Bölüm 13

243 27 9
                                    

Multimedyadaki şarkıyı ileride işaretini koyduğum yerde dinlemeye başlayın ;)

Sumin'in Bakış Açısı

Yine tekrar eden günlerden birindeydik. Sabah erkenden hazırlanmış, Hunji, Yoojung ve Yujin'le beraber şirkete gelmiştim. Diğer kızların izin günü olduğu için onları kıskanmıyor değildim çünkü en sonki izin günümü şirkette çalışarak geçirmiştim.

O günün akşamını hatırlayınca içim birden kıpır kıpır etmişti. Jimin'in gülümserken çizgi haline gelen gözleri, yağan yağmurun altında parıldayan yüzü, dudakları-

"Ne düşünüyorsun da gülümsüyorsun?" Jimin'in sesiyle irkildim ve sandalyemden düşmemek için kollarına tutunarak dikleştim,

"B-ben..hiçbir şey." Jimin şüpheli tavrıma karşılık gözlerini kısarak beni izleme devam etti,

"Çalışman gerekmiyor muydu senin?"

"Ne gibi mesela?" diye sordum düz bir sesle. Gerçekten merak etmiştim. Jimin bilmiş bir ifadeyle kaşını kaldırarak cevap verdi,

"Dans, oyunculuk, Japonca mesela." Dalga geçerek güldüm,

"Bugün sadece Japonca dersim vardı, o da 1 saat önce bitti." dedim ve önümdeki masama eğilerek ellerimi çizim yaptığım defterin üstüne koydum. Bu hareketim elbette ki Jimin'in dikkatini çekmişti. Başıyla defterimi işaret ederek sordu,

"Ne çiziyorsun?"

"Hiçbir şey." dedim hızlıca. O sırada Jimin defteri almak için eğilince birden defteri sıkıca tutup kendime çektim.

"Özel şeyler çizdin anlaşılan." dedi sinsi bir gülümsemeyle. Tersleyip kızmak istedim ama nasıl tepki vereceğini bilmediğim için derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirdim.

"Evet." Jimin kafasını hızlıca salladı,

"Bugün yapacak başka işin yok mu? Tek boş vakti olan stajyer sen misin?" Kısa bir süreliğine düşünüp kafamı salladım,

"Evet benim ama sanırım.." diyip kolumdaki saate baktım, "..Yujin'in de dersi 1 saate bitecek." Jimin Yujin'in adını duyunca yüzünü buruşturdu,

"O yeni stajyeri sevmiyorum." dedi hızla. Sanki bizi çok seviyordu. Bunu düşününce birden güldüm, gülmem Jimin'in dikkatini çekse de hiçbir şey söylemeden devam etti,

"O zaman benimle geliyorsun." Panikle gözlerimi açtım,

"Nereye?"

"Çok yakın bir arkadaşımın doğum günü için hediye bakmam gerek." Benden ne istediğini anlamayıp kaşlarımı çattım ve Jimin'in devam etmesi için beklemeye başladım. Onu beklediğimi anlayan Jimin gözlerini devirdi ve devam etti,

"Hediye için bana yardım edeceksin." Bu bir şaka olmalıydı. Tam Jimin'i reddetmek için ağzımı açmıştım ki bulunduğumuz odaya genişçe gülümsemesiyle Taehyung girmişti. İçeri girdiği anda Jimin'le karşılaşınca elini Jimin'in omzuna atarak bana döndü,

"Meşgul müsün Sumin?" diye sordu.

"Ben—"

"Niye? Ne oldu?" diye sordu Jimin araya girerek. Taehyung Jimin'e bakmadan benimle konuşmaya devam etti,

"Düzeltmem gereken birkaç eşya ve açmam gereken çok sayıda koli var." dedikten sonra elini Jimin'in omzundan çekip masama yaslandı, "..bana yardım eder misin?"

"Olu—"

"Edemez." diye atıldı birden Jimin. Kaşlarımı çatmış bir şekilde Jimin'i dinlemeye koyuldum, ne söyleyeceğini merak ediyordum,

[✓] no story «book 1»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin