Suck My Soul

29.Bölüm (Kral'ın Adı)

LUCY

Öğrendiklerimden sonra sinirlensem de artık çok geçti, o yüzden ben de çözüm odaklı düşünmeye karar vererek Urek'in kobay faresi olmayı kabul ettim.

Yeni bir teknik deneyecekti, daha önce kullanmadığı için de gergindi ama içimizde en gergin olan Natsu'ydu. Sürekli vazgeçmemizi söyleyip duruyordu ki bu sinirimi tepeme çıkarmaya yetip artıyordu bile.

"Bence yapmayalım bunu. Sonuçta daha önce hiç test edilmedi."

Urek Natsu'ya dönüp kendinden emin bir şekilde  "Bana güvenmiyor musun?" diye sorduğunda "Güvenmiyorum." cevabını aldığı için sinirle yumruklarını sıkmıştı. "Nankörlükte sınır tanımıyorsun bakıyorum da."

Gözlerimi ona dikip "Bu belayı başıma açan kişi olarak hiçbir çözümün yoksa kapa çeneni." dediğimde kollarını göğsünde birleştirip "Hıh." diyerek trip atmıştı.

Harika gerçekten. Bir Vampir Kral'dan trip yemediğim kalmıştı ki onun neden böyle davrandığına dair hiçbir fikrim... Vardı.

Bir saat kadar önce Natsu beni öpmek üzereyken istemeden 'Zeref' diye fısıldadığımda deliye dönmüştü. Hemde ciddi anlamda. Sonra da bir an önce bu işi çözmemiz gerektiğini söyleyip durmuştu kendince.

Haksız olduğunu söyleyemezdim çünkü çok güzel bir anı berbat etmiştim, aslında Mavis etmişti ama buna rağmen öfkeli eş modundan bir tek ben etkileniyordum.

"Natsu, surat asmayı keser misin artık? Bu senin hatan o yüzden sonuçlarına katlanmak zorundasın."

Gözlerini bana zorla çevirip "Olmaz olsun böyle sonuç." demişti. "Gözümün içine baka baka beni aldatıyormuşsun gibi hissediyorum ama kendi bok yemem olduğu için bir şey de diyemiyorum."

"Yine de abartıyorsun. Vampir Kral dediğin trip mi atarmış?!"

Urek onun bu huysuz haline bakıp "Gayette atıyor." dedikten sonra "Çok da başarılı, haspam." diye de eklemişti gülmemek için kendini zor tutarken.

"Hadi ama Natsu! Ne olmuş yani tam şehvetli bir öpüşmenin ortasındayken abinin adını mırıldandıy..."

Natsu öfkeyle gözlerini kocaman açıp bana bakarken Urek bu cümlenin yarattığı etkiyle ağzını bir sürü o harfi çıkarmaya hazır hale getirmişti.

"Geçmiş olsun, Natsu. Gerçekten büyük geçmiş olsun. Bu fenaymış,"

Tok bir sesle "Urek. demişti sakura saçlım. "Hiç yardımcı olmuyorsun."

Urek ciddi durmaya çalışarak "Üzgünüm." diyip elini Natsu'nun omzuna koymuş olsa bile kıkırdamasına hakim olamayınca tekrar öğrencisinin sinirli haliyle karşılamıştı.

"Dilinizi keserim ikinizin de!"

Yalandan ağzımıza fermuar işareti yapmamızdan sonra Urek kendini tutamayarak "İstek isim kabul ediyor musun?" diye sormuştu bana. "Bir daha ki sefere de benim ismimi mırıldan lütfen."

Natsu Urek'in sırtına sert bir yumruk indirince kırılan kemiklerinin sesi kulaklarımızı doldurmuştu. Eğilmiş halde duran Urek vücudunu geri atarken tekrar yerine oturan kemiklerin sesiydi bu kez ortalığa yayılan.

"Aaah, iyi geldi." Dedi gerinirken. "Ne zamandır böyle bir masaj istiyordum." Natsu'nun homurdanan suratına dönüp "Teşekkürler." demişti gülerek.

Sonra ellerini birbirine vurup "Başlıyoruz, o zaman dedi." ve iki parmağını alnıma koyup gözlerimi kapatmamı istedi. Bedenime akan garip bir enerji hissediyordum Urek'ten.