[✓] no story «book 1»

Bölüm 34

Şarkıyı ileride yazdığım yerden itibaren dinlemeye başlayın :*

Sumin'in Bakış Açısı

1 haftadır Yujinsiz yaşamak çok garipti. Aslında bir yönden rahatlatıcıydı çünkü artık düşünmemiz gereken daha ciddi konular vardı. Yujin'in hain planlarından çok yorulmuştuk. Şimdi ise sadece düşünmemiz gereken bir FESTA'mız vardı.

Yujin'in gidiş nedenini az çok tahmin ediyorduk ama hala PD-nim'den kesin bir açıklama gelmemişti. Kızlarla kendi aramızda konuşsak da bütün teorilerimi sonuçsuz kalıyordu. Resmi bir açıklamaya ihtiyacımız vardı.

Şirkete geçmek için erkenden duş aldım. Hunji'nin hazırladığı kahvaltıyı birlikte hızlıca yedikten sonra şirkete geçmiştik. Hızlı adımlarla üst kattaki pratik odasına ilerlediğim anda bir kol beni geri çekti.

"Günaydın demek yok mu yani?" diye sordu Jimin gülümseyerek. Ben de gülümseyip eğildim,

"Ah acelem vardı özür dilerim. Günaydın." dedim nefes nefese.

"Bu saatte neden acele ediyorsun ki? Şirkete daha yeni geldin." diye sordu Jimin kolumdan tutarak. Şirkette gözlendiğimi anlayınca utanarak kolumu geri çektim, bu hareketimle Jimin'in yüzü asılmıştı.

"Hoseok erken şirkete geleceğini söyledi..O gelmeden birkaç koreografi hareketini tamamlamamı istemişti de.." dedim. Yüzü ifadesizleşmişti,

"Neyse ben de bugün çok yoğunum Sumin, üzgünüm gitmem gerek. Size iyi eğlenceler." diyip gitti. Ortalıkta bir anda kalakalmıştım. Şaşırıp arkama baktım sonra yoluma devam ettim. Stüdyoya girdiğimde Hoseok çoktan gelmişti,

"Günaydın! Erken derken bundan da erken geleceğini bilmiyordum." dedim. Ödevimi yerine getiremediğim için hayal kırıklığı yaşamıştım.

"Sana da günaydın. Zaten çok yoruldunuz, benim yüzümden daha da yorulmanı istemedim, gel otur." dedi yanını göstererek.

Yanına gidip çizdiği koreografileri inceledim. Bu konuda gerçekten çok yetenekliydi. Hareketleri anlamlandırmayı çok iyi beceriyordu. Dikkatlice izlerken bana baktığını fark ettim, gülümsedi,

"Yine mi uyuyamadın?" diye sordu.

"Vampirler uyumaz bilmiyor muydun?" dedim vampir taklidi yaparak. Ciddi konular konuşmak istemiyordum. Pratiğe başlamak için yerimden kalktığımda stüdyoya Jungkook girmişti,

"Üzgünüm Sumin, planlar yine değişti burada bizim pratiğimiz varmış." dedi Jungkook yanıma gelerek. Hoseok da oturduğu yerden kalkıp yanımıza gelmişti.

"Neden planınız birden bire değişti ki?" diye sordum ama sırada oda telefonlarımızın mesaj sesiyle yankılanmıştı. Üçümüzün telefonu da aynı anda çaldığına göre mesaj şirketten olmalıydı.

Elimi çantama daldırdım ve mesajını okuyan Hoseok'la Jungkook'a bakıp kendi mesajımı açtım. Tahminim doğruydu, 2 saat sonra genel bir toplantı yapılacağını bildiren bir mesaj almıştık.

"Neyle alakalı acaba?" dedi Jungkook ensesini kaşırken. Hoseok, bilmediğini belirten bir şekilde omuzlarını silkti.

"Tahmin ediyorum ama.." dedim devamını getirmeden. Sonra da ortamdaki sessizliği dağıtmak için ellerimi çırptım,

"Ben çıkayım, siz de pratiğinizi bitirdiğinizde toplantıda görüşürüz." dedim eşyalarımı alıp stüdyodan çıktım.

Stüdyonun olduğu koridorda ilerlerken üyelerin menajeriyle karşılaştım. Hemen eğilip selam verdim, yeniden doğrulduğumda diğer üyeler de pratikleri için gelmeye başladığını gördüm. Üyeler teker teker gelirken gözüm Jimin'e takılmıştı.