25.Bölüm (Kral'ın Abisi)

1.2K 180 153
                                    

NATSU

"Benimle dalga mı geçiyorsun sen?! Ne demek kontrolümü kaybettim! Onu öldürebilirdin sersem herif!"

Buraya Urek'le konuşmaya gelmiştim ama yanında bonus olarak Khun'u da vermişlerdi. Şimdi ikisi tarafından azara çekiliyordum, gerçekten harika.

Ama hata bende. Neden gidip kız tarafının yanında bu lanet çenemi açıyorsam, ne bekliyordum ki başka?

Urek "Sakin ol, Khun." dedikten sonra bana dönüp "KONTROLÜMÜ KAYBETTİM DE NE DEMEK OLUYOR?!" diye bağırdında Khun sinip "Sakin olmaya ne oldu?" diye sormuştu.

Boğazını temizlemişti. "Özür dilerim. Sesimi biraz yülseltmiş olabilirim." Ona kırık camları gösterdim. "Biraz mı?"

"Sen hiç konuşma solucan suratlı. Gelinime zarar veren dişlerini kerpetenle sökmediğime şükret."

Utanarak "Yaşlı bir bunak gibi konuşmayı kes. Sen benim abim değilsin!" dediğimde suratındaki ifade şok olmuş birine aitti.

Kısa sürmüş olsa da küçük bir hüzün yakalamıştım. Neydi bu şimdi, alınmış mıydı? Yanlış bir şey mi söylemiştim?

Tekrar gülümseyip enseme vurmuştu. "Olsaydım çoktan kendimi öldürmüştüm zaten! Sen çekilecek dert değilsin çünkü."

Khun'a dönüp "Biz bu çocukla ne yapacağız?" diye sorduğunda iyice sinirim tepeme çıkmıştı. "Bana beş yaşında bir çocukmuşum gibi davranmayı keser misiniz?!" dediğimde Urek "Haklısın." demişti.

"Beş yaşındaki çocuklar bile kontrolünü kaybetmiyor, sana daha çok yeni doğmuş bir bebekmişsin gibi davranmak lazım."

Göz devirdim ve geldiğime pişman olup çıkışa yöneldim ki kapı açıldı ve Hockney içeri girdi.

"Natsu'nun kapıyı çarpıp sağlam kalan diğer camları da kırdığını gördüm ve bunun olmasını istemedim."

"Tsch. Şu gelecekten haber veren gözler de amma baş ağrısı çıktı."

Urek sırtıma sertçe vurmuştu."Peki!" Sonra Hockney'e döndü "İstediğim her şey hazır mı?!"

"Evet, Lucy sizi bekliyor."

Telaşla "Lucy mi? Ne oluyor?!" diye sorduğumda göz devirmişti Urek. "Balık hafızalı mısın sen? Güçlenmek istediğinizi söylememiş miydiniz?"

"Hemen mi?! Daha yeni evlen..."

Tek kaşını kaldırarak "Ve sabahında soluğu burda aldın, balayına çıkmak gibi bir niyetin var gibi görünmüyordu." diyen Urek'in cümlesine "Ayrıca, kendini kontrol edene kadar sana balayı falan yok." eklemesini yapan Khun'a 'Tsch'lamam hiçbir şeyi değiştirmemişti.

Ukalaca kollarını göğsünde bağlamıştı Urek. "Belki de ailene düğünlerinde yaptığın eziyetin cezasını çekiyorsundur."

Endişeyle yanağımı kaşıdım. "Öğrendin demek." Elini omzuma koyup "Sen şeytandan bile kötüsün. Zeref seni görse seninle gurur duyardı." dediğinde yutkunmuştum.

Zeref demek... Bu ismi duymayalı yıllar olmuştu ve Urek bu tür konularda boşboğazlık yapan bir insan değildi. Beni bir an önce eğitime almak istemesinin sebebi o muydu?

"Urek..?"

Bana saf bir suratla "Ne oldu?" diye sorduğunda sadece "Yok bir şey. Bir an önce başlayalım." diyebilmiştim.

Abime nasıl bir hoşgeldin karşılaması yapmam gerektiğinden emin değildim ki umarım bu sadece Urek'in boşboğazlığıdır. Yoksa ikimizin arasındaki bu bitmek bilmeyen savaş başıma büyük dertler açabilir.

Suck My SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin