21.Bölüm "Hata" 1/2

2.1K 163 14
                                    

Selamünaleyküm, keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamünaleyküm, keyifli okumalar!

Yıllardır süregelen hayallerimin sükûta erme alışkanlığı bu sefer de kendine yakışır şekilde görevini tamamlamış oldu. Artık yüzmeyi öğrenmişlerdi, bu nedenle içimde planlarım, geleceğe dair düşüncelerim bir umut da olsa bir yerlerde can bulmak için çırpınır durur hep.

Ne yazık ki öyle bir hale geldim ki artık, bu durum bir şekilde beklendikti benim için, bir korku vardı. Ve en acımasız biçimde karşımda duruyordu şu anda. Herhangi bir kelime sarf etmeye hacet görmüyorum, içimdeki ateşi yalnızca yananlar anlar.

"Çifte düğün olacak gibi, ha?"

Ne yangınlar var da kalbimde, eminim ki dışarıdan durgun bir su kadar sakin görünüyordum. En ufak bir kıvılcımı dahi gösterirsem, kolay kolay toparlanacağımı zannetmiyorum çünkü.

Konuşmak konusunda bile tereddüt yaşadım, ağzımı açtığım an yerlere düşecek gibi hissediyordum.

"Bahar bir fikrim var, bak dikkatini çekerim ki bu sefer senden fikrini alıyorum, bugün yarın bir çayınızı içmeye mi gelsem? Babanın ağzını ararım biraz."

Gözüm Ensar ile Derya'da, ne konuşuyor olabileceklerinde dair fikir yürütmeye çalışıyordum. Umarım makul bir açıklaman vardır Ensar diye geçirdim içimden. Eğer bir açıklama zahmetine girerse yalnızca bir kere dinleyecektim onu ki şu halde ikna olmam oldukça zordu. O zamana kadar topu ben devralmaya karar verdim. "Gel," dedim. " Hatta Nurgün Hoca'mı da görmek isterim, özledim onu da." Orta sahadan attığım golde ofsayt olmaz umarım.

Ali inanmakta güçlük çekti "Ciddisin değil mi? Dalga geçmiyorsun?" Yalnız değildi, benim de içimde bir tarafımın dediklerime ağzı açık kalmıştı fakat bastırdım onu. Bu sefer taktik maktik yoktu. Şimdiye kadar her şeyi planladım da elime ne geçmişti sanki.

"Evet fazlasıyla ciddiyim, ama her an vazgeçmeye meyilliyim bu yüzden-"

Diretmeden kabul edişimin nikbinliğiyle elini kaldırdı ."Aman dur vazgeçmeden arayayım hemen Abdullah Abi'yi."

"Sen hallet işte, ben gidiyorum. Allah'a ısmarladık."

"Tamam, Allah'a ısmarladık. O telefonda babamla konuşmaya başlamışken göz ucuyla 'uyumlu çifti' tetkik ettim. Derya elini güle güle anlamında kaldırmış arkasını dönüp gidiyordu, Ensar'ın yüzünde bir huzursuzluk okudum. Vicdan azabıdır inşallah, dedim. Önümden Derya giderken aramızdaki mesafeyi koruyarak ben de arkasından az bir mesafe daha yürüyüp eve geldim.

Ruhsuz bakışlar eşliğinde kapıyı açtığımda herhangi bir günmüş gibi tavır takınmaya çalıştım. Derya gelmişti, ben ise eve girmeyi bekliyormuşum gibi yeni yeni bulunduğum durumun etkilerini hissediyordum. Omuzlarıma tonlarca hayali yük binmiş, karın boşluğuma defalarca bıçak saplanmış gibiydi. Gözlerim her an yanaklarımı sulamaya hazır bir biçimde aceleyle odaya geçtim fakat ne yazık ki Derya da oradaydı.

SON BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin