30- SABOTAJ

1.7K 416 2K
                                    

Sabaha karşı John'un sesiyle gözlerimi güçlükle araladım. Bütün gece onu beklerken uykum gelmediği için uyuyamamıştım bu yüzden sanki az önce yatmışım gibi geliyor gözlerimi açmakta güçlük çekiyordum.

Ortalık hala karanlıktı. Işıkları açmadan, yatağın kenarına oturmuş bana bakıyordu.

"İnci, üzerindeki kıyafetleri çıkartmadan, etek ve ceketinle uyumuşsun. Haydi kalk, pijamalarını giy. Terden sırılsıklam olmuşsun."

Haklıydı, daracık etekle yatmak çok zordu. Üzerimdeki ceket yüzünden terden iyice ıslanmıştım.

Kalkmak içim başımı kaldırdığım zaman, elimden tutup kalkmama yardım etti. Uyku sersemi yatağın kenarına oturdum.

John, yerinden kalkıp elbise dolabına doğru yürürken ona seslendim. "Sakın ışıkları açma!" Elbise dolabının önünde durdu. Kapağını açıp içinden pijama olduğunu tahmin ettiğim birkaç şey alıp yanıma geldi.

Gözleri her zaman olduğu gibi, karanlıkta da çok iyiydi. Elindeki kıyafetleri yatağın üzerine bıraktıktan sonra, yanıma oturup, ellerini omuzlarıma koydu.

Giyinmeme yardım etmek için beni kendisine doğru çevirmek istedi. Utanarak, elini omzumdan aşağıya doğru ittim. "Bunu kendim yapabilirim. Arkanı dön lütfen."

Hiç bir şey demeden, sessizce oturduğu yerden hafifçe bana arkasını döndü. O anda hiç bir şey söylemese de içinden bana kızdığını hissettim.

Aldırış etmeden, önce üzerimdeki ceketi çıkarıp, ince ip askılı pijama üstünü üzerine geçirdim.
Sonra ayağa kalkıp eteği çıkarmak için ellerimi fermuarını götürdüm.

Bir elimi eteğin belinden, diğer elimi fermuarını ucundan tutup, açmayı denedim. Fermuar sıkışmıştı, açamıyordum.

Ellerim arkamda olduğum yerde dönüp durdum fakat ne kadar uğraşsam da bir türlü açamadım.

Bunu fark eden John, bir süre sessizce bekledi ancak sonra başaramayacağımı anlamış olsa gerek hiç bir şey demeden oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.

Arkama geçip ellerimi usulca fermuardan uzaklaştırdı. Açmak için bir süre uğraştı ama olmadı.

Çok sinirlenmişti. Öfkeyle birden ben ne olduğunu bile anlamadan eteği belimden tuttuğu yerden birden çekip ikiye ayırıverdi.

Belimden yavaşça yere düşen etekle birlikte çıplak bacaklarımla öylece kalıvermiştim. John yatakta duran pijama altını bana uzattıktan sonra hiç bir şey demeden üzerini değiştirmek için sessizce dolaba doğru yürüdü.

Uyku sersemiydim, yırtılan eteğime bile aldırış etmeden pijamamı hızlıca giyip yatağa döndüm.

Üzerindekileri çıkarmıştı ve sadece dizlerine kadar gelen bir alt ile yatağa sırt üstü uzanmıştı. Bir elini başının altına koymuş, bacağının birini uzatmıştı. Diğer bacağını dizinden bükmüş, gözlerini kapatmıştı.

Aradan çok uzun zaman geçmemişti. Henüz uyumamış olmalıydı. Şekilli ve kaslı vücuduyla sergilediği görsel şölen  karşısında kısa bir şok yaşamış olsam da, hiç oralı olmadan gözlerimi sımsıkı kapatıp yatağa döndüm.

Yatağın bana ait kısmına ona sırtımı dönüp yan yattım. Bacaklarımı kendime doğru çekip, ellerimi bacaklarımın arasına koyup cenin pozisyonu aldım. Uykuma kaldığım yerden devam etmek için gözlerimi kapattım.

ADE [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin