilirdim ki? Korktuğum oldu ve yaptığın söylediğin her şeyi unutup tekrar seni sevmeye başladım. Üstelik sen tam da unutmaya başlamışken.

Aklımda hala güzel dilekler... Sen ağlama, sen gül, sen mutlu ol, sen hayal kur...

Çok uzun zaman sonra tekrar hisediyorum o dayanılamaz acıyı kalbimde. Ama bu sefer olmaz. Bu sefer beni kandırmana izin veremem. Öldürsen daha iyi.

Peki sen biraz olsun tahmin edebilir misin, fark etmez herhangi bir gecemin nasıl geçtiğini.

Bana güvenmezsen hiç bir şey bekleme dedin. Her seferinde sonsuz güvenimi verdim sana. Beni kırmaktan başka ne işe yaradı? Ailemden nefrer ediyordun. Onlar ve sen arasındaki bir seçimde hepsinden vazgeçip seni seçtim. Geçmişte beni bırakmana rağmen bir daha bırakmaz dedim, ne değişti? Seni seçmişken niye gittin? Kıskançlık bir problem olabilir miydi 1,5 yıl sonra, eğer sen problem olmasını istemeseydin? Durduk yere hoşlanmadığın şeylerin konusunu açıp beni azarlar mıydın problem olmasını istemeseydin? Hepsini de geçtim ya ayrılırken seviyorum dedin. Gözlerimin mosmor olmasına kıyabilir miydin? Gerçekten sevseydin..

Her şeyi ben mi yaptım? Bunu yapmana ben mi izin verdim? Evet sanırım durum böyle. Bu yüzden değerdi tüm acılar o bakışını bir kez daha görebilmek için.

Ama sen, kadın... Benden ayrılan, bana hakaretler eden kadın... Sevgimin zerresini bile haketmiyorsun. Senden nefret ediyorum.

İyi özelliklerini ayrı götü özelliklerini ayrı bir vücuda koydum. Bu yüzden bazı zaman melekler kadar günahsızdın, bazı zaman da şeytandın gözümde.

Değer verdiğim kimse yok şu an. 05.55 İstediğim hiçbir şey yok...

Bu yazıyı onlarca kez kurguladım kafamda fakat hiç istediğim gibi olmadı. Sadece senin varlığında mutlu oldum bu güne kadar. Sadece sen benim hayatımdayken iyi bir insandım. Seni özlüyorum....

Akan gözyaşlarımdan nasıl yazdığımı göremiyorum.

Beni yalnız bıraktığın için sana kızgınım.
Sana beni kurtarmanı söylemiştim.
Yapmadın...

MİSERİCORDİA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin