[✓] no story «book 1»

Bölüm 30

Multimedyada yine mükemmel bir şarkı aaahhh *_* İleride yazdığım yerde dinlemeye başlayın

Hunji'nin Bakış Açısı

Binanın önünde duran servis aracından indikten sonra yüzümdeki siyah maskemi düzeltip Sumin'in koluna girdim. BTS'in comeback'i içim Mnet binasına gelmiştik.

Hazırlığın yapılacağı odaya girdiğimizde çantamı ve ceketimi çıkarıp siyah deri koltuklardan birine oturup sessizce beklemeye başladım. Tam olarak ne yapmamız gerektiğini bilmiyorduk, Sumin de bu düşünceyle gelip yanıma oturdu. İkimiz de çalışanların işine karışıp onları bunaltmak istemiyorduk ama sanki Yujin bizimle aynı fikirde değildi: Aynanın önünde duran masanın önüne oturmuş, çalışanlardan biriyle hangi fondötenin daha az sivilce yaptığını tartışıyordu.

Az sonra içeri Bangtan girmişti. Odaya ilk giren Taehyung'du kıpkırmızı saçlarıyla bütün gözleri üstüne çevirmeyi başarmıştı. Ardından Namjoon girdi, onun eski sarı saçlarıysa artık mint yeşiliydi. Bizi otururken görünce eğilip selam verdi ve hemen yanımıza geldi,

"Sizin de geleceğinizi bilmiyordum?" Sadece gülümsedim. Benim yerime cevabı yanımda oturan Yuri vermişti,

"Biz de bilmiyorduk. Sabah menajerimiz aradı PD-nim öyle istemiş." Namjoon'un yüzündeki ifade kafasının karıştığını işaret ediyordu.

"İyi de burada ne yapacaksınız ki?" Tam konuşmak için ağzımı açtığım esnada çalışanlardan biri bana seslendi,

"Hunji! Kıyafet valizlerinden biri karışmış, çalışanlar girişte bırakmışlar hemen getirebilir misin?"

Başımla onaylayarak ayağa kalktım ve ceketimi giyip Namjoon'a döndüm,

"Bunu yapacağım sanırım."

............................................................

Ağırlığımın neredeyse 10 katı kadar olan valizi zorla sürüklerken bir yandan da kendime "Bu işi neden menajerlerden biri yapmıyor?" diye söylendim. Neyse ki yalnız değildim, yanımda bana yardım eden Minah'ya gülümseyip teşekkür ettim.

Valizin kolunu bırakıp acıyan ellerimi ovuşturdum, kıpkırmızı olmuşlardı. Ellerimle saçımı kabaca düzelttikten kapıyı açtım ve tekrar çantayı sürükleyerek odanın ortasına bıraktım. Çalışanlardan biri defalarca teşekkür ederek elimden valizi alıp başka bir bölmeye geçti.

Yorularak ellerimi belime koydum ve odada göz gezdirdim. Yujin bir köşeye çekilmiş kendi tırnaklarına oje sürüyordu. Sumin'se en son bıraktığım yerde değildi. Şaşırarak arkamı döndüğümde Sumin yanında Yoojung'la beraber, aynanın önündeki sandalyeye oturan Hoseok'a makyaj yaparken buldum. Merakla yanına gittim.

"Sumin, bunu yapmak için makyöz noonalar var. Sana kızmasınlar sonra?"

"Zaten onlar istedi bunu Sumin'den." dedi Yoojung dudaklarını büzerek.

"Neden?" Sorumun cevabını Hoseok verdi,

"Jimin'in makyajı istenilen gibi olmadı, tekrar sildirdi. Kayıta yetişmek için 2 çalışan onunla ilgileniyor." Şaşırarak elimi ağzıma kapattım ve kıkırdadım. Sumin tam bana sinirlenmeye başlıyordu ki başka bir çalışan yanımıza geldi.

"Hunji, rica etsem sondaki masaya geçer misin? Son 2 üye kaldı birazdan gelirler. Yardım etmezsen yanına kayıta geç kalacaklar."

Normalde kendi makyajımı kendim yapıyordum ama üyeler için nasıl bir makyaj gerekiyordu hiç bir fikrim yoktu. Yine de çalışanı çaresiz bırakma düşüncesi hoşuma gitmemişti.