Bölüm 15

234 25 9
                                    

Multimedyada çoook sevdiğim bir şarkı var 😍 dinlemeye başlayacağınız yeri ileride yazdımm

Hunji'nin Bakış Açısı

Uyandığımda Sumin'i yanımdaki sandalyede geri yaslanmış, ellerini göğsünde bağlamış bir şekilde uyurken bulmuştum. Uyanmaması için kıpırdamamaya çalıştım ve diğer tarafa dönüp düşündüm, neler olmuştu?

Birden Yujin'in beni itişi ve merdivenlerden düşüşümü hatırlayınca irkildim. Başım ağrıyordu. Kolumu hastanenin beyaz yorganından çıkardım ve başımın ağrıyan yerini yokladım. Çok sert düşmüş olmalıydım, başımın arka kısmına pansuman yapılmış ve sarılmıştı.

"Uyandın mı? Nasıl hissediyorsun?" Sumin'in soruyla ona dönüp gülümsedim,

"İyiyim, hiçbir şeyim yok." Ama Sumin bana gülümsemiyordu. Yüzündeki ciddi ifade içimi gittikçe moralimi bozuyordu.

"Nasıl oldu?" diye sordu Sumin ciddiyetini sürdürerek. Dudaklarımı bastırdım ve Yujin'i düşündüm. Eğer bana yaptığını söylersem ona hesap sorabilirdi. O zaman da belki de olay büyür ve PD'nin kulağına gidebilirdi ki bu da hepimizin stajını tehlikeye atabilirdi.

"Düştüm." dedi sessizce.

"Boşuna yalan söyleme." dedi Sumin sinirlenerek. Birden gözlerimi Sumin'den kaçırdım, ona kim söylemişti ki? Yoksa Yoongi'yle mi konuşmuştu?

"Dinliyorum." Sumin'in sert ses tonuyla istemeden de olsa kafamı yeniden çevirip gözlerine baktım ve kararlı bir ses tonuyla konuşmaya çalıştım,

"Düştüm Sumin. Yujin'le konuşuyorduk, dengemi kaybedip düştüm." Sumin gergin bir şekilde nefes verdi ve ayağa kalktı. Çıkmak için kapıya yöneldiğinde panikle seslendim,

"Nereye gidiyorsun?" Sumin duraksadı ve üşengeç bir hareketle kafasını çevirip bana baktı,

"Uyandığında seni görmek isteyen biri vardı. Onu çağıracağım." Sumin çıkınca birden önüme döndüm ve düşündüm, Jin burada olabilir miydi? Duvardaki saat gece 02.32'yi gösteriyordu. Jin bu saate kadar uyanmamı beklemiş olabilir miydi?

Düşüncemin farkına varınca kafamı hızlıca salladım, "Saçmalama Hunji, neden senin için burada olsun ki?" diye düşündüm.

O sırada kapı açılınca içeri giren kişiyle göz göze gelmiştik, ister istemez şaşkınlıktan dudaklarım aralanmıştı,

"Y-Yoongi?" dedim fısıldayarak. Yoongi gözlerimle teması kesmeden hafifçe eğilerek selam verdi ve Sumin'in oturduğu sandalyeye oturdu.

"Nasılsın?"

"B-ben iyiyim." dedim hemen. Burada olmasının altında hiç iyi bir sebep bulamıyordum. Kesinlikle Yujin'le konuşmuştu, ona hesap sormuştu her şeyi öğrenmişti—

"Yujin'le konuştum." dedi Yoongi birden. Korkuyla yutkundum,

"Evet?" Yoongi tek kaşını kaldırdı ve arkasına yaslanıp konuştu,

"Seni itmediğini söylüyor, kendin düşmüşsün." dedi. Sahte bir şekilde güldüm, o kadar gergindim ki ellerim bir anda buz gibi olmuştu,

"S-sen ne sanıyordun ki?" dedim imalı bir şekilde gülerek, "..Yujin'le bir konu hakkında konuşuyorduk, sonra da ayağım kaydı düştüm—"

"Bu düşüşün kariyerine mal oldu ama."

"Ne?" Yoongi tepkime şaşırarak öne doğru yaslandı,

"Duymadın mı? Doktorlar söylemedi mi?" Korkudan çenem titremeye başlamıştı. Dişlerimi birbirine kenetlemeye çalışarak sordum,

"Neyi Yoongi neyi!!?" Yoongi daha da şaşırarak sandalyesini yatağıma doğru çekti ve bana yakınlaştı, ellerini sarı saçlarını karıştırıp konuştu,

[✓] no story «book 1»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin