Şarkıyı, ileride yazdığım yerde dinlemeye başlayın :)
Hunji'nin Bakış Açısı
Sinirimden delirmek üzereydim. Şu anda sinirimi beni sakinleştirebilecek tek kişi vardı o da Sumin'di. Onu bulmak için göz gezdirdim ama etrafta yoktu. Yeniden toplantı odasının önüne geldiğim sırada odadan çıkan Jin yanıma geldi.
"Sence doğru mu?" dedi. Meraklı bir hali vardı.
"Ne doğru mu?" diye sordum kaşlarım çatık bir halde.
"Yujin'in dedikleri."
"Neden kendisine sormuyorsun?" dedim ve arkamı döndüm. Birkaç adım atıp uzaklaştım ama söylemek istediklerim vardı, söylemeden duramayacaktım. Bu yüzden tekrar dönüp Jin'e doğru yürüdüm. Sakin gözlerle beni izliyordu. Tam önünde durdum.
"Aslında biliyor musun? Yujin'in söyledikleri tamamen yalandı. Şimdiye kadar çoktan anlamalıydın!" dedim işaret parmağımı göğsüne vurarak.
"Ben nereden bilebilirim? Daha asıl amacını bilmiyorum bile!" dedi ellerini öne uzatarak. Bakışlarımı tekrar Jin'e çevirdim. Hafifçe güldüm,
"Hala anlamadın mı? Bunca şeye rağmen nasıl anlamazsın? Bu kadar saf mısın? O kız sana aşık Seokjin." dedim. Jin şaşırarak gözlerini açtı. Gerçekten anlamamış olması mümkün değildi. Kafamı çevirip gözlerimi tavana diktim, ağlamamaya çalışıyordum. "Bu gözyaşları kesinlikle sinirden." dedim kendi kendime.
"Bunun sorumlu sensin..Sen..Hareketlerin..İstemiyorsan engelleyebilirdin ama..istiyorsan.." Sesim fısıltı halinde çıkmıştı ama Jin'in duyduğuna emindim.
"Daha fazla ileri gitme Hunji!" dedi Jin bağırarak. Sesi boş koridorda dalga dalga yankılanmıştı, "Benim hiçbir şey istediğim ya da yaptığım yok. Yujin'in bugüne kadar yaptıklarının hiç birini önemsememiştim. Ama belli ki sen önemsemişsin." dedi.
Söyleyecek hiçbir şeyim yoktu. Utancımdan yerin dibine girmek için mükemmel bir zamandı. Gözlerimi Jin'den kaçırarak başımı eğdim. Sumin'in nerede olduğunu merak ediyordum, tam da şu anda gelip beni bu sıkıntıdan kurtarmalıydı.
Ama gelmedi. Onun yerine sessizliği Jin bozdu.
"Bunlar böyle ayaküstü konuşulacak şeyler değil. Şimdi gitmem gerek, ama bunu tekrar ciddi bir şekilde konuşacağız." dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı.
Sumin'in Bakış Açısı
Üstümüzdeki suçun kalkmasından, Yujin'le yapılan toplantının üstünden iki hafta geçmişti. Hunji'le Yujin'in arası hiç iyi değildi, zaten önceden de iyi değildi ama bu sefer düzelmesi zor görünüyordu.
Yarın Bangtan'ın comeback'i için MCountdown'da programı vardı. Comeback hazırlıkları için bütün hafta deliler gibi koşturmuştuk. Bugün ise işlerim erken bittiği için eve de erken gelmiştim ve kendimi direkt yatağıma bıraktım. Bir süre dinlendikten sonra üzerimi değiştirip pijamalarımı giydim ve saçımı toplayıp yatağımın içine girdim. Telefonumu elime alıp MelOn'u açtım ve kulaklığımı taktım. Bütün hafta koşuştururken, bu hafta çıkan şarkıları dinleme fırsatım olmamıştı. Comeback yapan bir kaç grup vardı, isimlerini aratıp yeni şarkılarını dinlemeye başladım.
Bir kaç şarkıdan sonra zaman kavramımı yitirmiştim, gözlerim kapalı bir şekilde sadece sözlere ve müziklere odaklanmıştım. Ama sonra aklıma şarjımın bitmek üzere olduğu geldi ve telefonumu şarja takmak için gözlerimi açtım. Karşımdaki manzara yüzünden korkup bağırdım. Hunji, burnumun dibinde beni seyrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] no story «book 1»
Fanfiction"Hey!" Mecburen durup bekledim. Yanıma geldiğinde Jin komik bir ifadeyle gülümsüyordu, "Sen yeni stajyer Hunja olmalısın." dedi. Kaşlarımı çattım ve sinirlenmemek için derin bir nefes aldım, "Adım Hunja değil, Hunji." dedim büyük bir bezginlikle...