Bölümü yukarıdaki şarkıyı dinleyerek okuyun :*
Hunji'nin Bakış Açısı
"Ne dedin anlamadım?" diye sorup geriye adım atınca duvara dayandığımı farkettim.
Bir an önce gitmek istiyordum. Bana doğru büyük bir adım attı. Bir anda fazla yakınlaşmıştı sanki. Bu saçı sarıya kim boyamıştı hele de böyle bir günde, bugün resmen sabrım sınanıyordu. Ciddiyetimi bozmamaya çalışarak yanaklarımı ısırdım. Bir adım daha atıp yanıma geldi ve duvara yaslanıp ellerini önünde bağladı ve eğildi,
"Yoongi'yle ne konuştunuz? Ne söyledi sana?" diye sordu.
Normal şartlar altında "Sana ne" diye bağırıp dönüp gitme potansiyelimin olduğu bir soru sormuştu. Ama şimdi, böyle davranmak bana hiçbir şey kazandırmayacaktı. Zaten 2 hafta önce hiç istemediğim şeyler yapmıştım. Jin'i kırmak hayatımda yapmak isteyeceğim en son şeydi artık.
"Yoongi'yle..Şey..Aslında yardımına ihtiyacım var bir konuda." dedim. Jin merakla kaşlarını çattı, "Ne gibi?" dedi.
"Birisi gizlice Yoongi'nin stüdyosuna girmiş. Yoongi de benim olduğumu sanıp sordu ama ben değildim. Birisi comeback için hazır olan şarkılarınızı kurcalamış. Eğer içinde eksik varsa.. İlk bizden soracaklar hesabını. Orayı en çok kullanan bir sizsiniz bir de biz stajyerler." dedim bir nefeste.
"Anlamadım.. Kim yapar ki bunu?" diyip başını eğdi ve ensesini kaşıdı. Sonra da başını kaldırıp tekrar bana baktı,
"Peki kontrol ettiniz mi? Bir şey eksik mi?"
"Hayır.. Aslında Hoseok'un stüdyosununa giderken oraya uğrayıp kontrol etmeyi düşünüyorum.." dedim dudaklarımı büzerek.
"Bekle ben de geliyorum seninle." dedi ve az ileride bıraktığı eşyalarını almak için döndü.
"Gerek yok sen yurda gidip dinlen bugün çok çalıştınız." dedim hemen. Olduğu yerde durdu, yüzü bana dönük olmadığı için tam göremiyordum ama sanki gülümsüyordu,
"Hayır. Seninle geliyorum."
"Mükemmel." dedim içimden.
Yoongi'nin stüdyosunda Jin ve ben.
Mükemmel.
Sumin'in Bakış Açısı
Kendi ellerimle hazırladığım yemeğimi bitirmek üzereyken Yujin, mutfağın bir köşesinde, fena şekilde yaktığı tavayı temizlemeye çalışıyordu. Her seferinde ocağın altını açık unutup elindeki telefona dalıyordu ki neredeyse 50 defa böyle yapmaması için uyarmıştım. Artık seslenmemeyi tercih ettiğimde de en sevdiğim tavayı yakmıştı.
Umursamamaya çalışarak kafamı yemeğime gömdüm ve çubuğumu daldırdım. Son lokmamı çiğnerken kapıdan içeri Hunji girdi.
"Neredeydin? Merak ettim." dedim yutkunmaya çalışarak.
Artık uyuyabiliyordu, bu yüzden biraz daha sağlıklı görünüyordu ama yine de yorgunluğunu görüyordum. Yavaşça karşımdaki sandalyeyi çekip kendini bıraktı. Ceketini çıkarmaya yeltenmemişti bile.
"Sanırım başımız belada." dedi elini alnına dayayarak. Yujin de konuyla ilgilenmişti bir anda. Tezgahta duran çayını alıp yanımdaki sandalyeye oturdu.
"Ne oldu bir sorun mu var?" diye sordum.
"Bangtan'ın şarkılarından biri kayıp." dedi Hunji birden bire.
"Nasıl yani? Nasıl kayıp olabilir ki? Hepsi bilgisayarlarında kayıtlı değil mi?" diye sordum şaşırarak.
"Öyle..Yanii.. Ama biraz karışık." derince bir iç çekti ve devam etti,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] no story «book 1»
Fanfiction"Hey!" Mecburen durup bekledim. Yanıma geldiğinde Jin komik bir ifadeyle gülümsüyordu, "Sen yeni stajyer Hunja olmalısın." dedi. Kaşlarımı çattım ve sinirlenmemek için derin bir nefes aldım, "Adım Hunja değil, Hunji." dedim büyük bir bezginlikle...