25.Bölüm "Kapı"

2.1K 156 58
                                    

Selamünaleyküm!

İyi tatiller dilerim!

Bu bölüm sizlere karne hediyesi niteliğindedir :)

Mikrofonu Bahar'a bırakıyorum ve keyifli okumalar diliyorum!

Mikrofonu Bahar'a bırakıyorum ve keyifli okumalar diliyorum!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

... ... ... ... ... ... ... ... ... ...

Hafta sonu önceki günlere nazaran sakin geçmişti. Hala üstümde bir buhran vardı, evdeki gerilim hattı tüm semti aydınlatabilirdi fakat sözlü veya fiili olarak bir tartışma yaşamamıştık.

Bu sırada düşündüm, çok düşündüm. Vardığım kararın sağlamlığı çok şey vaadetmese de Ali ile konuşmam gerekiyordu. Hissikablelvuku mu denir, kalp kalbe karşıymış mı denir bilmiyorum ama çok geçmeden beni aradı.

Babamla konuştuğunu, olanlardan az çok haberdar olduğunu ve onunla görüşmeyi çok da şey yapmadığımı bildiğini fakat telefonla konuşulmayacak kadar ciddi olan bu konuyu oturup ele almamız gerektiğini söyledi. Bir yandan haklıydı çünkü benim hayalet sevgilimin(!) kim olduğunu halen kimse çözememişti...

Benim de daha önce aklıma geldiği gibi belki de o kişi beni kendisiyle birlikte görmüştü. Eğer oysa farklı bir tarafa çekilirdi iş ve bu da babamın işine gelirdi.

Zaten ikisinin konuştukları Ali'nin bana dediklerinden ibaret olmadığını her akıl sahibi canlı gibi emindim.

Okulda konuşalım dedim çünkü böylece krizi fırsata çevirip okula da gidebilmiş olurdum. Babam hala aynı düşünceye mi sahip bilmem ama ben bu işte kararlıydım. Zaten Ali ile buluşacağımı söylesem bir şey demezdi kuvvetle muhtemel, ne de olsa evlenecektik(!)...

Sabahleyin okul için kalktığımda babamla göz göze gelmiştik ve hayırdır nereye der gibi bakıyordu bana. "Okulda Ali ile konuşmam gerek." diye miyavlamıştım adeta çünkü hala çok kırgındım. Bir mecburiyet olmadığı sürece de uzuun bir zaman boyunca konuşmayı düşünmüyordum. Küslük değildi bu, anne babaya küslük olmazdı, benimki yalnızca tavırdı.

Şimdi okuldaydım. Sanki birkaç gün değil de aylar geçmişti buraya gelmeyeli. Ruhen yaşlanmıştım evet, ama zaman göreceliydi.

Telefonu elime alıp Ali'yi aramayı düşündüm. Gerçi o ilk defa o beni aramıştı ve numaramı nereden bulduğu konusunda bir fikrim yoktu. Babam verdiyse buna hiç şaşırmazdım açıkçası.

Telefonu elime aldım sonra vazgeçtim.

O beni bulsun.

Kantine geçip şu anda odunsu tadı bile cazip görünen çayını aldım.

Kantin kalabalıktı, ben de dışarı çıktım. Çayı içine kadar ders saati gelirdi zaten.

Bahçede bir köşedeki banka oturdum. Gözüm birilerini arıyordu... Birtakım eski alışkanlıklar... Silkelendim ve kendime geldim.

SON BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin