Bölüm 38

191 21 6
                                    

Şarkıyı aşağıda yazdığım yerden itibaren dinlemeye başlayın ama ağlamayın olur mu :")

Hunji'nin Bakış Açısı

"Sumin! Beni duyuyor musun?"

Sakinleştiriciden sonra bayılan Sumin'i dinleme odasına taşımıştık. Hoseok'un kucağında hiçbir hayat belirtisi taşımayan o halini gördükten gösteriden bile vazgeçmek üzereydim. Toparlanmak için kendimi epey zorlamıştım.

"Çok uyudum mu?" diye mırıldandı. Sesi çok güçsüz geliyordu.

"Hayır sadece yarım saat oldu. Eğer 1 saate toparlanırsan sahneye çıkacağız." dedim saçlarını okşayarak.

"Şimdi bile iyiyim hemen çıkabiliriz." dedi Sumin gülmeye çalışarak.

"Önce aynaya bakmalısın. Makyajını berbat ettin." Sahte bir kahkaha attım. Neşesini bir an önce yerine getirmeliydim. Bir süre sessizce bekledi.

"Yüzüme bile bakmadı.." dedi sessizce. Gözleri dolmuştu.

"Kim?"

"Jimin.. Yüzüme bile bakmadı. En çok ona ihtiyacım vardı. Bana yardım edebileceğini bile bile gelmedi." dedi. Haline ağlamak üzereydim ama yeni bir krize girmesini engellemeliydim.

"Hey hey!! Bunca zaman yanında Jimin yoktu ben vardım, gayet de iyiydik ama."

"Moral vermede 1 numarasın." dedi Sumin gülmeye çalışarak.

"Biliyorum biliyorum. Ahh ablan olduğum için çok şanslısın." Gözlerinden akan yaşları başparmağımla sildim.

"Jin'e daha ne kadar benzeyebilirsin bilmiyorum." diyip güldü. Bu sefer gerçekten gülmüştü. Görevimi başarıyla tamamlamıştım.

"Jin'i boşver de kalk hadi. Seni hazırlamamız lazım." diyip ayağa kalktım. Sumin de ona uzattığım ellerimi tutup ayağa kalktı ve kıyafetlerini alıp kabine yöneldi.

Yaklaşık 40 dakika sonra Sumin'i tamamen hazır hale getirip sahnenin kenarına getirmiştim.

"Bak eğer iyi değilsen hiç bu işe girişmeyelim. Zaten şirket dışından kimsenin haberi yok gösterimizden. Eminim başka bir zaman ayarlayabilirler."

"İyiyim dedim. Hem de en az 100 kere." diyip gözlerini devirdi.

"Bana gözlerini devirme sakın. Biraz sonra takla atman gerekecek. Yere yapışırsan ne yapacağım?" dedim Sumin'i biraz daha rahatlatmak için.

"Olduğum yerde bırak beni sonra da kaç!" diyip kahkaha attı. Keyifinin yerinde olması bütün enerjimi yerine getirmişti.

"Olduğun yerden seni kaldıracağım ve kaldığımız yerden devam edeceğiz." dedim ve sımsıkı sarıldım. O sırada bir çalışan gelip mikrofonlarımızı kontrol etti. Artık çıkıyorduk.

Sahne tamamen karanlıktı. Salonu dolduran ARMY'ler ne olduğunu bilmiyorlardı, hepsi çıt çıkarmadan bekliyordu. Arada bir patlayan flaşlarla beraber kalbim de yerinden çıkacak gibi atıyordu. Her şey şu ana bağlıydı.

Işıkların açılmasıyla başımızdaki şapkalarımızı fırlatıp dansımıza başladık. Intro kısmında vokal olmadığı için tamamen konsantre bir şekilde dansımızı yaptık. Bütün hareketlerimiz uyumluydu, uyumumuzu intronun sonuna kadar koruyabilmiştik. Daha sonra Lie to Me Better başladı. Yujin gittikten sonra şarkının Yujin'e ait vokalleri Sumin ve Yuri'ye kalmıştı.

Sıra nihayet şarkının bridge bölümündeki takla kısmına gelmişti. Sumin'in yanında rapimi yaptıktan sonra tam arkasına geçtim. Bu kısımda önümde birleştirdiğim ellerime basıp ters takla atacaktı. Takladan hemen önceki vokali de söyledikten sonra bana döndü. Çok korkuyordum en ufak bir dikkat dağınıklığı bile Sumin'in kendini yaralamasına yetebilirdi. O yüzden olduğum yerde sağlam durmaya çalıştım.

[✓] no story «book 1»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin