67.Bölüm (Çarenin Kanat Çırpışı)

384 85 149
                                    

UREK

"Senin şu zekandan nefret ediyorum." Khun'u kucağında Lucy'i taşırken gördüğümde söylediğim ilk şey bu olmuştu. "Bunun olacağını zaten biliyordun seni mavi beyin."

Bana göz devirdikten sonra çok solgun gözüken Lucy'i yatağa yatırdı ve saçlarını yüzünden çektikten sonra sessizce bana döndü. Bakışlarından bundan onunda çok fazla memnun olmadığı anlaşılıyordu.

"Başka seçeceğim yoktu, Urek. Lucy'e oraya gidip bilerek yenilmesini söyleyemezdim." Göz devirdim. "Ama yenileceğini zaten biliyordun, tıpkı kanatların gücünü bildiğin gibi."

Khun deri koltuğa çöküp sessizleştiğinde "Bana aklındaki her şeyi anlatmalısın." dedim düz bir sesle. "Tek söylediğin Lucy'nin eninde sonunda Byakuran'la gitmesi gerektiği."

O cevap vermeyince düşünmek için odada dolanmaya başladım. Gergin bir ruh haliyle "Natsu bundan hiç hoşlanmayacak." demiştim haberini aldığında neler yapabileceğini düşünerek. "Deliye dönecektir, sen ne dersen de."

Ayağa kalkarken "Bunu bilmediğimi mi sanıyorsun?" diye sormuştu tartışmacı bir sesle. "Elimden başka bir şey gelseydi, bu ihtimali hiç düşünmezdim bile ama şu an Natsu'nun ruh haline göre plan yapacak bir durumda değilim."

İşlerin ne denli derin olabileceğini ancak tahmin edebilirdim çünkü ben Khun değildim, benim kafamda tek bir olayla ilgili yüzlerce olasılık hesabı dönmüyordu.

Ortamı sakinleştirmek için kısa bir süre sustuktan sonra "Bari her şeyi adam gibi anlat." dedim. "Aklında ne tilkiler dolanıyor senin?"

Gözlerini Lucy'e dikip "Onun Byakuran'la evlenmesi gerek, evlenmese bile en azından Byakuran'ın onu arındırmasına ihtiyacımız var." demişti, sesi bir ceset kadar soğuk geliyordu.

Gözlerini bana dikmişti. "Byakuran'a Lucy konusunda güvenmesem böyle bir plana asla girişmezdim, bunu sen de biliyorsun." Bakışları kendinden emin gibi görünüyordu. "Ama gerçekten hem Lucy'i kurtarıp hem de bu olayı kökünden çözecek tek planın bu olduğunu düşünüyorum."

Kafamı sallarken "Neden?" diye sordum Lucy'nin kıvranan haline üzülerek bakıp. "Neden Byakuran olması gerek?"

"Lucy ve Byakuran..." İç çekti. "Lucy daha küçük bir kızken bile Byakuran onun yanındaydı, Byakuran çocuk gibidir, bu yüzden çocuklarla çok iyi anlaşır. O çocukları sever, tatlıyı sever..." Omuz silkti. "Kısacası çocukların da onu sevmesi için gereken her şeyi sever."

"Arkadaşlar mıydı? Bu yüzden mi onu korumaya çalışıyor?" Kafamı anlamamış gibi sallayıp "Ama Lucy onu hatırlamıyor bile." dedim.

"Lucy Baş Tanrıça'nın kızı olmanın getirdiği tüm o ağır yükü tek başına, daha çocukken sırtlanmışken onun yanında olan kişi Byakuran'dı." Tebessüm etmişti. "Sanırım Byakuran Lucy'i kendine çok fazla benzettiği için ona bağlandı."

"Biraz daha aç Khun, ben senin gibi keskin zekalı değilim."

"Byakuran melez olduğu için dışlanmışlardan biriydi ve üzerinde çok fazla incelemenin yapıldığı bir deney faresiydi tanrıça klanı için, diğer yandan Lucy'de güçlü bir aileden gelmenin getirdiği soylu dışlanmışlığıyla boğuşup ağır antremanlara maruz kalan biriydi. Bu antremanların üzerinde deney yapmaktan farkı yoktu."

Lucy'e bakmıştı onun için üzülür gibi. "Byakuran onu bu sayede fark etti, etrafta ona çok benzeyip acı çeken yalnız bir kız çocuğu vardı. Sürekli revirde karşılaşırlardı çünkü ikisi de neredeyse tüm günlerini yaralanarak geçirmekle yükümlüydüler."

Suck My SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin