Selamünaleyküm!
Çiçeği burnunda liseli ve üniversiteli okurlarım! Neler yaptınız nasıl gidiyor? :)
Sitemli Not: Wattpad profilimden alıntı paylaşma teklifi yaptım, kimse bir şey yazmadı...Artık karşılıklı iletişim kurabilecek kadar yol katettiğimizi düşünüyorum. Olmuyor böyle...
!(Bu bölümü lütfen iki tarafın da psikolojisini düşünürek okuyun ve yorumlayın. Bulundukları durumdan ötürü normal düşünemeyebilirler, bunu göz önünde bulundurun. Aksi takdirde sinir krizi geçirebilirsiniz.)!
Bölüm sonunda görüşmek üzere!
Keyifli okumalar!
.:::...:::...:::...:::...:::...:::...:::...:::...:::...:::...::.
Sevde ile telefonla kısa bir görüşme yapıp büyük buluşmayı ayarlamıştık. Olanları az çok biliyordu ve sesimden de anladığı üzere telefonda ayrıntılarını anlatmak da istemiyordum. Asıl merak ettiğim Ensar'ın bilip bilmemesi ve biliyorsa eğer ne kadar bildiğiydi.
Buluşmanın ana konusunu öğrensin diye ona anlatmasını istemiştim Sevde'den. Sonuçta artık onunla uzun muhabbetlere girmeyecek kadar yabancı olmuştum.En uygun yarını gördük ve bir parkta randevulaştık. Çok uzun sürmeyeceğini özellikle belirtmiştim çünkü kabullendiğim bir gerçek vardı ki onunla ne kadar uzun karşı karşıya kalırsam ayrılmam bir o kadar zor olacaktı. Ve ben zaten kendi içimde Ensar'la çoktan yüzleşmiştim. Onun yüzüne söylemek istediğim, söyleyemediğim veya artık bir anlamı olmasa da içimden atmak istediğim tüm hislerimi, cümlelerimi defterime dökmüştüm. Yine kendimi buhrana sürüklüyordum. Burnumun direği her fırsatta sızlamaya meyilli, göz pınarlarım da yaş akıtmaya hevesliydi.
Seni öldürmeyen şey güçlendirir.
Aksine ben her yıkılışımda daha güçlenmek isterken kendimi daha zayıf hissediyordum.
Psikolojik sıkıntılarım bir yana kalacak olursa akademik sıkıntılarım da söz konusuydu. Ben okuluma gitmek istiyordum. Babamla böyle bir karara varmıştık zamanında ama çok ciddiye almamıştım nasıl aklıma gelebilirdi ki böyle bir ithamla karşı karşıya kalacağım?
Babam ne düşünürse düşünsün çözüm bu değildi ve de olamazdı. Gerilimi daha da yükseltmeden bunu çözmeliyiz.Bir yandan da Ali kafamı meşgul ediyordu. O babamın kararına dünden razıydı ama benim öyle bir niyetim olduğu söylenemezdi.
Bir ampul yandı.
Ya beni biriyle gören o hayalet insan Ensar'la değil de Ali'yle gördüyse? Sonuçta hatırı sayılır kere yanımda bulunmuştu. Ya da... ya da beni ara sıra Ensarla gördüğü ve rahatsız olduğu için o mu söylemişti babama? Türlü senaryolar aklımda cirit atıyordu ama hangisi doğru bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAHAR
Romanceبِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Onlar sonbahar gibiydiler... Hüzünlü, yapraklarını dökmüş ve darmadağın... "Ya helalim olur ya da imtihanım olur dedim. İmtihanım oldu, her an her saniye. Üzüldüm, sinirlendim, ağladım ve sonunda...