59.Bölüm (Alevlerin Son Parlaması)

411 85 284
                                    

NATSU

İçimde nasıl bir öfke biriktirdiysem oraya vardığımda neredeyse kendimi durduramıyordum. Gerçekten Byakuran denilen o adamı karşımda görünce o gülen yüzünü parçalamak istemiştim tüm gücümle.

Dişlerimi sıkarak "Demek sendin." dedim. "Eşime ve hatırasına el koymaya çalışan pislik sendin." Tek kaşını kaldırmıştı bana bakarken. "Dedi onunla zorla evlenen adam."

Buna cevap vermek yerine konuyu değiştirip "Lucy'e zarar vermene izin vermeyeceğim." demeyi seçmiştim. Onun suratında ise hala şaçma bir bakış vardı, sanki beni anlamıyormuş gibi bakıyordu.

"Kusura bakma, Kral-chan." Sesi fazlasıyla sakindi. "Ama Lu-chan'a senden daha fazla zarar veren kimse yok etrafta, ben de dahil."

"Saçma sapan konuşma!" Yumruklarımı sıkarak "Sen bizim hakkımızda ne biliyorsun ki?!" diye sordum, sesim son derece yüksek çıkmıştı.

Donuk bir yüzle kafasını yana eğip soru sorar gibi "Her şeyi?" demişti. Sonra yine neşeli bir hal almıştı yüzü. "Ben Lu-chan hakkındaki her şeyi bilirim, ne de olsa ona kanatlarımı verdim."

"Bu kanat mevzusunu anlatacak mısın artık?" Yine gülerek "Sana hiçbir şey anlatma zorunluluğum yok." dedi. "Sana Lu-chan'la birlikte gelmeni söylemiştim, o sorsaydı her şeyi anlatırdım."

Bu adam gerçekten sinirlerimi bozuyordu, onun ismini ağzına alması bile dişlerini döküp eline verme hayalimi şiddetlendiriyordu.

"Sen burdayken onu yanımda getirip tehlikeye atacak değildim." Bıkkınlıkla iç çekip "Gerçekten hiç ama hiç anlamıyorsun." demişti. "Ona zarar verecek bir şey yapmam ben, ne olacağını sanıyorsun ki onu kolundan tutup zorla kaçıracağımı falan mı?"

"Evet çünkü aksi takdirde istediğin şeyleri elde etmenin başka bir yolu yok." Gözlerini kısmıştı yine, göz rengi maviden çok mora dönüşüyordu böyle ciddi baktığında. "Beni ve Lu-chan'ı çok hafife alıyorsun, Kral-chan."

Küçük bir tebessüm ederken "Bu kadar bencilce düşünüyor olmana şaşırıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Küçük bir tebessüm ederken "Bu kadar bencilce düşünüyor olmana şaşırıyorum." demişti. "Sen onu kaybetmek istemiyor olabilirsin ama belki de Lu-chan artık lanetli bir tanrıça olmaktan bıkmıştır ve annesinin ona bıraktığı son hatıraya kavuşmak istiyordur."

Susmuştum çünkü bu ihtimal göğsüme bir yumru gibi oturuvermişti. Haklıydı, Lucy'e bu konuda hiç fikrini sormamıştım, Byakuran'dan dolayı o kadar kızgındım ki ne düşündüğünü öğrenmeye bile vaktim olmamıştı.

Annesinin hatırasına ulaşamamasının sebebi ben olmama rağmen bencillik edip ona ne istediğini sorma gereği bile duymamıştım. Bu adamın beni böyle bir açığımdan vurması hiç hoş değildi, resmen bel altı oynuyordu.

Suck My SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin