84.Bölüm (Gözlerdeki Hain Resmi)

337 54 82
                                    

UREK

Ne diyeceğime diyemeyeceğime... Hockney'de saklı bir şeyler olduğunu hep biliyordum ama bir hain olduğunu asla düşünmezdim, şu an bile düşünemiyordum gerçi, belki de hiçbir zaman da düşünemeyecektim.

O gelecek gözlü adamı bir hiç olduğunu düşündüğü zamanlardan kurtaran kişi olarak bu durum bana imkansız gibi geliyordu, bunun gerçek olmadığını düşünmek istiyordum ama önümdeki kanıt aksini düşünmemi engelliyordu işte.

"Şey, sonucun sizi şoka uğratmasına üzüldüm ama gitmem gerekiyor, An-chan'ı şüphelendiremem." Khun "Haklısın." demişti. "Yardımların için teşekkürler."

"Ne demek, Lu-chan için her zaman." Ona bir yumruk çakmaya çalışan Natsu'nun yumruğu havadan geçmişti silüetin kaybolmasıyla birlikte. "Normalde uyumam ama bu adam öldüğünde hayatımdaki en rahat uykuyu uyuyacağıma eminim."

Tehdit savurup durmasını dinleyecek vaktim yoktu o yüzden tekrar önümdeki tablonun kopyasına odaklanmıştım, ona ait olduğuna şüphe yoktu. Gerçekten de onundu, yıllardır aradığı tablo, yıllardır aradığı anıları...

Odadakilerin beni izlediğini biliyordum ama ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum, boşluğa düşmüştüm. Ne yapmam gerekiyordu, ne söylemem gerekiyordu? Bir şey demeliydim... Diyememiştim.

Khun ise soğuk kanlı bir şekilde "Natsu." demişti. "Gray'le iletişime geçip taşın sırrının çözüldüğünü o yüzden Hockney'le birlikte daha fazla orda durmasına gerek olmadığını söyle, geri dönmelerini iste."

Natsu kafasını salladıktan sonra "Peki ya bu.." diyerek olaya girmek istedi ama Khun "Hayır." demişti anlayarak. "Bu olaydan Gray de dahil kimseye söz etme, Hockney'in şüphelenmesini istemeyiz."

"Tsch, şüphelenmesi mi?" Gülmüştü sakura kafa. "Adam geleceği görüyor, er ya da geç onu buraya sorgulamak için çağırdığımızı anlayacaktır ve tabii ki sonra da karşılık verecektir." Kaşlarını çattı haklı olarak. "Hiçbir şey söylemeyerek Gray'i tehlikeye atmamı istiyorsunuz benden."

Khun göz ucuyla bana baktığında iç çekerek "Sorun yok." demiştim benim için zor olsa da. "Geleceği görme işi öyle işlemiyor, bir şeyden şüphelenmediği sürece sorun olmayacaktır."

Khun'a kendimde olduğumu gösterip onun içindeki şüpheleri giderdikten sonra yine susup topu ona atmıştım. Bu olay beni geriyordu, onunla çok uzun zaman geçirmiştim ve şimdi böyle bir durumun içindeydim, göğsüme bir kazık saplanmış gibi hissediyordum.

"Hockney'in geleceği görme şekli üç farklı şekilde işliyor." Parmaklarıyla üç işareti yapmıştı Khun. "Birincisi..." Derken diğer parmaklarını indirip tekiyle saymaya başladı. "Anlık olaylar, bir kaç saniye sonrası bazen kontrolü dışında zihnine akıyor."

İkinci parmağını kaldırıp "İkincisi..." diyerek devam etti. "Aynı olayın paralel sonuçlarını ön görebiliyor." Araya girerek "Ama bu ön görünün olması için görmek istediği şeyle ilgili kesin bir bilgi sahibi olması gerek." dedim. "Yani bizim onun hain olduğunu düşündüğümüzden emin olmadan bu tarz bir gelecek ön göremez."

Khun kafasıyla beni onaylarken biraz da tebessüm etmişti olaya dahil olduğum için, sonsuza kadar kırgın kalamazdım sonuçta, bu işi çözmesi gerekenlerden biri de bendim.

Üçüncü parmağı da kaldırdıktan sonra "Ve üçüncüsü..." demişti. "Büyük olayların sonunu, yaşadığı olaylarla bağlantılı olan geniş sonucu görebiliyor."

"Bu da eğer isterse onu sorguladığımızı görebilir demek." Güvensizlikle kafasını iki yana sallamıştı Natsu. Bense "Onu kullanmıyor." dedim. "O görüyü görmesi için büyük efor sarf etmesi gerek, yan etkilerinden hoşlanmadığı için o görüyü kullanmıyor."

Suck My SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin