Hunji'nin Bakış Açısı
Yemekten sonra sıra dışı bir yalnızlığa boğulmuştum. Sumin evden çıkarken canının ne kadar sıkkın olduğunun farkındaydım, o yüzden bensiz gitmesine istemesem de izin vermiştim.
Sumin gittikten sonra yukarı çıkıp odama geçtim. Kapıyı kapatıp yavaşça yaslandım, yerdeki gri halının desenlerini incelemeye başladım. Derince iç çekip penceremin önüne yürüdüm ve koltuğa oturdum. Bilgisayarımı elime alıp rastgele bir şarkı açtım ve derin düşüncelere daldım.
Uyuyakaldığımı odamın kapısı hızla çarpılınca anlayabilmiştim. Yerimden sıçrayarak kapıya döndüm. O sırada odama giren Sumin'le göze göze gelince yatağıma oturmasını işaret ettim. Böyle bir gün için fazla heyecanlı görünüyordu. Merak içinde gözlerimi kıstım ve konuşmasını bekledim.
"Sana biraz önce ne olduğunu anlatsam bana hayatta inanmazsın." dedi yüzündeki kocaman gülümsemesiyle.
Dudaklarımı büzdüm, "Muhtemelen inanırım."
Derin bir iç çekti, "Anlatıyorum ama sakin ol."
Böyle söyleyince daha çok heyecanlanmıştım ama üzerimdeki uyku sersemliği yüzünden nasıl tepki vermem gerektiğini bilemeyerek sustum, "Bekliyorum.."
"Hani ben evden çıktım ya aceleyle.." dedi Sumin heyecanlı bir şekilde, "..parka gittim, orada bir şeyler çizmek istedim.."
"Bensiz gezmeye de başladın ha?" Bana bir süre dik dik baktıktan sonra devam etti,
"Sonra ben çizim yaparken genç bir çocuk geldi çizimime yorum yaptı-"
"Muhtemelen sapıktır, cevap vermeseydin." dedim hemen. Yorumuma karşılık gözlerini devirerek devam etti,
"Evet Hunji, kesinlikle sapıktı adı da Kim Namjoon'du."
"..."
Şaka yapmak için çok ciddi bir ifadesi vardı. Bir şeyler söylemesini bekleyerek uzun uzun yüzüne baktım ama Sumin aynı ciddiyetle bana bakmaya devam ediyordu. Ne kadar süre bakışmıştık bilemiyordum fakat sessizliği sonunda Sumin bozmuştu,
"Eeee.. Bir şey demeyecek misin? Namjoon diyorum. RM olan."
Yavaşça yerimden kalktım ve yatağımda oturan Sumin'e doğru yürüdüm. Göz seviyesine gelene kadar eğildim, yanaklarını sıktım,
"Sen..ciddi misin?!" duraksadım.
Sadece 2 saatliğine dışarı çıkmış ve Kim Namjoon'u mu görmüştü yani? İnanamayarak ellerimi saçlarımın arasından hızla geçirdim,
"SEN CİDDİ MİSİN!! NE KONUŞTUNUZ? NE İŞİ VARMIŞ BURADA? NASILDI? YAKIŞIKLI MIYDI? TABİ Kİ YAKIŞIKLIYDI. NAMJOON O SONUÇTA! ANLAT ÇABUK!"
"Yüzünde maske vardı sadece gözlerini görebildim, evet gayet yakışıklıydı, çizimlerim hakkında falan konuştuk, bugünkü seçmelerden bahsettim. Sonra işi çıktı gitmek zorunda kaldı."
"Sana inanamıyorum. Namjoon'la oturup bunları mı konuştun? Tamam hadi bunları konuştun, bir de gitmesine izin mi verdin? Şaka yapıyor olmalısın!"
Hayatımda belki de ilk defa Sumin'in bir yere bensiz gitmesine izin vermiştim ve onda da Namjoon'la karşılaşmıştı. "Keşke Sumin yerine ben karşılaşsaydım, en azından çizimler yerine kendi yazdığım şarkılar üzerine konuşurduk." diye düşündüm içimden.
Sumin'e yeniden soru sormak için hızla arkamı döndüm ama Sumin odasına gitmek için çoktan yatağımdan kalkmıştı bile,
"Nereye gidiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] no story «book 1»
Fanfiction"Hey!" Mecburen durup bekledim. Yanıma geldiğinde Jin komik bir ifadeyle gülümsüyordu, "Sen yeni stajyer Hunja olmalısın." dedi. Kaşlarımı çattım ve sinirlenmemek için derin bir nefes aldım, "Adım Hunja değil, Hunji." dedim büyük bir bezginlikle...